A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Beden

Mülteci meselesi üzerine sanat yapmak

Genel yayın yönetmenimiz Ayşegül Sönmez, SSM'de 17 Şubat'ta Tahincioğlu katkısıyla açılacak Mack solosu nedeniyle Düsseldorf’ta atölyesinde ziyaret ettiği Heinz Mack’e Ai Weiwei’nin mülteci pozunu ve politik sanatın ne olduğunu sordu. Soruşturmamıza Diyarbakırlı sanatçılar Berat Işık ve Cengiz Tekin de katıldı. 

Freud’la bir söyleşi

Sigmund Freud dünyanın entelektüel hayatında önemli bir rol oynadı öyle ki tıpkı Bernard Shaw gibi neredeyse bir insan olmanın ötesine geçti. O medeniyetin evriminde somut bir tarihsel yer verebileceğimiz kültürel bir güç oldu. Freud, psikanalizin tarihi konulu bir araştırmada, kendisi hakkında şöyle konuşmuştur; “Beni Kolomb’la, Kepler’le, Darwin’le karşılaştırdılar ve beni bir kötürüm ilan ettiler.” Bugün bile onu bilimsel bir maceraperest olarak gören birileri vardır. Gelecek onu Bilinçaltı’nın Kolomb’u olarak göklere çıkaracak. 

 

Yalnızca Cathay’e yeni bir geçiş arayışında olan Kolomb yepyeni bir kıta keşfetmişti. Ruhsal sağaltım biliminde yepyeni bir yöntem bulmaya kalkışan Freud, insan zihninin gizli kıtasını keşfetti. Freud, bizi çocukluğumuza  ve ırkımızın geçmişine bağlayan özel içsel güçlerimizi önümüze serdi. Psikanalizin ışığında ilk kez insan doğasının sırrını anlayabildik. Birkaç kez Freud’un konuğu olma şerefine eriştim. Her seferinde bana büyüleyici kişiliğinin birdenbire ortaya çıkıp gizlenen yeni pırıltılarını sergiledi.    

 

G.S.Viereck-1927

Sahil benim stüdyom

Ai Weiwei’nin Yunanistan’nın Midilli Adası kıyılarında soğuk çakıl taşlarının üzerine uzanıp Alan Kurdi’nin Türkiye kıyılarında kumlara uzanmış küçük bedenini taklit ettiği bir fotoğrafı mülteci sorununun bir kez daha gündeme gelmesine yardımcı oldu.

Canan yıllardır tek bir performans yapıyor

Bugün Işıl Işıl Karanlık işte ışıl ışıl Canan’ın 1998’den bugüne feminist bir sanatçı olarak ne tür bir yolda yürüdüğünü aydınlatmakla kalmıyor aynı zamanda ismi kadar müstesna bir şekilde Canan’ın tin ve beden arasındaki gerilim üzerinde nasıl bir cambaz gibi yürüdüğünü de belgeliyor.

Zerafetinden hiç vazgeçmedi: Cengiz Çekil

Çekil ile yakınlaşmam 2001 yılında oldu. Okulda, atölyesindeydik. Öğrencilerinin yardımıyla işlerini birbiri ardında çıkarıyor, açıyor, elinde işlerinin parçalarını tutuyor, onları sanki kutsal nesnelermiş gibi hürmetle evirip çeviriyor, dokunuyordu. Bu ziyaret benim için, kişinin tarih hakkında bildiği her şeyin tekrarlana tekrarlana artık bıkkınlık veren kurgusallaşmasının aniden sonlandığı anlardan biriydi.

Bir uluslararası hikaye daha yazılmalı ve tarihe bir ihtilaf koridoru daha açılmalıydı. 

2024-12-29 00:47:37