"Burası Benim Adam", 10 Mart – 18 Nisan 2015 tarihleri arasında Rampa’da. Servet Koçyiğit’in Rampa’daki ikinci solo sergisi sanatçının son üç yılda ürettiği kolaj, video ve heykel çalışmalarını içeriyor.
Servet Koçyiğit’in son on yıllık dönemdeki sanatsal üretimi, buzdolabının kapısının kapandığından emin olmak, rutin tıbbi tetkiklerden geçmek, gündüz düşlerine dalmak veya gün batımı hakkında edepsiz bir iç çekişe kulak kabartmak gibi günlük olguların çevresinde şekillendi.
Bu durumların özündeki sıra dışı özelliklerini betimleyerek onların (ister kişisel, isterse kolektif olsun) hastalığa, absürtlüğe ve anormalliğe yakınlığını ifşa etti.
Tek cümlelik şakalar ve haftalık karikatür dergilerinin erkeksi mizah anlayışına yakın bir üslup ile bir ev kadınının takıntılı ve nevrotik elişi üretimini kendine mal etmek arasında gidip gelen sanatçı, şimdiye dek kendini şizofrenik bir ikililikte konumlandırıyordu.
Koçyiğit’in Rampa’daki ikinci tek kişilik sergisi olan Burası Benim Adam ise haritalama eylemi aracılığıyla sanatçının pratiğinin bu iki ayrıksı tarafı arasında bir uzlaşma çabasına işaret eden yepyeni bir döneme evriliyor.
Bu sergi, sanatçının pratiğinde yepyeni bir döneme işaret ediyor. Sergi başlığında önerilen otobiyografik alan, Koçyiğit’in araştırma, ölçümleme, işaretleme, iz sürme ve bilgiyi harmanlama eylemleri üzerinden çevresindeki dünyayı anlama çabasıyla, son zamanlarda benimsediği haritalama metodolojisinin ilk evresini oluşturuyor.
Servet Koçyiğit’in bu yeni yol çizelgesi, kullandığı sanatsal dilde bir kaymanın sinyallerini veriyor ve en geniş anlamıyla haritalandırma kavramını ele alarak, limitler, aşılan sınırlar ve ufukta bekleyen engelleri kişisel bir soruşturma kapsamına alıyor. “Burası Benim Adam” aidiyet, yer ve yersizlik, evini sırtında taşıma gibi fikirleri irdeleyen uzun soluklu bir projenin başlangıç noktası. Sanatçının haritalama projesi bu kişisel soruşturmadan başlayıp genişleyerek sosyal, ekonomik ve zihinsel haritalamalarla halihazırda devam eden bir süreç.
(Önemli not: Bu yazı, Duygu Demir’in sergi broşürü için yazdığı yazıdan derlenmiştir.)