A password will be e-mailed to you.

Tasarım dünyasının önde gelen aktrisi Özlem Yalım bundan böyle tasarım yazılarıyla sanatatak’ta. İşte ilk yazısı:

"Tasarımdan anlarım. Hem de çok iyi. Bu nedenle burada tasarım yazacağım artık ve siz sanat dünyasına tasarım perspektifinden sızacağım. "

Yine yeniden bir Contemporary açılışındayız. Düzenlendiği ilk günden bu yana bu fuarın hızlı gelişimine tanıklık etmiş kişilerdenim. Türkiye’de yükselen sanat yatırımının bir etkisi bu gelişim kuşkusuz ama asıl bu fuarın da bu alanın büyümesine büyük katkı sağladığı kaçınılmaz bir gerçek. Geçtiğimiz aylarda ikincisi gerçekleştirilen Artinternational ‘ın varlığı ile, nihayet rekabet de gelmiş oldu piyasaya.

Sanat dünyasının aktörleri de kendi duruşlarını sergileyebilecekleri farklı ortamlara kavuşmuş oldu. Bol sponsorlu, bol katılımlı, bol ışıltılı, kalabalık mı kalabalık, hemen herkesin içinde olduğu bir Contemporaryİstanbul mu? Yeni bir ruh ve enerji getiren, henüz biraz daha seçkinci, daha elitist görünen bir Artinternational mı? Yoksa benim bu dünyalarla işim olmaz diyip kendi bağmısız duruşunu galerilerde, özel etkinliklerde ve İstanbul Bienali’nde gösterme arayışı mı? Bunların tümü artık galericinin, sanatçının ve takipçilerinin keyfine kalmış. Sanattan hiç anlamaz biri olarak benim görebildiğim bu. Sadece alım gücü olanların “sanatsever” olarak nitelendirildiği bir ortamda sanata yatırım yapamayan biri olarak “sanatsever” sınıfı (!) na girebildiğimi sanmam, lakin keyifle takipçisiyim olan bitenin.

Kimi yerde derinliği, düşündürttükleri, kimi yerde insanları, ışıltısı, eğlencesi ile keyfini çıkarıyorum. İşte dün de böyle geldi geçti. Pek çok sanatçıyı, ünlüyü, ünsüzü, ünlü olmak isteyenini, yazarını, çizerini bir arada görebildiğimiz yıllık Contemporary Geçit Töreni de geride kaldı.

Benim için yine bol botokslu, bol sarı meçli, bol Christian Louboutin’li bir olaydı. Ve bir kez daha anladım ki, ODTÜ’yü bitirip mesleğimde 20 yılı geride bırakmış olsam da yine de sevdiğim eseri almak bir yana yanında durmak imkansız bana! Tüm galerileri gezip rastladığım bu sevgili sanat eserleri ile kısa sureli de olsa bir aşk yaşamak için iyi bir fırsattı benim için. Onlara kısa süre de olsa dokunabildiysem, izleyebildiysem “ne mutlu bana!” dedim, hepsi o kadar.

Belirtmeliyim ki Contemporary bu yıl beni son derece genişlemiş alanı ve özellikle video ve interaktif seçkisi ile şaşırttı. Ve yine altını çizmek isterim sanattan hiç anlamam ama nedense bildik isimlerden ziyade gençler, yeni galeriler ve sanatçılar bana daha çok ilham verdi.

Üstünde düşünmeye değer mi?

Bence evet.

Bolca eş dost görmek de cabası.

Ancak biz tasarımcılar zaten 10 gün öncesinde açılan 2. Tasarım Bienali vesile, bir süredir benzer bir açılış, buluşma zincirinin içindeydik. Üstüste tekrarlanan bu karşılaşmalar kimileri ile daha uzun daha detaylı sohbetlere dönüşürken kimileriyle de uzaktan kısacık selamlaşmalara “ Aahh yine mi karşılaştık.! “ tadında gülüşüp geçmelere sahne oldu. Kentliydik. Birlikteydik. Mutluyduk.

Sanattan anlamıyor olabilirim ama tasarımdan anlarım. Hem de çok iyi. Bu nedenle burada tasarım yazacağım artık ve siz sanat dünyasına tasarım perspektifinden sızacağım.

Sizlere bizim tasarım dünyamız fazla ruhsuz, fazla fonksiyonel, fazla teknik, fazla düz ve hatta fazla korkak gelecek biliyorum ama yılmayacağım. Burada hem kendi yazılarımla hem de Sanatatak’ın müthiş "atak"ı yeni “tasarım” bölümündeki pek sevgili diğer tasarım yazarları ile artık sadece sanatın değil yaratıcı dünyanın bir platform olmasına gönül koyacağız…

Harika olacak.

Burada yeşili, betonu, kenti, ulaşımı, mimarlığı, ürün tasarımını, teknolojiyi, mobilya tasarımını, etkinlikleri, son yenilikleri bulacaksınız artık daha fazla. Kimi yerde tüm yaratıcılık alanlarının nasıl da iç içe geçtiğini, kollektif işlerin büyüsünü, kimi yerde özenilesi yeni projeleri kimi yerde de ta içimizdeki keşfedilmemiş yetenekleri, artık sadece buradan, Sanatatak’ın tasarım platformundan duyuracağız. Kızıp öfkelenince de, sevinip mutlu olunca da buradan sesleneceğiz.

Umarım seversiniz siz de bizi. Biz sizi şimdiden çok sevdik.

Hoş geldiniz. Hoşgeldik.

Daha fazla yazı yok
2024-11-22 05:16:00