Tiyatro 4, Deyan Dukovski’nin Boş Şehir adlı oyununu İzmir’den sonra İstanbul’da sahnelemeye hazırlanıyor. Oyunu 28 Şubat, 27 Mart, 12 Nisan, 26 Nisan ve 15 Mayıs 2016 tarihlerinde Garajistanbul sahnesinde izlemek mümkün. Oyunu sanatatak.com için Şükran Yücel değerlendirdi.
Boş Şehir, savaşın boşalttığı yıkılmış bir şehirdir. 1969 doğumlu Makedon yazar Deyan Dukovski, eski Yugoslavya’nın bölünmesine yol açan Avrupa’nın orta yerindeki trajik savaşın dehşet verici izlerini taşıyan oyunlarıyla bizde de büyük ilgi çekti. Daha önce onun Barut Fıçısı adlı oyununu izlemiş ve çok etkilenmiştim. Savaşın dehşetini bölünmüş bir kurguyla, 11 ayrı öyküde canlandırmak ve tiyatronun yürek parçalayan etkisini hissettirirken, mizahı da en keskin bir silah gibi kullanabilmek maharet işiydi. Bugün hala bir barut fıçısında yaşıyoruz. Hızla değişen gündem, durup ince şeyleri düşünmemizi engelliyor. Etrafında olan bitene karşı kayıtsızlaşan bir insanlık tablosuyla karşı karşıyayız. Deyan Dukovski, bir süredir oyun yazmıyor. Belki de oyunlarının dünyayı değiştirmediğini görerek karamsarlığa kapılmış olabilir diye düşünmeden edemiyorum.
Deyan Dukovski‘nin Boş Şehir oyunu, savaşın karşı cephelerde savaştırdığı iki kardeşi kaçınılmaz sonlarına yaklaşırken boşaltılmış bir şehirde karşılaştırır. Biri diğerini tutsak alır. Sonra yer değiştirirler. Karşı cephelerde savaşmış da olsalar, onlar iki kardeştir. Annelerine ne olmuştur? Nişanlısı ne yapmıştır? Orada, uzakta kalmış bir ev, birlikte yaşanan çocukluk anıları hatırlanır. Sorular ve yalanlar birbirini izler. İki kardeşin birbirleriyle hesaplaşması, bütün bir insanlığın hesaplaşmasına dönüşür. İnsanlığın çürüdüğü böyle bir vahşet ortamında doğrularla yalanların, hayallerle gerçeklerin karışması kaçınılmazdır. Gyore ve Gero, sahnede dövüşür, kavga eder ve kucaklaşırlar. İkisi de aynı acımasız savaşın ne için savaştığını bilmeyen kuklaları olduklarının farkındadırlar. Kardeşi kardeşle çatışmaya iten savaşların adsız kurbanlarından ikisi kaçınılmaz sona doğru elele ilerler. Bin yıllardır aynı kötü senaryoyu yazıyor, egemen güçler. Boş Şehir bize kardeşi kardeşe kırdıran savaşların saçmalığını gösteriyor. Dukovski, sloganlara gerek duymadan, zekice ve ustalıkla kurmuş oyununu. Keskin bir kara mizah duygusuyla yoğurduğu traji-komik insanlık durumunu gözler önüne seriyor.
Derya Efe Uluca oyunu başarılı bir matematikle sahneye taşıyor. Gerilimi hiç düşürmeyen temposuyla merakla ve heyecanla izletiyor oyunu. Sahne tasarımı ve video mapping uygulaması etkileyici bir biçimde oyunu destekliyor. Kağan Uluca ve Serdar Bakioğlu birbirini tamamlayan uyumlu bir ikili olarak rollerini ustalıkla canlandırıyorlar. Kağan Uluca deneyimli bir oyuncu olarak sahnede sesine, hareketlerine ve jestlerine hakim, güçlü bir performans sergiliyor. Serdar Bakioğlu da coşkulu ve samimi bir oyunculukla ona eşlik ediyor. Boş Şehir, izlenmesi ve üzerinde düşünülmesi gereken bir oyun.
Tiyatro 4, İzmir’de kurulmuş genç bir tiyatro. İlk oyunları, Ben Feuerbach‘tı. Derin bir tiyatro sevdasıyla zor bir işe girişen alternatif tiyatroların İzmir’de sınırlı bir seyirci kapasitesi var. Onlar daha geniş seyirciye ulaşmak için şartlarını zorluyorlar. Özel tiyatroların en büyük sorunu salon sıkıntısı. Tiyatro salonları azalırken, her mekân iki direk, bir heves misali, küçük bir tiyatro salonuna dönüşebiliyor. Ama Boş Şehir gibi sahne tasarımı ciddi emek isteyen yapımlar her küçük mekânda sahnelenemiyor. Tiyatro 4, oyunu geçtiğimiz sezon İzmir’de sahneledi, bu sezon ise İstanbul yolunu tuttular. Boş Şehir 28 Şubat’ta Garajistanbul Sahnesi’nde gösterimlerine başlayacak. Oyunu 27 Mart, 12 Nisan, 26 Nisan ve 15 Mayıs tarihlerinde Garajistanbul’da sahnelemeye devam edecekler. Boş Şehir gösterimlerini kaçırmayın.