İki Hugo ödüllü yazar Kameron Hurley’nin sadece kadınların yer aldığı bir evrende geçen bilim kurgu romanı “Yıldız Lejyonları” trajik aşkı, intikamı ve savaşı alışageldiğimizden farklı bir biçimde anlatıyor.
Yıldız Lejyonları iki düşman aşığın hikayesi, Zan ve Jayd’in… Kitapta her iki karakter de anlatıcı pozisyonunda. Ölmek üzere olan galaksilerinden kurtulmak için tek çareleri Mokshi isimli dünya-gemiye binmek. Roman ilk başta hikayede hiçbir erkek karakter olmamasının yokluğunu sorgulatırken; aksiyon, kavga, çatışma, şiddet, gerilim, ihanet, intikam, politik entrikalar, ahlaki ikilemler ve yarattığı kapkara dünyayla en koyu distopya severleri bile şaşırtıyor.
Doğum, yeniden doğum, kefaret, affetme, intikam, kayıp ve hafıza gibi temalar tamamen kadınlardan oluşan karakterlerle büyüleyici bir zemine oturuyor. Kitap, bu sayede, bazı edebi romanlarda bile güçlükle rastlanan çınlamayı yaratıyor.
“Bir zamanlar, hepimizin anılarımızın bir toplamı olduğuna inanırdım. Ama bu yerde, bizi oluşturan şeyin anılar olmadığını, onlarla ne yapmaya karar verdiğimiz olduğunu anladım. Aşağıdaki karanlıkta, katlandığım acıya dayanan bir hayat kurmaya çalıştım. Ama böyle yapmamak gerekir, öyle değil mi? Her şeyi yeniden kurmak zorundasın. Dönüşmelisin. Bizler, bize olanların toplamından daha fazlasıyız, öyle değil mi?”