64. Selanik Film Festivali’ne ve Yunanistan sinemasına kadınlar damgasını vurdu! Festivalin Uluslararası Yarışması’nda Theo Angelopoulos – Altın İskender Ödülü’nü 30 yıl sonra ilk kez bir Yunanistan yapımı kazandı: Sofia Exarchou’nun yönetmenliğini, Maria Drandaki’nin yapımcılığını üstlendiği Animal (Hayvan).
Yapımcı Diana Elbaum, Berlin Film Festivali Eski Direktörü Dieter Kosslick ve yapımcı – yönetmen Elina Psykou’dan oluşan jüri, En İyi Yönetmen Gümüş İskender Ödülü’nü The Feeling That The Time For Doing Something Has Passed (Bir Şey Yapma Zamanının Çoktan Geçtiği Duygusu) adlı filmiyle Joanna Arnow’a verdi. Arnow, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü Animal’in başrol oyuncusu Dimitra Vlagkopoulou ile paylaştı.
Komşularla Buluşma bölümündeki Altın İskender’i Àma Gloria adlı filmiyle Marie Amachoukeli kazandı. Bütün festivalde en çok ödülü Komşularla Buluşma yarışmasında yer alan Eva Nathena imzalı Fonissa (Kadın Katil) kazandı! 1974 yılında Costas Ferris’in uyarladığı Alexandros Papadiamantis romanını kadın gözüyle beyazperdeye taşıyan Fonissa, bu yarışmada Sanatsal Başarı Ödülü ve İzleyici Ödülü’nü aldı. Yunan Filmleri Yarışması’nda ise FIPRESCI, Yunan Film Merkezi, ERT Kanalı ve ilk kez verilen Finos Film Ödülü’ne değer görüldü.
Hemen bir parantez açalım: Yunanistan Sineması Günleri, 21 Kasım’da İstanbul Pera Müzesi’nde başladı, birçok klasik ücretsiz gösteriliyor. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bu seçkide Angelopoulos, Voulgaris, Kanellopoulos, Vrettakos ve Koundouros gibi usta yönetmenlerin, Dimitri Kocabaşak gibi çağdaş belgeselcilerin yanında iki tane kadın yönetmenin, Alida Dimitriou ve Eva Stefani’nin filmleri var… Yunanistan’daki gelişmenin ne kadar esin verici olduğu böylece daha iyi anlaşılır.
Selanik Film Festivali’nin limandaki dört salonundan ikisine ülkenin önde gelen kadın yönetmenleri Frida Liappa ve Tonia Marketaki’nin adı verilmiştir. Her ikisi de 1994 yılında ölen bu iki ustanın ardından gelenler arasında birçok iyi isim var. 2011’de ölen Loukia Rikaki belgeselciler arasında çok önemli bir yere sahip, üretken bir yönetmendi. Christina Kallas kamera arkasındaki çalışmasının yanı sıra, sinema örgütlerindeki yoğun çalışmasıyla tanınıyor. Konstantina Voulgaris, babası Pantelis Voulgaris’inkinden farklı bir yoldan giderek film yapıyor. Son yıllarda özellikle Elina Psykou kendine özgü lirizmiyle takdir topluyor… Ancak Weird Wave (Tuhaf Dalga) diye nitelendirilen akımın ardında yer alan Athina Rachel Tsangari ayrı bir yere sahip. Önce kısa filmleriyle sonra hem uzun metrajları hem de Yorgos Lanthimos’u üne kavuşturan filmlerin yapımcısı olarak Yunanistan sinemasındaki yenilenmeye öncülük etti.
Park adlı filmiyle uluslararası alanda dikkat çeken Sofia Exarchou’nun Locarno Film Festivali’ne seçilen filmi Animal ile Selanik’te elde ettiği başarı artık Yunanistan’da bir eşik atlandığını kanıtlıyor.