A password will be e-mailed to you.

Nazlı Pektaş’ın küratörlüğündeki Sanayiden Manzaralar sergisi samimi ve heyecanlı bir tanıtımın ardından 5 Ekim’de Summart Galeri’de izleyicilerle buluşmaya başladı. Sergi, Seyrantepe Sanayi Mahallesi’nde üretimlerini sürdüren Mahmut Aydın, Can Aytekin, Mahmut Celayir, Antonio Cosentino, Ahmet Elhan, Leyla Emadi, İnci Furni, Aynur Önürmen, İrfan Önürmen, Kemal Seyhan, Rüçhan Şahinoğlu, Demet Yalçınkaya’nın atölyelerinden mahalleye bakıyor. 

Serginin mekânsal odağında yer alan Seyrantepe Sanayi Mahallesinin coğrafi sınırları ulaşım aksları tarafından belirlendiği için oldukça katı. Ancak o sınırların içerisinde yeşeren doku sanılandan daha dalgalı: Bir yanda ağır sanayi olmasa da atölyeler, tamirhaneler, matbaalar, diğer yanda konutlar ve bir de artık rezidanslar… Başlangıçta tipik bir sanayi mahallesi aslında. Pektaş şöyle tarif ediyor küratöryel metninde: ‘sanayi mahalleleri bir yanda köyden kente -şimdilerde ülkeden ülkeye- göçte işçinin ilk manzarası; kentin giderek içine sıkışan durumlarıyla hem muhtaç kalınan hem de dışlanan adresler; mutenalaştırma tehlikesiyle kentsel dönüşüme kurban gidebilecek yerler…’ Ancak Seyrantepe’nin barındırdığı geçitler onu diğer sanayi mahallelerinden ayırabiliyor.

Ahmet Elhan, Ne içinde, ne büsbütün dışında, 2022

Mahalle bileşiminin içerisinde bir de isimlerini yakından bildiğimiz ve işlerini takip ettiğimiz sanatçılar var. Pandemiden hemen sonra atölyesini taşıyan sanatçılar veya çok daha eski zamanlardan beri burada olanlar… Üretimleriyle ve estetikleriyle mahallede buluşuyorlar ve zamanla da oranın birer sakini olup ‘derin, dikey delikler açarak her yerden su çıkarabiliyorlar’[1]. Ve coğrafi olarak esneyemeyen mahalle artık onların açtığı o alanlar içinde yayılıyor. Sergideki sanatçılar mahalleden buluntu nesnelerle, görüntülerle, mahalledeki emek yoğun süreçle temas eden malzemelerle veya renklerle mahalle imgesine dahil olabilen işler ortaya koymuşlar. Aslında mahalleye dâhil oluşları mahallenin kimliğine ve sınırlarına müdahale ederek, mahalledeki üretim sürecine dışarıdan bir sesle ‘bir de bizim gözümüzden bakın’ diyerek değil… Zaten o emek süreciyle hemhal olunmakta ve üst üste gelen emek biçimleri de mahallede çoktan kabul görmüş. Beraber malzeme aranıyor, beraber fikir geliştiriyor ve komşuluk yapılıyor.

Mahmut Celayir, Toplayıcılar, 2023

Sergi başlığının da söylediği üzere sergideki işler ‘manzaralar’ sunuyor. Buradaki çoğul eki (manzara-lar), serginin yaklaşımına dair çok şey söylüyor aslında. Çünkü orada ona baktıkça tatmin olunacak tek ve jenerik bir manzara iddiası yok, manzaralar var. İşler mahalleye dair tam ve bütünsel bir görünüm sunmak yerine, fragmanlar getiriyor önümüze. Aklımın kaldığı bazı manzaralar: Mahmut Aydın’ın kartonlardan yaptığı İzler’i, Mahmut Celayir’in Toplayıcılar isimli yağlıboya kolajı, İrfan Önürmen’in buluntu malzemelerden sunduğu anlatısı, Rüçhan Şahinoğlu’nun yalnızlık-yabancılaşma duygusunu buram buram okunaklı kıldığı Dışarda’sı…

Mahmut Aydın, İzler, 2023

Calvino’nun Görünmez Kentler’inde Kubilay Han, Marco Polo’yu karşısına oturtup gördüğü kentleri satranç taşlarını kullanarak anlatmasını ister. Marco’nun satranç tahtasında gösterdiği bu manzaraları seyrederken o manzaralarda görünmez olanı, ‘kentleri ayakta tutan görünmez düzeni, bunların ortaya çıkışını, bi­çim kazanışını, gelişip zenginleşmesini ve mevsimlere uyum sağlama­larını ve hüzne bulanarak yok oluşlarına karar veren kuralları’[2] düşünür Han. Farklılıkların, uyumsuzluklarında ardındaki uyumu bulma hevesi… Oysa şunun da yeterli olduğunu fark eder zamanla: ‘Fildişi taşların sınırlı yardımıyla sonuçta nasıl olsa unutulacak görüntüler yaratmak için kafa patlatmak yerine, (…) satranç tahtasının girdiği her yeni duru­mu, biçimler dizgesinin önce kurup sonra yıktığı sayısız biçimlerinden biriymişçesine seyretmek yetebilirdi belki.’[3] Sanayiden Manzaralar sergisi, tek manzarada birleşemeyen o manzaralar ittifakının kendisi olarak karşımızda işte. Kurulan-yıkılan, biçim veren-biçim alan, kenti ayakta tutan görünmez düzeni de barındıran  manzaralar…

[1] Calvino, I. (2002). Görünmez Kentler. (Çev. Işıl Saatçioğlu). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, s. 70. 

[2] A.g.e, s. 164.

[3] A.g.e., s. 164.

Sergide yer alan diğer eserler

Demet Yalçınkaya, Yerli Yerinde, 2023
Antonio Cosentino, Şirintepe, 1998
Sanayiden Manzaralar, Summart
Daha fazla yazı yok
2024-11-23 12:56:43