Ailede kaçıncı çocuk olduğu ya da cinsiyeti bir çocuğun görsel yaratıcılığının gelişmesini etkileyebilir mi? Yapılan yeni bir araştırmaya göre, cevap “evet”.
Tek çocuk olarak büyüyenler genellikle şımarık, bencil olarak stereotipleştirilir ama yeni araştırmalara bakılırsa aynı zamanda daha da yaratıcılar… Creativity Research Journal’da yayımlanan ve psikologlar tarafından gerçekleştirilen çalışma tek büyüyen çocukların kardeşle büyüyen çocuklara oranla görsel tasavvurunu ve problem çözme yeteneğini ölçtü.
364 çalışan ve öğrenci üzerinde 2 ayrı test uygulandı. İlk testte çizgiler ve noktalarla katılımcıların eksik olanı tamamlamaları, ikinci testte ise gerçek hayatta rastlanabilecek sorunlara birden çok çözüm bulmaları istendi. İlk testin sonuçları önceki araştırmaların da sonuçlarını destekleyecek şekilde, daha bağımsız ve bireysel büyüyen tek çocukların daha yaratıcı olduğunu gösterdi. Sonuçların şaşırtan tarafı ise tek büyüyen kızların tek büyüyen erkek çocuklarından her iki testte de başarılı olması, hatta tek büyüyen kızların kardeşle büyüyen ailenin ilk erkek çocuklarından da daha başarılı olduğunu göstermesiydi.
Burada araştırmayı daha da ilginç hale getiren bir faktör daha var, Çin’de yapılması. Konfüçyüs’ün izinden giden ve sadece erkeklerin aile reisi olarak görüldüğü, yakın zamana dek tek çocuk politikası uygulayan ülkede kültürün bu kadar kayırdığı erkeklerin neden başarısız olduğunun ayrıca incelenmesi gerekiyor. Bu konudaki hipotez ise küçük imparatorlar olarak büyütülen erkek çocuklarının ne yaparsalar yapsınlar güçlü statüde olacaklarını bilmelerinden ileri gelen dezavantaj. Bu çocuklar başarılı olmak için gerekeni yapmaya yetecek motivasyona sahip olamıyorlar. Tek kız çocuğa sahip ailelerin daha az ayrımcı olması ve çocuklarını halihazırda önyargılı bir dünyada başarılı olabilmesi için daha iyi hazırlamak zorunda hissetmeleri ve onlara ihtiyaçları olan başarı motivasyonunu vermeleri de aynı şekilde bu sonucun arkasındaki sebepler olabilir.