En iyi film Oskarına aday filmleri izlemeden izlemiş gibi yapabilmeniz için ihtiyacınız olan tüm bilgiler bu aşırı faydalı yazıda!
Oskarlara sayılı gün kaldı ve siz hiçbir aday filmi görmediniz. Bütün arkadaşlarınız Daniel Day Lewis’in metot oyunculuğundan, Argo’nun İstanbul sahnelerinden veya Ang Lee’nin CGI efektlerinden bahsederken siz ayna görmüş Seren Serengil gibi kalakalıyosunuz. “Abi bu iş böyle olmaz en azından Lincoln’u görelim” diye girdiğiniz sinemadan da dişinizde mısır parçacıkları ve Celal ile Ceren’i izlemiş olmanın utancıyla çıktınız. Olsun, üzülmeyin. Zira en iyi film Oskarına aday filmleri izlemeden izlemiş gibi yapabilmeniz için ihtiyacınız olan tüm bilgiler bu aşırı faydalı yazıda sevgili Seth MacFarlenelerim. You are welcome.
Lincoln
Spielberg’un yönettiği filmde, bir seri katili oynasa küçük bir kasaba nüfüsunu taramalıdan geçirecek kadar metot aktör Daniel Day Lewis oynuyor. Adam cidden Lincoln’u oynamamış Lincoln olmuş bravo. Ama bu filmi izlerken sıkıntıdan kurdeşen dökmenize engel teşkil etmiyor. Lincoln Amerikan tarihinde köleliğin kaldırılması gibi heyecanlı bir süreci “sonra hiç tanımadığınız bi milletvekili imza atmaya karar verdi… tam o sırada da mürekkep bitmesin mi?” sıkıcılığında anlatıyor. Lincoln bu haliyle bizim aşırı önem atfedip bizden başka kimseyi ilgilendirmeyen Atatürk filmlerimiz gibi.
Filmi izlemiş gibi görünmek için faydalı bir replik: O son sahnedeki adam Kazım Karabekir miydi?
Argo
Olur olmadık bütün yönetmenlik ödüllerini toplamasına rağmen En iyi Yönetmen Oskarına aday olamayan ex Mr. Jlo Ben Affleck, bu mağduriyet hikayesi sayesinde En İyi Film’i götürecek gibi. 1979 İran rehine krizinde CIA’nin altı vatansever diplomatı Star Wars vari bir filmin ekibiymiş gibi kamufle edip kötü kalpli İranlılardan kaçırmasını anlatıyor. Hikaye gerçek ama peruklar ve kostümler bildiğin Şişli Terakki yıl sonu müsameresi. Ben Affleck devamlı kendi fönlü saçlarına ve donuk bakışlarına zum yapıyor ve bu zumların çoğu İstanbul’da çekilmiş sahnelerde geçiyor.
Filmi izlemiş gibi görünmek için faydalı bir replik: İran’da bile hava sahasından çıkınca içki içebiliyorsun. Ay İran’dan beter olduk azizim!
Silver Linings Playbook
Dandik filmlere Oskar kazandırma şampiyonu Harvey Weinstein’in son bombası ve yılın feel good filmi. Klinik bipolar Bradley Cooper hastaneden çıkınca OCDli babası Robert de Niro’nun evine döner ve karısını geri kazanmaya çalışırken nimfomanyak dul Jennifer Lawrence’la tanışır. İkisi nedendir bilinmez bir ballroom dans yarşmasına katılmaya karar verir. Böyle anlatınca blah blah blah ama o kadar kötü değil. Hem yönetmenin hem De Niro’nun benzer mevzularla mücadele eden birer baba olması ve De Niro’nun verdiği röportajlardan birinde bunu itiraf edip ağlaması şerefine izlenebilir.
Filmi izlemiş gibi görünmek için faydalı bir replik: Chris Tucker’ı çok özlemişim. Rush Hour 4 ne zaman çıkıyor?
Life of Pi
Bu film çok çok yakışıklı, bakmaya doyamayacağınız ama ağzını açınca pirinç lapasından hallice bir adam tadında. 15 yaş ve altı bir çocuğunuz varsa çok sevebilir, hele 3D’de izlerseniz. Hatta önce kitabını da okutabilirsiniz. Görsel efekt merakınız varsa siz de zevk alabilirsiniz. Ama batan bir gemiden bir bengal kaplanıyla kurtulan ergen çocuğun metaforik hayatta kalma mücadelesi benim gibi bir Ang Lee hayranını bile kesmedi, söylemesi.
Filmi izlemiş gibi görünmek için faydalı bir replik: Şimdi bu kaplan çocuğun kendisi miymiş yani ben anlamadım.
Zero Dark Thirty
İyi ya da kötü, senenin en çok konuşulan filmi. Politik duruşuyla Argo’nun zıttı. Yönetmen Katherine Bigelow 2001’de yazmaya başladığı “Osama Bin Laden nasıl yakalanamıyor” senaryosunu 2011’de “Bin Laden nasıl yakalandı” hikayesine çeviriyor. Üç Cumhuriyetçi senator ve CIA “biz hiç de bile işkence yapmayız, yalancııı” diye ayaklanınca önceleri epey iyi eleştiriler alan film topa tutuluyor. “İşkencenin varlığını göstermek onu desteklemekle aynı şey midir?” tartışmasını dert etmeyecekler için gayet iyi bir aksiyon filmi.
Filmi izlemiş gibi görünmek için faydalı bir replik: Polat Alemdar niye yok? Bilet paramı geri verin.. x
Django Unchained
Tarantino’dan bol kanlı, eğlenceli, güzel müzikli, 3 saatlik “sonracııma bir siyah köle bütün beyaz adamları gebertip intikamımızı aldı” spaghetti westerni. Kült film Django’dan ilhamlı, orjinal Django Franco Neri’nin de küçük bir rolü var. Filmin problemi vahşeti veya bazı Amerikalıları çileden çıkartan günümüzce ırkçı dili değil bence; daha ziyade siyahları kendi özgürlüklerini elde etmek için hiçbir çaba sarfetmeyen konformist köleler ve ancak bir beyaz adam büyük gönüllülük gösterip özgürlüklerini hediye ettiğinde aklı başına gelen cahiller olarak kategorilendirmesi.
Filmi izlemiş gibi görünmek için faydalı bir replik: Klu Klux Klan sahnesi aşırı komikti, gül gül öldük.
Amour
Haneke’nin en kolay izlenir filmi. Yine de bu izlerken yüreğinizi şişlemek istemeyeceksiniz manasına gelmiyor. Çünkü bu iki kişilik küçücük hikayede Anne Hathaway’ın zırlak şarkılarından, dünyanın bütün Amerikalı ajanlarının mutlu sona kavuşmasından, Lincoln’ün dokunaklı konuşmalarından ve Robert de Niro’nun ağlamasından bile daha çok kalp var. Jean-Louis Trintignant ve Emmanuelle Riva 80li yaşlarda birbirlerine acayip aşık iki emekli müzik öğretmeni. Emmanuelle felç geçirince bakımını Jean Louis üstleniyor veeee çalsın kemanlar. Haneke filmi ailesinden birinin hikayesi üzerine kurmuş, tüm filmin geçtiği apartman dairesi ise anne-babasının Viyana’daki evinin yakın bir kopyası.
Filmi izlemiş gibi görünmek için faydalı bir replik: Sence o güvercin neyi temsil ediyordu, Bir Zamanlar Anadoluda’ki elmayla kesin bir alakası var ama çıkaramadım.
Beasts of the Southern Wild
Senenin en iyilerinden. Ufacık bütçeli bir ilk film olmasına rağmen hem Caméra d’Or’u hem Sundance Jüri Büyük Ödülü’nü kaptı. Bir su setiyle bütün dünyadan kopmuş “Bathtub”da yaşayan 5 yaşındaki HushPuppy, hasta ve asabi babası, onların kainatın en ucuna itilmiş komşuları ve kutuplardan gelen canavarların hayali öyküsü; aslında Katrina sonrası yokolma tehlikesi taşıyan izole balıkçı yerleşimleri ve modern toplum denen şeyin berbat hoyratlığına dair epey “gerçek” bir hikaye. Simdiye kadarki en genç En İyi Kadın Oyuncu adayı Quvenzhané Wallis de yeteneğiyle Meryl Streep’e nanik yapıyor.
Filmi izlemiş gibi görünmek için faydalı bir replik: Reha Erdem bu filmi kesin çok sevmiştir.
Les Miserables
Bu rezaleti ben de izlemedim. Siz de göğsünüzü gere gere “izlemedim” diyebilirsiniz, çekinmeyin. Dünyanın en sevimsiz insanının zırlayarak kameraya bakıp si bemol çıkarmaya çalışmasını izleyecek olsam kendi ilkokul koro videolarımı izlerim. Benimki en azından daha otantik bir sefiller portresi.
Filmi izlemiş gibi görünmek için faydalı bir replik: Dedim ya, gerek yok.