A password will be e-mailed to you.

 

 

Fotoğrafın bulunuşunun ilanı ile oluşan bir rota ve 180 yıl sonra aynı ayak izlerini takip eden 10 fotoğrafçının deneyimleri Pera Müzesi’nde. Yolculuğun tekrardan yorumlamasının ortak çıktısı “Bir Yol Öyküsü”.  Engin Özendes’in küratörlüğünde gerçekleşen sergi, fotojurnalizme ve fotoğrafçıların çağdaş yorumlarına yer veriyor. 

1839 yılında fotoğrafın ilanının hemen ardından ilk fotoğraf gezisi gerçekleştirildi. Marsilya’dan başlayıp Doğu’nun tarihi şehirlerine yapılan yolculuklardan oluşan rota, 180 yıl sonra yeniden kullanıldı. Farklı yaklaşımlara sahip 10 fotoğraf sanatçısı, aynı rota üzerindeki tarihi kentlere yolculuklarını gerçekleştirdiler. Kentleri özgün fotoğraf dilleriyle yeniden yorumladıkları çalışmaları bir araya getiren serginin küratörlüğünü Engin Özendes üstlendi. Yolculuk Coşkun AralLaleper AytekAli Borovalı, Murat Germen, Sinan Koçaslan, Yusuf Sevinçli, Alp SimeLale Tara, Serkan Taycan ve Cem Turgay tarafından gerçekleştirildi. Günümüz fotoğrafçılık teknikleriyle, gördükleri kültürleri ve mekanları yeniden yorumladılar.

Ali Borovalı, Santorini, 2019

“Tüm bu görsel yolculuğu planlarken, günümüzün gelişmiş ulaşım ve iletişim koşullarında, çekimlerin bazı yerlerde 180 yıl öncesinden daha zorlu olacağını düşünmemiştik.Tam iki buçuk yıl süren bu büyük proje çekime ilk gidenler ve son gidenlerle gerçek bir yol öyküsüdür.”

Çoşkun Aral, Şam, 2019

Sanatçıların Üretimleri

Sergi, izleyiciyi mekan içerisinde hem tarihi hem de coğrafik olarak bir yolculuğa çıkarıyor. İlk yolculuk notlarının yanı sıra eski detayların, değişen kültürlerin, sanatçılardaki yansımalarına tanıklık ediliyor. Eski anlatımların ve yeni hikayelerin bir arada yer almasıyla tarihsel bir bütünlük oluşturulmuş. 180 yıl öncesinin izlerini takip ettiğimiz detayları incelerken, kimisinde mekan – kültür ilişkisindeki tüm değişim gözler önüne seriliyor. Küratör Engin Özendes, sanatçıların seçimlerini, deneyimlerini ve ürettiklerini şu sözlerle yorumluyor:

Serkan Taycan bu projede, eleştirel ve güncel bakış açısına sahip fotoğraf diliyle bizlere Marsilya, Livorno, Malta ve Roma’yı anlatıyor. Laleper Aytek Siros Adası’nda, ruhlarına dokunmaya çalıştığı insanların, mekânların, durumların, birbiriyle ilişkisiz ayrıntıların ve anların peşine düşüyor. Ali Borovalı doğa ve yerel kültüre odaklanan röportaj tadındaki seri fotoğraflarında Paros, Naksos ve Santorini Adaları’nı gerçekçi ve yalın sanatsal üslubuyla yorumluyor. Murat Germen fotoğrafı bir ifade ve araştırma aracı olarak kullanarak, İskenderiye, Kahire, Luksor ve Süveyş’te gördüğü şeyleri doğrudan iletmek yerine, sanatsal bir üslupla fotoğraflarına yansıtıyor. Her zaman karmaşa içindeki Ortadoğu’yu iyi tanıyan Coşkun Aral Sina Dağı, Gazze, Beytullahim, Kudüs, Nablus, Sayda, Deyrülkamer, Şam ve Trablusşam’a ilişkin deneyimlerini bir foto muhabirinin gözünden aktarıyor.

Sinan Koçaslan, Baalbek ve Beyrut’u modern bir yaklaşımla fotoğraflarına yansıtmaya çalışırken, Yusuf Sevinçli Larnaka ve Rodos’u, insanda huzur ve nostalji duygusu uyandıran günlük deneyimler üzerinden görüntülemeyi tercih ediyor. Kos Adası’nı bir görsel öykü anlatıcısı ve deneysel oyuncu üslubuyla ele alan Lale Tara öyküsünü, kostümden mekân seçimine ve ışık kullanımına kadar bir film seti titizliğinde hazırlayarak sunuyor. Cem Turgay, eleştirel bir bakış ve deneysel bir üslupla İzmir’i ele alırken, Alp Sime gündelik yaşamı yansıtan siyah beyaz gerçekçi fotoğraflarında, modernin dilini de kullanarak Çanakkale ve İstanbul’un izini sürüyor.”

Murat Germen, Kahire, 2019

1839 yılının önemi ve yolculuk rotasına dair

Fotoğrafla ilgilenenler için 1839 yılı önemli bir gelişmeye şahitlik eder, fotoğrafın bulunuşunun ilanına… Aynı tarihte Marsilya’dan başlayarak Doğu’nun tarihi şehirlerine ve medeniyetlerine uzanan ilk fotoğraf yolculuğu başladı. Ulaşım araçlarının gelişmesi ve düzenli gezi turlarının yapılmaya başlamasıda aynı tarihler aralığındaydı. Bu sayede Doğu kültürlerini ve içinde barındırdıklarını merak eden tüm maceraperestlerde ilk seyahatlerini gerçekleştirmeye başladılar. Doğu medeniyetlerine doğru gerçekleşen bu seyahatlerin başlangıç noktası Marsilya limanıydı. Sırasıyla Livorno, Malta, Siros, Paros, Naksos, Santorini; İskenderiye, Kahire, Luksor, Süveyş, Sina Dağı, Gazze, Beytüllahim, Kudüs, Nablus, Sayda, Deyrülkamer, Şam, Trablusşam, Baalbek, Beyrut; Larnaka, Rodos, Kos, İzmir, Çanakkale, İstanbul ve Roma’yı barındıran bir fotoğraf rotası oluştu.

Bir Yol Öyküsü, Yolculuk Rotası

Bu rotayı kullanan ilk ekip, diorama tekniğini bulan Fransız ressam Émile Jean Horace Vernet, ressam Charles Marie Bouton ve aguerreotypist Frédéric Auguste Antoine Goupil-Fesquet’ten oluşuyordu. 1839 yılının Ekim ayında başladıkları yolculuk, 6 ay sonra tekrardan Marsilya’ya geri dönerek tamamladılar. Frédéric Auguste Antoine Goupil-Fesquet, bu seyahatin izlenimlerini 1843’te yayımlanan Voyage d’Horace Vernet en Orient (Horace Vernet’nin Doğu Seyahati) adlı kitabında aktardı.

3 ay boyunca Pera Müzesi’nde

Gelişmiş fotoğraf teknikleri ve farklı bakış açısıyla, 180 yıl sonra aynı rotada kendi hikâyelerini anlatmaya odaklanan 10 fotoğraf sanatçısının yol öykülerini izleyicilerle buluşturuyor. Başta fotoğraf sanatına ilgi duyanlar ve tarih meraklıları olmak üzere izleyicilere keyifli bir seyir vadeden bu sergi, 1 Mart 2020 tarihine kadar Pera Müzesi’nde ziyaret edilebilir.

İLGİLİ HABERLER

Osman Hamdi Bey’in hayatından bir gün yaşayın

 

Bu kareler fotoğrafa dair önyargılara meydan okuyor

 

Daha fazla yazı yok
2024-11-24 10:16:21