Ekin Beril, YouTube kanalında yakaladığı başarılı ivmeyi albüme taşıyan sosyal medyanın hayatımıza kazandırdığı yetenekli müzisyenlerden biri. Ekin, stüdyosunda kaydettiği cover parçalara kendi duygusunu ekleyip bildiğimiz şarkıları tamamen farklı bir sound’la dinleyiciye sunuyor. Parçalarında loop kayıtlar ve acapella vokallerin baskın olduğu Ekin Beril’in müziği için alternatif pop demek mümkün. Bugüne kadar Ajda Pekkan, Şebnem Ferah, Kaan Tangöze ve Pinhani gibi isimlerin şarkılarını cover’layan Ekin, söz ve müziği kendine ait olan Zaman isimli 4 şarkılık EP albümüyle kendini kanıtlamayı başardı. 8 Kasım Cuma günü Fizy İstanbul Müzik Haftası kapsamında hayranlarıyla buluşacak Ekin Beril’le müzik konuştuk.
Daha önceleri paylaştığın videolarda şarkı söylerken sadece dudakların gözüküyordu, kendini tamamen göstermeye karar vermende ne etkili oldu?
Sadece dudaklarım görünürken, kadraj için hiç seçenek kalmıyordu. Daha kapsamlı videolar yapmak istedim. Yüzümü göstermemek çok güzeldi. Anonim bir şekilde müzik yapma fikri çok çekici ancak profesyonelleştikçe beni kısıtladı.
Instagram olmasaydı Ekin Beril için hayat nasıl olurdu?
Bunu hayal etmesi çok zor. Cover’larım insanlar tarafından sevildiğinde ve takipçim arttığında hukuk öğrencisiydim. Bu kadar sevilince, müziği meslek olarak yapmaya karar verdim. Instagram olmasa bu cesareti göstermeyebilirdim. Yine de profesyonel olmasa da mutlaka müzik yapıyor olurdum.
Türkiye’de doğru cover yapıldığını düşünüyor musun?
Çok iyi takip edememiş olabilirim ama benim için iyi cover yapan çok az insan var. Bir cover’da beklediğim şeyler var; yapanın kendinden bir duygu eklemesi, şarkıyı mümkün olduğunca farklılaştırması, tekrar düzenlemesi, mümkünse başka bir janra taşıması gibi. Diğer türlüsü sadece şarkıyı söylemek oluyor benim için. Aynı yere koyamıyorum.
Peki sence Türkçe pop öldü mü?
Pop müziğin öleceğini düşünmüyorum. Pop müzik aslında popüler müzik demek olduğu için, dönem dönem popüler olan şeyler değişiyor sadece.
Profesyonellik için eski yöntemleri kullanmak gerek
Cover yaptığın şarkıları neye göre seçiyorsun?
Cover yaparken en önem verdiğim şey şarkıyı mümkün olduğunca değiştirerek, kendime has bir şekilde yeniden yorumlayabilmek. Bu nedenle şarkıları seçerken önceliğim şarkıya dair yeni bir fikir bulmak oluyor. Bunu yapabildiğim şarkıları cover yapıyorum. Tabii ki şarkıyı sevmem de önemli.
Birçok müzik ekipmanı arasında kendi müziğini üretiyorsun. Tek başına müzik yapmanın avantajları, dezavantajları neler?
Tek başına müzik yapmanın avantajı özgür olabilmek. Kimseye bağlı kalmadan veya ihtiyacın olmadan üretebilmek harika bir şey. Bir yandan da tek başına, birçok alanla ilgilenmek zorunda kalıyorsun. Bence en büyük dezavantajı iş yapılırken bunun tek bir kişinin süzgecinden geçmesi. Profesyonelleştikçe anladım ki üretirken ekip arkadaşları çok önemli. Müzik çok geniş bir disiplin olduğu için her konunun uzmanlarıyla iletişim halinde, beyin fırtınasıyla üretmek çok daha verimli.
“En önemlisi istikrarlı olmak”
Abelton controller’la parçalarını loop’layıp kaydediyorsun. Genel enstrüman anlayışı sence artık değişiyor mu?
Her ne kadar dijital bir müzik yapıyorum gibi görünse de aslında kullandığım çoğu enstrüman analoglar. Dijitalleşmeyle, müzik yaparken bazı kısa yollara kavuştuk ancak hala belli bir kalite standardı ve profesyonellik için eski yöntemleri kullanmak gerekiyor.
Sosyal medya gibi kalabalık bir denizde fark edilebilmek için sence neler gerekli?
Bence en önemlisi istikrarlı olmak. Kendi standardını yaratıp, o seviyenin altına düşmeden, sürekli üretmeye devam etmek.
‘Zaman’ isimli şarkının bir hikayesi var mı?
Çok yoğun ve depresif olduğum bir anda yazdım.
Daha önce Sertab Erener’le ‘Kime Diyorum’ parçasını birlikte söylediniz. Sırada düet yapmayı düşündüğün veya hayal ettiğin başka isimler var mı?
Farklı tarzlardan müzisyenlerle düet veya ortak çalışmalar yapmak isterim. Multitap grubundan da bildiğimiz Ali Cihan’la bir şarkı hazırladık. Yakında albümüm çıkacağı için şarkıyı bekletiyoruz. Bir yandan Feridun Düzağaç’la da görüştük. 2020 baharında beraber bir şeyler yapmak istiyoruz. Çalışmalarına kış döneminde başlayacağız. Başka düet için görüştüğümüz isimler de var ancak henüz net bir şey yok.
Müziğin dijitalleştikçe ruhunu kaybettiği düşüncesine katılıyor musun?
Hem katılıyorum hem de katılmıyorum. Müzik de hayattaki her şey gibi sürekli değişim halinde. Bu değişim içinde ruhunu kaybeden müzikler de olacak, dijitalleşmeyi çok faydalı kullananlar da.