İki yıldır sağlık tedbirleri sebebiyle kapalı olan Borusan Contemporary eski fotoğraf ustalarından olan Axel Hütte’nin sergisiyle açılıyor. Özenle oluşturulmuş geometrik kompozisyonlar ve uzun pozlama süreleriyle bilinen ünlü Alman fotoğraf sanatçısı Axel Hütte’nin ‘Chronostasis’ başlıklı sergisi, Perili Köşk’teki Borusan Contemporary’de 30 Nisan tarihinde sanatseverlerle buluştu.
1951 yılında Almanya’nın Essen şehrinde doğan Hütte, 1973’ten 1981’e kadar Düsseldorf Sanat Akademisi’nde fotoğraf eğitimi aldı ve okulun kurucularından biri olan Bernd Becher’in derslerine katıldı. Dünyayı en çok gezen fotoğraf sanatçılarından biri olan Axel Hütte, çağdaş fotoğraf sanatını önemli ölçüde etkileyerek onu resim sanatıyla yan yana konumlamasıyla tanınıyor.
Sanatçı, Borusan Contemporary’nin siparişi ile gerçekleşen proje kapsamında, 2017 ve 2018 yıllarında gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretleriyle Efes, Milet, Perge, Sagalassos, Hierapolis ve Afrodisias’ın da aralarında bulunduğu 14 Antik kenti fotoğrafladı. Sergi, Türkiye coğrafyasının kültürel değerlerinin uluslararası görünürlüğünü artırmayı amaçlıyor.
Ödünç eserlerle de desteklenen seçki, RİBA’nın ‘’Honorary Fellowship’’ ödülüne de layık görünen Axel Hütte’nin sanat pratiğini kapsamlı bir küratöryal yaklaşımla ele alıyor. Beyaz duvarlar ve geniş alanın kullanılmadığı sergide fotoğrafçılığın şiirsel özelliği ön plana çıkıyor.
Anın özü olarak fotoğraf
‘’Chronostasis’’ Yunanca ‘’zamanın bir anlığına asılı kalması’’, ‘’zamanın durması’’ anlamına geliyor. Fotoğraf sanatını icra ederken çoğu zaman medeniyete dair tüm kalıntıları, insanları ve hayvanları silerek çalışan Axel Hütte, fotoğrafladığı antik yapıları zamandan ve mekândan bağımsız hale getirerek adeta bugünü ve geçmişi siliyor. Fotoğraf kadrajında algıyı dağıtabilecek hiçbir şey yok. Bu sayede antik yapıların mistik ve gizemli özünün yorumlandığı kusursuz fotoğraflar ortaya çıkıyor.
Serginin küratörü Hans Irrek sergiyle ilgili şunları söylüyor:
“Chronostasis bir çeşit anlık yanılsamadır ve bu esnada yeni bir uyaranın beyinde yarattığı ilk izlenim süresi, olduğundan uzunmuş gibi görünür. Bu sergi de zamanla ilgili algı dönüşümlerinden yola çıkarak hazırlandı. Axel Hütte’nin anlayışına göre fotoğraf, bir yanda bakışın dondurulduğu, sükûnete kavuştuğu bir anı yansıtırken öte yanda izleyenin düş gücünü harekete geçiren bir kıvılcımdır. Hütte için fotoğraf, anın özü anlamına gelir.’’
Önemli olan, fotoğrafın bende ve izleyicide uyandırdığı hayal gücü
Axel Hütte, fotoğraf sanatının ona bakan kişinin gözünde tamamlandığını düşünüyor. Chronostasis’de de Antik dönemin İskenderiye kütüphanesinden sonra en büyük kütüphanesi olan Celsus Kütüphanesi ve Afrodisias Tapınağı gibi antik mekanların adeta özünü yakalıyor. Yeniden okuyor ve izleyicinin de yeniden okumasını sağlıyor.
İpek Çınar‘a verdiği söyleşide şöyle diyor Axel Hütte:
“Fotoğraf, yaşanan bir anın özü, dönüşümüdür. Fotoğraf, gezici bakışın durduğu anı hatırlatır. Bakışların dinlenmesine neden olan merak duygusunu izleyiciye aktarmaya çalışır.Benim için önemli olan, fotoğrafın bende ve izleyicide uyandırdığı hayal gücü. İnsan algısı ve gerçekliğin optik teknik kaydı doğal olarak farklı çünkü. Uzamsal algı farklıdır ve görüntü inşası yoluyla fotoğrafta simüle edilmelidir, böylece izleyici görüntü alanına girebileceklerine inanır. İzleyiciyi, içinde kendini gösteren atmosferi deneyimlemeye yönlendiren, duyuların bir hilesidir.”
Sergide Axel Hütte’nin koleksiyonundan seçilen, Alman fotoğrafçı Albert Renger-Patzsch’ın geç dönem çalışmalarına bir saygı duruşu niteliği taşıyan Jacobi Garten’da çekilmiş bir rüyayı anımsatan fotoğrafları ile atmosferik Niederwald ormanı fotoğrafları da bulunuyor. Bu da antik mekan fotoğraflarıyla birlikte Hütte’nin çağdaş fotoğraf yaklaşımını daha yakından tanımak için iyi bir fırsat yaratıyor.
Axel Hütte’nin antik dünyayı zamansız bir bakışla bugüne taşıyan büyülü sergisi ‘’Chronostasis’’ 30 Ağustos’a kadar hafta sonları Perili Köşk’te ziyaret edilebilecek.