A password will be e-mailed to you.

PASAJ @ Barınhan, 08 Haziran- 06 Temmuz 2024 tarihleri arasında Özgür Demirci ve sanatçı Borga Kantürk’ün sergi olgusunu ters yüz ederek yapım ve yaşam süresini ele aldıkları “Serginin Sergisi”ne ev sahipliği yapıyor.

Sergi Fikri Üzerine Çeşitlemeler: No:01 I  Serginin Sergisi*

Serginin öncesi ve serginin sonrası süreçler, belgeler, müzakereler, spekülasyonlar, reddedilmeler, geri gelmeyen, kaybolan eserler, yeni iş beklentisi, etkileşim çabası, izleyici geliştirme, koliler, paketler, malzeme listeleri, harcama kalemleri, organize edilemeyen bütçeler…

Tüm bunlardan geriye hatırlanan ne? Üretimin ve sergilemenin doğru ya da yanlış zamanı var mı? Sergi ve etrafındaki o törensel buluşma ne işe yarıyor? Serginin işlevleri nelerdir? “Serginin Sergisi” bu tartışmalara odaklanan bir sergi yapma isteğiyle ortaya çıktı.

Sergi yeni ve şık prodüksiyonlarla yapılmış, idealleştirilmiş özel eserleri kusursuz şekilde sunmaya çalışmaktan ziyade, sanatçıların söz konusu meseleler üzerine düşüncelerine işaret eden bazı fragmanları gün yüzüne çıkarıp bir araya getiriyor.

“Yıllardır sergi çerçevesinde düşünmeyi, sergi etrafında hem zihnimi hem üretimlerimi toparlamayı önemsiyorum. Yapıt odaklı, eser eser ayrışan bir sergi modülündense kitap gibi, roman gibi bölümleri olan, anlatısı birbirine eklenen parçalar barındıran, tümleşik bir olay örgüsü, akışı olarak sergi yapmak fikrindeyim. “Sergiyi kurmak” güzel bir tarif, bu fikir üzerine çalışıyor ve düşünüyorum. Bu sergide de bu düşünceye ilişkin bazı kilit noktaları işaretleyeceğim bir mini retrospektif kurmaya çalıştım.

Sanatçıya arşivsel yaklaşmak gibi bir motivasyonum var hep. Senden yeni iş, yeni sergi, yeni soluk bekleyen, bunu baskılayan bir sanat ortamı var. Ancak pek çok sanat üretimi, pek çok sergi dış koşullar nedeniyle ıskalanır, buluşma sekteye uğrar. Sanatçı ve sergi (olay) zamanı ıskalar. Bu ıskalama vakasının sorumluluğunu tek taraflı bir şekilde sanatçının üstlenmesi fikrinden nefret ediyorum. Ürettiğim o işler yerini bulana, okunana, görülene kadar benim onları farklı tarifler üzerinden tekrar tekrar hatırlatmam, alternatif ve yeni kurgular eşliğinde tekrar iletişime sokmak için yeni yollar aramam gerekiyor. Bir de en önemlisi onları koruyup saklamam, tasnif etmem, üretirken düşündüklerimi unutmamam, kayda geçirmem gerekiyor. Üretimlerin, sergilerin üzerinden yıllar geçse de bu döngü sürüyor.”

Borga Kantürk

Üretme pratiğimin temelinde hafızanın yok olmasına karşı geliştirdiğim savunma mekanizması yer alıyor. Kaybolmaya yüz tutmuş soyut ve somut unsurları kayıt altına almaya çalıştığım işlerimde, belleği olabildiğince muhafaza etmeye çalışıyorum. Yok oluş ve/ya yok ediliş üzerine inşa edilen yeni düzen bu dürtüyü harekete geçiren bir görev üstleniyor. Üretim sonrasında ise bu koruma hâli teknik bir mesele olarak varlığını sürdürüyor. Her an yok olma riskine karşı farklı hard disklere defalarca kopyalanmış işler olası badirelerden korunuyor.

Bu hard diskler üretilmiş olanları sakladığı gibi yarım kalan pek çok çalışma için de depo görevi görüyor. Bu depoda üretim desteği için yapılmış başvurular ve eğer kabul edildiyse onlara ait raporlama süreçlerini görmek de mümkün. Reddedilmiş başvuruların hard disklerde kapladığı alan da azımsanacak türden değil. Bu durum aklıma bir eserin süreci ne zaman başlar ve ne zaman biter sorusunu getiriyor. Bir düşüncenin ve kurgunun ortaya çıkışı, başvuru, ret, kabul edilmişse bitirme, raporlama, hesap verme aşamaları yapıtın yaşam sürecini oluşturan unsurlar. Üretilmiş olanın sergilendikten sonra veya hiç dolaşıma girmeden arşive kaldırılması ise başka bir sergileme modeli yaratıyor; hiç görülmeyecek bir formun içinde görsel bir depo oluşturmak. Bu sergide yer alacak çalışmalarımı belirlerken de üretim öncesi ve sonrası süreçlerden yola çıktım. Yetersiz bütçe nedeniyle başka bir forma dönüştürerek gerçekleştirdiğim Proje Bütçesi isimli çalışmamda bir yapıtın ortaya çıkış sürecinde türeyen belgelerin eşlik ettiği bir anlatı kurguluyorum.”

Özgür Demirci

*Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin açılış sürecini başlatan ilki 1937’de yapılan daha sonra bu sergiyi tekrar ettiği “Serginin Sergisi” serileri ile Müze tarihinin önemli dönüm noktalarına işaret eden 2009 ve 2021 yıllarında gerçekleşen sergi serileri meseleler üzerine düşüncelerine işaret eden bazı fragmanları gün yüzüne çıkarıp bir araya getiriyor.

Daha fazla yazı yok
2024-09-16 19:40:43