Salon İKSV, 10. yılını Birlikte Güzel’in desteğiyle tam anlamıyla hem kulaklara hem damaklara ziyafet eden bir partiyle kutladı. Önce kulaklarımız nelere doydu ondan bahsetmek gerekirse… Kabus Kerim’in dans ettirici setine kadar ne DJ’ler gördük Salon İKSV’de… Sevdiğimiz grupların solist ya da müzisyenlerinin DJ’lik etmelerini takdir ediyor, destekliyoruz. Onların müziğine giden yolları keşfediyoruz bu sayede. Onların ne duyduğu bizim onlardan ne duymadığımıza işaret ediyor bir bakıma…
Salon İKSV 10. yaş partisinde ilk DJ Ebru G.‘ydi. Ebru G.’nin geceye uyumlanmamızı sağlayan seti kapının önünde bekleyen Keyif Haritası standlarındaki kokoreç ve mideleri yemeden önce hak etmemizi sağlayacak hareketleri başlattı.
Onu çok sevilen Jakuzi‘nin solisti Kutay Soyocak‘ın seti takip etti. Karanlık melodilerle partiye ısındık.
Kutay Soyocak’tan sonra sıra Palmiyeler grubunun üyesi Mertcan Mertbilek’e geldi. Onun da yerini Kabus Kerim‘in sıcak, oryantalist seti aldı. Artık dans ediyorduk. Kesintisiz bir şekilde…
Bir yandan da Salon‘da bu on yılda kimlerin gelip kimlerin geçtiğini düşündük.
Birlikte Güzel’in en büyük destekçisi olduğu Salon’da geçtiğimiz 10 senede, hem Marcus Miller, Mammal Hands, Gogo Penguin, Makaya McCraven, Kamaal Williams gibi caz müziğin öncüleri hem de Altın Gün, King Gizzard& The Lizard, Wizard, Khruangbin, Agar Agar, Rhye, Unknown Mortal Orchestra, Future Islands, Notwist gibi güncel sevdiğimiz grupları izleme fırsatı bulmuştuk.
Salon İKSV direktörü Deniz Kuzuoğlu‘nun da Sanatatak söyleşisinde Uygar Taylan’a vurguladığı gibi, Salon’un İstanbul’un kültür sanat hayatına katkısı, İstanbul müzikseverlerin inandığı sanatçıları İstanbul’a getirmek oldu.
“Her zaman güncel müzikte keşif sanatçılarını getirmeyi hedefledik. Ólafur Arnalds ve Nils Frahm gibi isimler henüz Avrupa’da bizdeki gibi küçük mekanlarda çalarken onları İstanbul’da ilk kez Salon’da sahneye çıkarttık.” diyen Kuzuoğlu, 10. yaşa özel de bir keşif programı yaptı. Bu, iyi kritiklerin en üst sıralara koyduğu albümlerden bir seçkiden oluşuyordu.
Kuzuoğlu’na göre formül şuydu:
“Palmiyeler‘i seviyor musunuz? Bir de Babe Rainbow’a bakın” ya da Al’York seviyor musunuz? Bir de Iceage’e bakın, bunları dinleyin.”
Böylelikle Salon İKSV, türünün aynı gecede hem yerli hem yabancı örnekleri olmasını diliyordu.
Bizi neler mi bekliyor bu Şubat ayında?
8 Şubat Palmiyeler’i dinlemek mümkün.
14 Şubat Tsar B, 21 Şubat Thurston Moore, 22 Şubat’ta ise Charlie Cunningham ve Moon Duo.
O zaman iyi doğdun Salon İKSV!