The Voice (O Ses Türkiye) ve BBG’nin yaratıcılarının yeni icadı Utopia bakalım Survivor’un tahtını sallayabilecek mi?
The Voice (O Ses Türkiye) ve BBG’yi yaratan Hollandalı John de Mol’un yeni projesi Utopia, Amerika’da yayına girdi. John de Mol’un, yaratmadan sadece pazarlayanı olarak tanımlayabileceğimiz Acun Medya da bu projeyi önümüzdeki günlerde Türkiye’de yayınlamayı planlıyor. 365 gün aralıksız devam edecek olan şov, İnternet üzerinden de 24 saat izlenebilecek. (Acun, ailelerini bir sene boyunca göremeyecek olan yarışmacıların, aileleriyle kavuşmasından ayrı bir program çıkarırsa hiç şaşırmam. ‘Bakalım kim göz yaşlarıyla kovasını daha çabuk dolduracak?’)
Utopia’nın vaad ettiği şey aslında oldukça ilgi çekici. 15 yabancı, toplumdan uzak bir alanda, tüm kuralları yeniden yazarak, daha iyi bir yaşama sistemi geliştirmeyi hedefleyecek. Kanunlar yeniden yazılacak, yerleşim birimleri baştan dizayn edilecek. Fakat Utopia daha iyi bir yaşama sisteminin oluşturulup, oluşturulamayacağı üzerine bir deneyden çok, ‘BBG’nin kasabada geçeni’ noktasından öteye gidememiş. Bunda oyuncuların seçiminin de büyük etkisi var. ‘Benim ütopyamda dinlere yer yok’ diyenler, bir peder ve her yemekten önce dua edenler, silahlara karşı olanlar ve silahlanma yanlısı olanlar, vejetaryen olanlar ve hayvan avlamak için yanında ok getirenler aynı yerde. Unutmadan söyleyelim, çabuk sinirlenip, etrafa korku salan, sonra da bir anda uysallaşan eski bir mahkum ve Petek Dinçöz’den önce ekranda doğurmaya aday bir Ütopyalı da oyuncular arasında. Bu zıtlıkların içerisinden bir harmoni çıkması oldukça zor. Daha çok bizim izleyeceğimiz deney, bu insanların birbirine ne kadar katlanabileceği olacak gibi gözüküyor ki daha ilk bölümden ‘Ütopya mahkemesi’ne çıkanlar bile oldu.
Bu şovun Türkiye versiyonunda da benzer zıtlıklar seçilecektir. Tabi muhtemelen, Allahsız bir toplum hayal edilemeyeceği için bu zıtlık, Acun Ilıcalı’nın listesinde muhtemelen yer almayacaktır. Utopia’da izleyicinin ilgisini üst düzeyde tutmak için kullanılan şeylerden bir tanesi de The Real World’ün 26 sezon ekmeğini yediği sarhoşluk hatalarını da Türkiye versiyonundan çıkardığımız zaman geriye pek bir şey kalmıyor. Şovun daha vizyona girmeden başarısız olacağını tahmin etmek zor değil. Tabi ülkemizde Yetenek Sizsiniz Türkiye’nin hala izlendiğini göz önünde bulundurursak reytingler konusunda kesin bir tahminde bulunmak zor.
Kısa süre içinde sıkıcı bir hale gelebilecek Utopia’da ayda bir halk oylaması oluyor ve bir oyuncu eleniyor, yerine de yeni biri geliyor. Bu akış, şovun gidişatına göre oyuncu seçimi demek, yani her huzurlu bir ortam oluştuğunda (muhtemelen 15 kişi kendi içinde bir kaç ayrı gruba ayrılıp rahat yaşamaya çalışacaktır) mutlaka Utopia’yı rahatsız edecek bir karakter şova dahil olacak. Bu ana hazırlık olarak benim şimdiden bir önerim var. Madem biz ütopyadan çok distopya seyredeceğiz, bari heyecanlı bir distopya seyredelim. The Walking Dead’deki Governer gibi bir karakter girsin şova, diktatörlük kursun, kendine dahil olmayanların yiyeceklerini yağmalasın, boyun eğmeyenleri dışlasın. Hatta belki de tek kişi değil yeni 15 kişi dahil edilebilir tam karşılarına. Belki öyle daha heyecanlı olur.
Yarışma formatında olmayan 50 milyon dolar bütçeli Utopia, Amerika seyircisinden geçer not alamadı. Survivor’ın aksiyonuna alışmış, Survivor’ı futbol maçı izler gibi izleyen Türkiye seyircisinin de ortada bir amaç yokken, kazanılan bir ödül yokken bu formata ilgi duyması oldukça güç. Empati kurulacak, ‘yanlız iyi yediler’ denilecek bir durum da olmadığını düşünürsek, Acun Ilıcalı’nın bu formata farklı bir yenilik katacağını düşünebiliriz. Türkiye versiyonu ile ilgili tek heyecan duyduğum konu sanırım bu yeniliğin ne olacağı.
http://www.youtube.com/