Yusuf Taktak, Halil Altındere ve Süreyye Evren'in yayıncılığını yaptıkları Kullanma Kılavuzu kitabını Bedri Baykam'ın eleştirisiyle başlattığı tartışmalarda görüşlerini bildirdi. Taktak, Öncü Sanat sergileri dönemini görmezden gelerek böyle bir yayın yapmanın sakıncalı olduğuna değindi.
Şili’den etnik caza yeni bir soluk geliyor. Maianthemus isimli albümlerini Bandcamp üzerinden Temmuz ayında yayınlayan ve gitar/vokal, tabla ve trompet üçlüsünden oluşan Vera Maia, bir aksilik olmazsa Kasım – Aralık aylarında Türkiye’de birkaç konser verecek. Grubun vokalisti ve lideri Macarena ile herkesten önce kim konuştu? Elbette biz...
Baykam ‘contemporary’nin Türkçe karşılığı olarak ‘çağdaş’ kavramının daha uygun olduğunu, ‘güncel’in ‘uydurma’ olduğunu; bu yüzden ‘çağdaş sanat’ kavramını kullanmak gerektiğini söylüyor. İyi de, daha önceki yerleşik algıları, çevirileri ne yapacaksınız?
Galip Tekin, ‘’Üniversite bitirmediğim halde Boğaziçi’nde hoca olan sanırım sadece ben varım’’ diyerek çizgi romanın inceliklerini anlatıyor… "Oğuz Aral ‘’Bak, burada üç dergi var, bırak akademiyi ben sana hem çizgi çizmeyi öğreteyim hem de üstüne para vereyim’’ dedi. Öyle başladık...
Bedri Baykam, Halil Altındere ve Süreyya Evren editörlüğünde çıkan Türkiye'de Çağdaş Sanat: Kullanma Kılavuz'nun ikinci cildini tartışmaya açtığı Cumhuriyet gazetesi yazısının genişletilmiş bir versiyonunu sanatatak.com için yazdı.
Marslı’nın bir ‘uzay filmi’ olmasını bir kenara bırakıp onu sadece bir ‘hayatta kalma filmi’ olarak okumaya çalıştığımızda da maalesef filmin karakter çalışmasındaki eksiklik daha da belirginleşiyor.
1874'ten bugüne böylece olmuş olan tüm “kötü” olaylar – Osmanlı'nın yıkılışı, savaş, tek parti, kötü demokrasi, darbeler, kötü demokrasi vb.- için de Dr. Abdullah Bey suçludur. Suçu ne midir Dr. Abdullah Bey'in? Suçu elbette ki ölmüş olmak!