Bu yıl 14. yaşını kutlayacak olan SE-YAP’ı ve organize ettiği Festivaller İstanbul’da programını, programın eşbaşkanları Derya Tarım ve Gülen Güler ile konuştuk.
SE-YAP ne zaman ve hangi amaçla kuruldu?
Derya Tarım: SE-YAP (Sinema Eseri Yapımcıları Meslek Birliği) 2007 yılında kuruldu. Her meslek birliğinde olduğu gibi temel misyonu üyeleri olan film yapımcılarının ortak çıkarlarını korumak. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile tanınmış hakların idaresini ve takibini yürütmek, alınacak tazminat ve telif ücretlerinin tahsiliyle hak sahiplerine dağıtımını sağlamanın yanı sıra yapımcılık mesleğinin kamuoyu tarafından tanınması ve gelişmesi hedefi doğrultusunda faaliyetlerde bulunmakta.
Festivaller İstanbul’da programı da anladığımız kadarıyla SE-YAP bünyesinde… Ne amaçla böyle bir program oluşturdunuz?
Gülen Güler: Evet, “Festivaller İstanbul’da” 2014 yılında SE-YAP tarafından başlatıldı.
Derya Tarım: Programın temel misyonu Türk filmlerinin uluslararası festivallerdeki görünürlüğünü artırmak ve uluslararası izleyiciye ulaştırmak.
Derya Tarım ve Gülen Güler
Bugüne kadar hangi yurt dışı festivallerle çalıştınız?
Gülen Güler: Bu yıl 12 festivalle işbirliği içindeyiz. Her yıl işbirliği çerçevemizi yenileyip geliştirmeye çalışıyoruz. Normal şartlarda A kategori film festival yöneticilerini İstanbul’a davet ederek filmlerin teknik standardı yüksek bir sinema salonunda filmlerin izlenme ortamını hazırlayıp film sahipleri ile de festival yöneticilerinin buluşmasını organize ederek filmlerini daha iyi anlatma ortamı yaratma şeklinde oluyor.
Programın nasıl bir işleyişi var?
Gülen Güler: Öncelikle işbirliği yapmayı hedeflediğimiz festival yöneticileri ile uluslararası marketlerde buluşup toplantılar yaparak beraber bir çalışma düzeni oluşturuyoruz. Daha sonra her bir festivalin kendi kurallarını da içeren başvuru duyurusunu açıyoruz. Film sahipleri programa başvurarak festivalin talep ettiği ve kur nedeniyle oldukça yüksek meblağlara denk gelen festival başvuru ücretini ödemeden filmlerinin festival seçicileri tarafından değerlendirilmesi sağlanıyor.
Peki Türkiye’de film çeken sinemacılar bakıldığında Festivaller İstabulda programı neyi sağlıyor?
Gülen Güler: Programın temel amaçlarından biri de Türk filmlerinin ön izlemesini sağlayarak, başvuran binlerce film arasından mümkün olduğunca görünürlülüğünü desteklemek. Herhangi bir eksik olduğunda ya da daha fazla bilgi istendiğinde hızlıca ulaşılabilen irtibat noktasıyız ayrıca.
Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nden destek alıyorsunuz. Sinema Genel Müdürlüğü bu projenin neresinde nasıl bir destek sağlıyor?
Derya Tarım: Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü programın fonlamasını yapıyor. İşleyişi tamamen özerk. Tabii ki fikir alışverişi yapıyoruz ve iletişimimiz yıl boyu devam ediyor.
Festivaller İstanbul’da programının bir parçası olarak yeni bir site oluşturdunuz. Newturkishfilms sitesi. Bu siteye bir nevi yerli IMDB diyebilir miyiz?
Gülen Güler: New Turkish Films adlı oluşum sinemamızın yeni filmlerini yurt dışında tanıtmayı hedeflerken yeni işbirlikleri için de açılımlar sağlamayı amaçlıyor. New Turkish Films, Festivaller İstanbul’da programının bir parçası olarak kuruldu. newturkishfilms.com adresinden sanal ortamda bir buluşma platformu da açan programın amacı Türk sinemasını profesyonel camiada tanıtmak ve Festivaller İstanbul’da programına katılan tüm filmlerin toplu olarak yer aldığı dijital bir ortam sağlamak.
Siteniz neden İngilizce?
Derya Tarım: Sitenin ana amacı, hem Türk sinemasında yapılan filmlerin özenli bir kaydının tutulması hem de uluslararası sektör için bir başvuru portalı oluşturulması. Bir festival yöneticisi herhangi bir yönetmenin filmini değerlendirirken, bir süre sonra büyük bir arşive dönüşecek olan siteye girip yönetmenin filmografisine erişebilir. Hem festival yöneticilerinin hem de Türk film sektörü, basın ve sinemaseverlerin Türk filmlerini toplu olarak görebilecekleri bir başvuru adresi olması hedefleniyor.
Türk sinemasının görünürlüğünden bahsediyorsunuz, Türkiye’de bir çok film çekiliyor, sizce bu filmlerin yurt dışı festival ve pazarlarda görünürlüğü nasıl?
Gülen Güler: Zamana, yıla göre değişiyor kanımca. Tüm dünyada rekabet çok yüksek. Binlerce film çekiliyor ve tüm çekilen filmler belli festivallerde görünmek, izlenmek ve kabul edilmek istiyor. Her ülke sinemasınin da kendine has hikaye anlatımları var. Aynı zamanda dönemsel olarak öne çıkan bazı temalar da olabiliyor. Tüm bunlar ve iyi sinema birleştiğinde binlerce film arasından öne çıkar hale gelebiliyor. Türk sineması festival programcıları tarafından takip ediliyor.
Birçok Türk filmi yurt dışında önemli festivallerden ödül aldı. Ödül almak sektörün Türk filmlerine ilgisini artırıyor mu?
Derya Tarım: Kesinlikle artırıyor. O yüzden festivallere seçilen, ödül alan her film, gelecekte çekilecek filmlerin dikkat çekiciliğine katkı sağlıyor. Siz aynı zamanda yapımcısınız da. Yapımcı olarak yurt dışı festivallere katılımlarda ne tür zorluklar yaşıyorsunuz?
Gülen Güler: Yapımcı olarak benim filmim de binlerce filmin arasında bir film olarak var olabiliyor, eğer direk kendim başvurursam. Bir de mali yükü var tabii ki.
New Turkish Film sitesine dönecek olursak; bu sitede yer alan filmler hangi kriterlere göre seçiliyor?
Derya Tarım: Filmler bu aşamada Festivaller İstanbul’da programına katılmış filmleri kapsıyor. Her hangi bir festivale program aracılığıyla başvurduysa film sahibi siteye filmini ekleyebiliyor.
Bir filmin Festivaller İstanbul’da programına katılması filme ne gibi avantajlar sağlıyor?
Gülen Güler: Filmleri mümkün olduğunca ön izleme sayesinde öne çıkarmaya çalışıyoruz. Herhangi bir sorun oluştuğunda hemen bize başvuruyor festival yöneticileri. Ayrıca başvuru ücretleri program tarafından ödendiği için film sahiplerinin üzerinden mali yük kalkıyor. Aslında pandemi süreci öncesi festival yöneticileri İstanbul’a davet edilip yönetmen ve yapımcılarla tanışma ortamı sağlanıyordu. Yüz yüze iletişim her zaman daha etkili tabii ki. Gelecek yıllarda yine bu forma dönmeyi umuyoruz.
İLGİLİ HABERLER
“Birine fazla yakınlaştığımızda ne olduğunu keşfetmek istedim”