A password will be e-mailed to you.

Sanatatak Haftanın Kitabı’nda bu hafta, Daniel Mason imzalı “Kış Askeri” romanı var. Holden Kitap etiketiyle çıkan, O. Henry ödüllü ve Pulitzer finalisti yazarın romanını Seda Çıngay Mellor çevirdi. Birinci Dünya Savaşı döneminde geçen Kış Askeri, tıp fakültesinden yeni mezun olmuş bir doktorun gözünden Avrupa’nın dağılışını anlatıyor.

Viyana, 1914. Birinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde Lucius, yirmi iki yaşında bir tıp öğrencisidir. Cerrahlık yeteneklerini geliştirmek için savaş doktoru sıfatıyla gönüllü olarak askere yazılır. Yüksek donanımlı bir hastanede görev yapmaktır hayali. Ancak Karpat Dağları’nın uzak bir vadisindeki görev yeri tifüs salgınından harap olmuş, kiliseden devşirilmiş derme çatma bir hastanedir. Kendisinden önceki doktorlar kaçmış ve orada bir tek rahibe hemşire Margarete kalmıştır.

Hayatı boyunca eline neşter almamış Lucius cepheden getirilen yaralıların uzuvlarını kesip biçerken yardımcısı genç rahibeye âşık olur. Sonra bir gün kışın ortasında baygın bir asker getirilir hastaneye.  Görünürde bir yarası olmayan askerin asıl sorunu aklıyladır.

Viyana’nın yaldızlı balo salonlarından Doğu Cephesi’nin donmuş ormanlarına; ameliyathanelerden Kazak süvarileriyle gürleyen savaş alanlarına kadar Kış Askeri; savaşın, tıbbın, ailenin, tarihin büyük gelgitlerinde aşkı bulmanın, hataların ve telafi fırsatlarının hikâyesidir.

Vahşetin ortasında kalakalmış bir hekim

“Küçük istasyon binasından çıkınca karlı tarlalardan geçen yolu takip ettiler, yol sonunda çam ağaçlarıyla kaplı bir vadiye saptı. Rüzgâr estikçe takırdayan dallarda sütümsü buz katmanları ışıldıyordu. Lucius’un gözpınarlarındaki ve kirpiklerindeki yaşlar dondu, yüzünü saran şal kırağıyla ağırlaştı. Dizginleri sağlam eliyle sıkı sıkı kavrayarak kırık bileğini korumaya çalışıyordu ama dar yol madeni bir şeymiş gibi sertti, atlar zaman zaman kayıyordu. Sonunda acısı dayanılmaz bir hale gelince durması için hüsara seslendi.

Çantasını karıştırıp kokain ve morfin ampullerini buldu. Donmuşlardı, ısıtmak için ağzına attı. Kokaini doğrudan kırığa zerk etti, sonra durakladı, morfini de zerk etmeye hazırdı ama durdu. Hayır. En iyisi idareli davranmaktı, ne kadar yolları olduğunu bilmiyordu.

Arazi yükseldi, vadi dik ama genişti. Çok geçmeden ağaçlıklı bir geçide vardılar. Yol aşağı indi, başka bir vadiye geçti ve yeniden alçalmaya başladı. Bir köyün girişinden geçtiler, girişteki iptidai tabelaya bir kurukafa çizilmiş, üstünde Almanca, Lehçe, Rumence, Rutence ve Macarca olarak (Lucius bu son üçünün de aynı şeyleri söylediğini varsaydı) FLECKFIEBER!!! (tifüs) ve DİKKAT ASKER! BURAYA GİRME! ÖLÜM BEKLER! sözcükleri vardı.

Hüsar istavroz çıkardı, köyden uzak olmalarına karşın iyice açıktan dolaştı. Sanki dişli, pençeli bir şey aniden ortaya çıkıp onları kovalayacaktı…”

 

Yayınlandığı tarih olan 2018’de yılın en beğenilen romanları arasında gösterilen ve Washington Post, San Francisco Chronicle gibi mecralarda En İyi Kitap ödüllerini kazanan Kış Askeri, Holden Kitap’ın Holden#Modern dizininden çıkan en son roman. Yayın yönetmenliğini Baran Güzel‘in üstlendiği, 352 sayfa uzunluğundaki kitabın kapak tasarımıysa Barış Şehri‘ye ait.

Daha fazla yazı yok
2024-11-24 05:15:48