35. İstanbul Film Festivali'nde izleyip de beğendiklerimi ve orta şekerli bulduklarımı yazdım, bir de peşinde koşacaklarım var, buyrun birlikte yakalayalım!
Terörizm nedir? Bir patlama mıdır? Tarihselliğe sahip midir? Politik bir eylem midir? Kimi temsil eder? Jean Baudrillard'ın 1982 yılında yazdıkları içinden geçtiğimiz sessiz ve derinden, acı ve keder dolu günleri, nice katledilenler ardından tuttuğumuz kesintisiz yası anlamlandırmamıza belki yardımcı olur diyerek...
Neredeyse on yıldır beklediği roman çıkınca heyecanlanıyormuş insan. Murat Uyurkulak'ın 2010 yılından beri bazı röportajlarında yazdığından bahsettiği Merhume'nin yayımlanacağını önce transfer olduğu April Yayınevi'nin tweet'inden öğrendim. Bunca yıl beklenir de hemen alınıp okunmaz mı, tabii ki okunur. E kitaplarla azıcık haşır neşir olan insan mahalle komşusu yazarın son romanı hakkında yazmak istemez mi, tabii ki ister.
Diyarbakır’da neo-ottoman hayaller, neo-hausmann hayallerine ikame ederken kendisini insan kendine “o” soruyu sormadan edemiyor: Ya Sur bir başlangıçsa?
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık tarafından hazırlanan ve Beşiktaş Belediyesi tarafından desteklenen “Yaşar Kemal’e Bir Ara’lık Bakış” Sergisi, Kemal’in İstanbul’a ilk geldiği yıllardan ölümüne kadar olan dönemi kapsayan fotoğraflardan oluşuyor. Sergide aynı zamanda onun fotoğrafları büyük bir Anadolu destanıdır dediği Ara Güler'in çektiği Yaşar Kemal fotoğrafları da yer alıyor. Sergi için Cevat Çapan'ın kaleme aldığı yazıyı yayınlıyoruz.
Birbirinden farklı dile sahip olan, Alper Elitok ve Osman Şişman’ın Kamboçya gezisi fotoğraflarından oluşan Turist Bakışı sergisi 5 Nisan-17 Nisan 2016 tarihleri arasında değartlab Eskişehir’de.
Tarihin en büyük sarayları, dini yapıları, dünya harikaları mimarlığı dünyanın en eski mesleklerinden birinin mimarlık olduğunu gösterse de iç mimarlığın kart vizitlerdeki yerini alması endüstri devriminin ardından geldi.
Beşinci katın, bana göre en dikkat çekici işleriyse, Ian Davenport'un Akan Çizgiler: Koyu Kırmızı(Akış) adlı işiyle Ruby Anemic'in Cesaret Yoksa Zafer de Yok neon çalışması. Sergi, dokuzuncu kata kadar, bu şekilde, eserlerle yarattığı duraklarla hem Tezer Özlü'ye birtakım göndermeler hem de eserin bütünüyle her şeyden bağımsız kendi içinden ürettiği anlamlarla devam ediyor.