…İstanbul’dan birçok konuğumuz ilk kez Doğu’ya geldi, oradaki insanlarla, izleyicilerle tanıştı, konuştu… Onlar da Türkiye ve dünyadan sinemacıları dünya gözüyle gördü, onlarla söyleşti… Böyle bir buluşmayı iptal etmenin kime ne yararı var?…
Malatya Film Festivali iptal edilmemeli. Hem Malatya kentinin uluslararası boyutu da bulunan, kültürel açıdan en önemli etkinliği olduğu için hem sinema salonlarını altı yıldır dolduran Malatyalı izleyicilere karşı büyük bir haksızlık olduğu için. Üstelik kentin itibarını zedeleyen bir karar bu. Gelecek yıl uluslararası alanda ve muhtemel sponsorlarda festivale karşı bir güvensizlik oluşacak, bundan böyle kimse festivali gerektiği gibi ciddiye almayacaktır. Resmi bir açıklama yapılmadığı için bu karardan ne kadar çabuk dönülürse o kadar az zarar görür, Malatya. Geçen yıl Adana Film Festivali konuk ağırlama ve törenleri iptal ederek çözüm buldu terör nedeniyle iptal kararına. Antalya Film Festivali de seçimler ve G20 zirvesi nedeniyle Aralık’ta düzenlendi. Her iki festival de devamlılık ilkesine zarar vermedi. Malatya da vermemeli.
Ayrıca bu çapta bir etkinliğin bir idari sorun nedeniyle iptal edilmesi kültürel açıdan kabul edilebilir bir gerekçe değil. Bildiğimiz kadarıyla Malatya’da bir güvenlik zaafı yok… Festivalin yedinci yılında iptal edilmesinin tek somut nedeni olarak Vali ile koordinasyonu sağlayacak bir vali yardımcısı bulunmaması gösteriliyor. Her iki vali yardımcısı da 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle gözaltına alınmış, yerlerine atama yapılmamış henüz. Eğer bu gerçekten idari açıdan festivalin yapılmasını engelleyecek bir sorun yaratıyorsa festival ertelenebilirdi, vilayetin bütün işleri mi iptal ediliyor vali yardımcısı bulunmadığı için? Elbette, hayır. İstenirse festival de pekala yapılabilir demek ki…
İlk beş yılında Malatya Film Festivali’ne danışmanlık yaptım, sonra bıraktım. Oradaki genç ekip artık işi kendi başına gayet güzel götürüyor. O zamanlar bu işe dört elle sarılan vali yardımcısı Murat Çağrı Erdinç’in ne kadar etkin bir rol oynadığına bizzat tanık olduğum için bu konumda birinin varlığının gerekliliğini tartışacak değilim, elbette. Ama elbet bir atama yapılacaktır. O zaman da yedi yıldır bu festival için çalışan ekibin deneyimi, hazırlıkların zaten büyük ölçüde tamamlanmış ve bütçenin çıkmış olması sayesinde festival düzenlenir. Belki birkaç aksaklık olur, hangi festivalde olmuyor ki!
Son iki yıldır talihsiz bir kararla Selanik Film Festivali ile aynı tarihlere denk getirildiği için gidemedim Malatya’ya. Bu yıl da aynı nedenle gidemeyecektim. Ama iptal kararını duyunca sanki hala festivale çalışıyormuşum gibi üzüldüm. Çalıştığım sürede fahri turist rehberi haline gelecek kadar tanıdım Malatya ve çevresini. Dünyanın birçok yerinden konuklarımızın tarihi beş bin yıl öncesine uzanan Arslantepe Höyüğü’ne, 65 milyon yıllık kaya oluşumlarının tespit edildiği Levent Vadisi’ne, iki bin yıllık heykeller bulunan Nemrut Dağı’na, 13. yüzyıldan kalma Battalgazi Ulu Camii’ne, 17. yüzyıldan kalma Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı’na nasıl hayran kaldıklarına tanık oldum. Doğu Anadolu’ya ve kültürüne bakışları değişti Arapgir’e, Pertek’e yaptıkları yolculuklarda… Yeme içme kültürü ayrı etkiledi onları, konukseverlik ayrı.. Evet, bir festival biraz da bunun için yapılır, kenttekilerin film kültürünü arttırırken sosyoekonomik alanda bir katmadeğer olsun diye!
Ben festivalden yıllar önce gitmiştim Malatya’ya, Elazığ’a, Adıyaman’a, Nemrut Dağı’na çıkmıştım… Başka pek çok yeri gezip görmüştüm… Bölgeyi biraz olsun tanırdım. Ama İstanbul’dan birçok konuğumuz ilk kez Doğu’ya geldi, oradaki insanlarla, izleyicilerle tanıştı, konuştu… Onlar da Türkiye ve dünyadan sinemacıları dünya gözüyle gördü, onlarla söyleşti… Böyle bir buluşmayı iptal etmenin kime ne yararı var?
Sinemacılarımız için de yeni bir buluşma noktası olmuştu, Malatya. Evet, zaman zaman fazla yarışma oldu diye yakınıyoruz, Malatya da bu yıl Ulusal Yarışma için para ödülü miktarını yükselterek gereksiz bir rekabete girdi ama bunlar ‘sektörel’ meseleler. Kendi içinde bir düzeni, bir devamlılığı olan bir festivali yedinci yılında baltalamak geleceğini karartmaktan başka bir anlama gelmez.