A password will be e-mailed to you.

Ercan Arslan’ın objektifinden Afganistan

Huzuru Arayan Ülke Afganistan

 

Bir foto muhabiri olarak içimde ukde olarak kalan işlerden bir Afganistan’a gidip orada fotoğraf çekmekti. Nihayet bu bayram Afganistan yolu göründü, ben de araziye uymak için hazırlıklara birkaç gün önceden sakal bırakmakla başladım. Kabil uçağına bindiğimde uçak Türkiye üzerinden yurt dışına kaçak olarak geçmeye çalışırken yakalanan ve Afganistan’a iade edilecek Afganlı kaçaklarla doluydu. Kendimi birden Kapıkule’den kaçak olarak sınırı geçmeye çalışan bir TIR’ın içindeymiş gibi hissettim. Yaklaşık 5 saatlik bir yolculuktan sonra Kabil hava limanına indik.

 

Afganistan dünyanın gündeminden hiç düşmeyen, tarihin her döneminde farklı ülkelerin üzerinde denetim kurmaya çalıştığı bir ülke.1979’da Sovyet ordusunun Afganistan’a girmesinden bu yana 30 yıl geçmiş. Yaklaşık 10 yıl Sovyet ordusu ile Amerika destekli Afgan Mücahitleri arasında süren savaş Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçev’in Perestroyka ve Glasnost politikası sonucu Sovyet ordusunun Afganistan’dan çekilmesi ile sonuçlanmış.

 

31 milyon nüfusa sahip Afganistan’da nüfusun % 35’ini Peştun, %20’sini Tacik, % 20’sini Hazara , %12’sin Özbek, %4’ünü Türkmenler ve diğer küçük azınlıklar oluşturmakta. Kabile kültüründen kurtulmayan mücahit gruplar Sovyetlerinin çekilmesinden sonra kendi aralarında iktidar kavgasına girişmiş, soncunda galip çıkan radikal İslamcı Taliban olmuş.

 

Günün her saati toz bulutu altındaki başkent Kabil

 

Ülkenin büyük bir bölümünde yönetimi ele geçiren Taliban yaptığı uygulamalarla dünya gündeminde adlarından sıkça söz ettirmişlerdi. 11 Eylül saldırıları sonrası ABD ve NATO Afganistan’ı Taliban ve El- Kaide’den temizlemek için 2001 yılında Afganistan’a girdi. Aralarında başkent Kabil’in de bulunduğu 34 vilayetin bazıları NATO kuvvetleri kontrolünde kalırken bazı şehirler hala Taliban’ın kontrolünde. Afganistan’da tam kontrolü sağlayamayan NATO ve ABD şimdilerde Afganistan’a ek birlikler göndermenin gayreti içinde.

 

Günün her saati toz bulutu altındaki başkent Kabil’de ilk dikkat çeken bombalı araç saldırılarına karşı önemli caddelerin trafiğe kapalı olmasıydı. Kabil’de trafik tam bir keşmekeş. Kural yok, kimse kimseye yol vermiyor. Araçlar sürekli korna çalıyor,  direksiyonların bazıları solda, bazıları sağda, trafik cezası yok, suç işleyeni polisler araçtan indirip dövüyormuş. Yanlış yere mi park ettin, polis elindeki çiviyi lastiğe geçiriyormuş.

 

Afganlı kadının toplumda söz hakkı yok

 

Geleneklerle iç içe yaşayan Afganlı kadının toplumda söz hakkı yok, aile içinde önemsiz bir yere sahip. Evlendiği andan itibaren kocasının mülkü sayılmakta. Radikal İslamcılara göre şehirde yaşayan kadınlar dışarının tehlikelerinden korunmak için burka giyiyorlarmış. Taliban zamanında kadınlara uygulanan baskılar artınca 2001’de ABD’nin Afganistan’a girmesini kadınlar sevinçle karşılamış. Şimdilerde Kabil sokaklarında yanlarında bir erkek olmadan rahat dolaşabiliyorlar. Kırsal kesimlerde burka yaygın değil,  tarlada çalışan kadının hareketlerini kısıtladığı için tercih edilmemekte.

 

Ruslar tarafından yapılan ve iç savaş sırasında bombaların hedefi olan şimdilerde terkedilmiş tiyatro binası uyuşturucu kullananların mekânı olmuş. Taliban yönetimi afyon üretimine yasak getirmiş, 2001’de Amerikan işgalinden sonra, afyon üretiminde gözle görülür artış yaşanmış ve 2005 ‘te Afganistan tekrar dünyanın 1 numaralı afyon üreticisi konumuna gelmiş. Dünyada üretilen afyonun %90’ı Afganistan’da üretilip, çoğu da işlenerek eroin haline getiriliyor.

 

Kabil sokaklarında dolaşırken Türk olduğumuzu anladıklarında yakın ilgi gösteriyorlar. Kabil’de NATO kuvvetlerinin komutası Türk birliğinde ve şimdiye kadar Türklere karşı herhangi bir saldırı söz konusu olmamış. Uydu yayınları sayesinde Türk televizyonları Afganistan’da izlenebilmekte, en çok beğenilen diziler ise “Kurtlar Vadisi” ve “Sırlar Dünyası”. Tarkan fotoğrafları kuaförlerin camlarını süslüyor.

 

Taliban’dan kaçarak Kabil’e göç eden ve şehrin orta yerinde küçük çamur evlerde zor şartlarda yaşam mücadelesi veren Afganlılara aralarında Türklerinde bulunduğu yardım kuruluşları destek veriyor.

 

Silahlar Afganlı çocukların esas oyuncağı

 

Okuma yazma oranının %10 seviyesinde olduğu Afganistan’da en çok mağdur olan çocuklar. Silahlar Afganlı çocukların esas oyuncağı. Kabil sokaklarında dikkat çeken diğer bir görüntü ise body salonları. Sabahın erken saatlerinde Afganlı gençler salonlara spor yapmaya gidiyor. Dışarıya bağımlı bir ülke olan Afganistan’da her şey ithal Alışveriş yaparken yabancı olduğunuzu anladıklarında fiyatı ikiye katlıyorlar.

 

Kabil’den Afganistan’ın geniş plan bir fotoğrafını çektiğinizde görünen o ki nüfusun büyük bir çoğunluğu yaşam standardı olarak dünyayı 50 yıl geriden takip ediyor. 30 yıldır süren kaostan kurtulmanın yolu olarak gördükleri çözüm ise ülkeden yabancı askerlerin çekilmesi ve Taliban’ın da içinde olacağı bir uzlaşı hükümeti.

 

 

 

 

Daha fazla yazı yok
2024-11-24 10:23:27