Sarı Sandalye tiyatro topluluğu, Fransız oyun yazarı Alfred Jarry’nin klasikleşen oyunu “Kral Übü” uyarlaması ile sezonu açtı. Geçtiğimiz sezon DasDas, Zorlu PSM %100 Stüdyo Sahnesi, ENKA Açık Hava Tiyatrosu, Hann Sahne gibi birçok sahnede gösterim yapan “Kral Übü”, bu sezon da yine çeşitli sahnelerde tiyatro severlerle buluşacak.
Türkiye’den ve dünyadan önemli edebiyat eserlerinin sahne uyarlamalarına odaklanan ve bu yolla tiyatro sanatına yeni bir bakış açısı getirmeyi hedefleyen Sarı Sandalye, absürt edebiyatın önemli isimlerinden Fransız yazar Alfred Jarry’nin dünyaca ünlü oyunu Kral Übü uyarlamasıyla bu sezon da sahnelerde. Doğa Nalbantoğlu’nun yönettiği, ışık tasarımını Samet Acar’ın, özgün müziklerini Göksu Işık ve Gökhan Öcal’ın yaptığı Kral Übü’nün oyuncu kadrosunu, Canan Günaştı, Denizhan Çay, Emirhan Altunkaya, Emre Yıldızlar, Gökhan Öcal, Göksu Işık, Gül Doğa Selvi, İrem Kalaycıoğlu, Kayra Belen Yardımcı ve Şeyiba Ceren Ülgen oluşturuyor. Prömiyerini 7 Nisan’da ENKA Sanat’ta özel gösterim ile yapan “Kral Übü”, geçtiğimiz sezon boyunca İstanbul’un çeşitli sahnelerinde seyirciyle buluştu.
Yeni sezonu 12 Ekim’de DasDas’ta ve 13 Ekim’de Kanyon Hann Sahne’de gösterim yaparak açan Kral Übü, 12 Kasım Cumartesi akşamı 20.30’da Sahne Pulcherie’de, 16 Kasım Çarşamba akşamı 20.30’da Kanyon Hann Sahne’de, 23 Kasım Çarşamba akşamı 21.00’da DasDas’ta izlenebilir. Biletlere ise tiyatrolar.com.tr ve Mobilet üzerinden ulaşılabilir.
Edebiyat ve tiyatro tarihinin en önemli metinleri arasında yer alan Kral Übü, Polonya Kralı Venceslas’a suikast düzenleyerek onun yerine geçen Übü Ailesi’nin hikayesine odaklanıyor. Metin, ünlü İngiliz yazar Shakespeare’in Macbeth, Hamlet ve Kış Masalı oyunlarına pek çok gönderme içerirken, tarihteki tüm zorba ve diktatörlere selam niteliği taşıyor. Özgün ve canlı müzik performanslarıyla da öne çıkan oyunda Rock, Pop, Blues gibi batı müziği örnekleri ile Türk Halk Müziği, Arabesk, Fantezi karışımı Alaturka müzikleri elektro gitar ve bağlamaya eşlik eden çeşitli enstrümanlarla icra ediliyor.
Kral Übü vücudun ve hareketin izini sürüyor
HAROLAB (Hareket ve Oyun Laboratuvarı) fiziksel tiyatro okulunun kurucusu ve eğitmenlerinden ödüllü yönetmen Doğa Nalbantoğlu, Kral Übü’de kendi özgün çalışma ve oyun dilini aradıklarını belirtiyor ve ekliyor; “Sadece düşüncelerimizin egemenliğinde kalmayıp, vücudumuzun ve hareketin izini sürmeye çalışıyoruz. Fiziksel doğaçlama, kafamızdaki fikirlerin daha katmanlı anlatımı konusunda çok faydalı bir yöntem. Anlamı hem çoğaltıyor hem de izleyenin hayal gücü için alan bırakıyor.” diyor. Nalbantoğlu, içinden geçtiğimiz devirde Kral Übü’yü sahneleme kararı almanın zor olmadığının altını çizerek; “Fakat amacımız hali hazırda görünür olanları aynı yöntemlerle göze sokmak değil. Güç sahiplerinin eleştirisinin bile belli bir tarz ve biçimle yapılmasının ancak tüm olumsuzlukların vasat mizah formları içinde görünmez hale gelmesine yol açtığını düşünüyoruz.” diyor.