A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Beden

İmajlarla bir eylemlilik hali

15. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali kapsamında 20 Şubat Cumartesi günü Depo’nun ev sahipliğinde düzenlenen “Görüntünün Eylemi” başlıklı etkinlikte, farklı coğrafyalardan buluntu görüntülerin, belgesellerin ve videoların yer aldığı film gösterimlerinin ardından yapılan söyleşide katılımcılar, “Görüntü yalan söyler mi?” sorusunu video eylem pratiği, arşivleme ve imajların güncel kullanım alanları çerçevesinde ele aldılar. 

Fark ve tekrar

Yazarımız Murat Alat Kasa Galeri'deki Bölünmez sergisini değerlendirdi: Şimşek'in heykelini üretirken göz ettiği düzen eserin sonsuz sayıda çoğaltılmasına imkan tanıyor. Dere'nin resimlerinin ihtiva ettiği kaotik öğe ise yeniden üretilmesi imkansız tekil biçimler yaratıyor. 

Miranda July’ın deltası

"Düşme, başarısız olma, yanılma ihtimalinin verdiği heyecanla kendini hep güvenli alanlarının dışına itiyor July. Bu hafif huzursuz yaratım hali, giderek sınırları ve söyledikleri büyüyen, daha keşifçi bir sanat pratiğine yol açıyor."

Mülteci meselesi üzerine sanat yapmak

Genel yayın yönetmenimiz Ayşegül Sönmez, SSM'de 17 Şubat'ta Tahincioğlu katkısıyla açılacak Mack solosu nedeniyle Düsseldorf’ta atölyesinde ziyaret ettiği Heinz Mack’e Ai Weiwei’nin mülteci pozunu ve politik sanatın ne olduğunu sordu. Soruşturmamıza Diyarbakırlı sanatçılar Berat Işık ve Cengiz Tekin de katıldı. 

Freud’la bir söyleşi

Sigmund Freud dünyanın entelektüel hayatında önemli bir rol oynadı öyle ki tıpkı Bernard Shaw gibi neredeyse bir insan olmanın ötesine geçti. O medeniyetin evriminde somut bir tarihsel yer verebileceğimiz kültürel bir güç oldu. Freud, psikanalizin tarihi konulu bir araştırmada, kendisi hakkında şöyle konuşmuştur; “Beni Kolomb’la, Kepler’le, Darwin’le karşılaştırdılar ve beni bir kötürüm ilan ettiler.” Bugün bile onu bilimsel bir maceraperest olarak gören birileri vardır. Gelecek onu Bilinçaltı’nın Kolomb’u olarak göklere çıkaracak. 

 

Yalnızca Cathay’e yeni bir geçiş arayışında olan Kolomb yepyeni bir kıta keşfetmişti. Ruhsal sağaltım biliminde yepyeni bir yöntem bulmaya kalkışan Freud, insan zihninin gizli kıtasını keşfetti. Freud, bizi çocukluğumuza  ve ırkımızın geçmişine bağlayan özel içsel güçlerimizi önümüze serdi. Psikanalizin ışığında ilk kez insan doğasının sırrını anlayabildik. Birkaç kez Freud’un konuğu olma şerefine eriştim. Her seferinde bana büyüleyici kişiliğinin birdenbire ortaya çıkıp gizlenen yeni pırıltılarını sergiledi.    

 

G.S.Viereck-1927

2025-02-25 11:27:34