Meltem Ersoy, Yaratıcılara Özel Astroloji yazılarıyla, nice tavsiye, öneri ve tespitleriyle sanatatak.com’da.
Yeni başlangıçlarla aynı yola devam. Nisan ayının yeniayı “yeni başlangıçlarla aynı yola devam” mesajı vererek Mayıs ayının ilk yarısına kadar olan haftaların dinamiğini vermiş oldu. Aynı zamanda tüm ihtiraslar ve birikmiş beklentiler acele arzulananlar listesine hücum etti. Sahiplenmekle ilgili olumsuz dürtüler daha güçlü birer savaşçı haline geldi. Dediğim dedik ve ısrarcı tavırların tırmanışa geçmesi şimdiden savaşları başlatmış olabilir. Eğer bazı konularda fazlasıyla ısrarcı ve kontrolcü bir yapınız varsa bu yeniayla birlikte son sözü söyleme sabırsızlığınız da artmıştır.
Hayatınızın bu döneminde savunmanız gereken ne varsa (- ki bu genellikle parayla ilgilidir) neyi muhafaza altına almak istiyorsanız, dirayet ve devamlılık için yapılması gereken güçlendirmeler öz kaynaklarla sağlama alınabilir ve rekabet mücadelesi (savaş) buna odaklanabilir. Örneğin iş ve kariyer için haklarınıza sahip çıkmak gerekliliği ortaya çıkabilir. Sergi açmak gibi bir hedefiniz varsa o zaman şimdi çalışmaları kararlı ve rutin bir ısrarcılıkla sürdürmeye odaklanmak zamanıdır. Tıpkı bir heykele şekil verir gibi kaya parçasına ufak darbelerle kıvrımları işlemeye başlamak zamanı. Bu ufak darbelerin ruhunu, arzular ve ihtiraslar kendiliğinden verecektir. Ancak henüz bitiş çizgisini hedeflemek için çok erken. Çünkü bu yeniay, tamamlanacak sonuçların adını koymak için Ekim ayının sonuna kadar uzanan bir süreç veriyor.
Cesaretinizi sürekliliği sağlamak ve sürece odaklanmak için kullanmanızı tavsiye ederim.
İlk ödülünüz Ağustos başında gelebilir, hasat için sonuç almayı ise Ekim ayının sonuna bırakın.
Bu yeniayın olumsuz yaşanabilecek tarafı, aşkın istekler, hiçbir şeyle yetinmemek ve bununla gelen güçlü bir kaybetme korkusu olabilir. Geçmişten gelen yeteneklerinizi sağlamlaştırarak bu günlere geldiyseniz kaybetme korkusu yeni girişimlerle hafifleyecektir. Ancak zaten gerçekte sahip olduklarınızın farkına varmayıp, başka kutsal atfettiğiniz güçlerin verdiği değerlere odaklanarak aşırı koruma altına alıyor ve herkesten sakınma eğilimi gösteriyorsanız, bu şekilde kendinizi gereksiz tutsaklıklara mahkum edebilirsiniz. Esas kendinizin olanı “statü veya güç yetersizliği” yanılgısıyla sabote edip, bulunduğunuz yerin değerini dışsal bir otoriteye atfedebilirsiniz. Bunun sonucunda artan yetersizlik duygusu, dışsal güç sembollerine verdiğiniz önemin artışıyla hayatın dinamiğini kaybetmenize ve statik bir durağanlığa sebep olur. Yaşanılan hayat ve tüm yarattıklarınız sizin olmaktan çıkar.
Sanırım bu dönemin en önemli sınavı, gerçekte neyin savaşını vermekle meşgul olduğunuzu kendi kendinize açıkça itiraf etmeniz olacaktır. Neyi korumak veya sahip olmak için? Kim için? Belki de aslında gerçekte sahip olduğunuz bir şeyin devamı içindir, ve O’na zaten sahip olduğunuzu hatırlamak içindir. Yeni ufukları fethetmeye ve yeni savaşlara gerek yoktur belki. En önemli cevaplar zaten sahip olduklarınızda, beklediğinizden çok daha basit ve sade, tıpkı doğanın ritmi gibi acelesiz bir telaşın içinde – yani kendi doğanızda ve yaradılışınızda – olabilir.
4 Mayıs’taki dolunay bu açıdan ilk sonuçların alınacağı bir zamana işaret edecek ve her ne yaşanıyorsa orada daha derinlere inmeyi ve odaklanmayı mümkün kılacak. Tüm sanatsal faaliyetler ve aşk için bu yeniayın sonuçları tutkunun daha yoğun bir şekilde ortaya çıkacağı hevesler anlamına geliyor. Tüm sahip olduklarınıza daha tutkulu bir şekilde tekrar göz atın.
Dolunayda tekrar buluşmak dileğiyle…
*Meltem Ersoy röportajına buradan ulaşabilirsiniz.