Yoko Ono, birincisi resmi olmamak üzere ikinci kez MoMa’da. 1971’de ‘One Woman Show’ adlı MoMa müdahalesi müze tarafından kabul edilmeyen Yoko Ono’nun yıllar sonra müzede hak ettiği solosuna kavuşmasının adım adım hikayesini Hyperallergic için Ellen Pearlman yazdı, Sanatatak okurları için Billur C. Yılmazyiğit çevirdi.
Sanatçı Yoko Ono’nun üçüncü kocası Beatle John Lennon 1980 yılında vurularak öldürüldüğünde, Ono ağır bir yas dönemine girdi. Üç ay süren acı çekme sürecinin bir parçası olarak sadece çikolata ve mantar tüketti.Modern Sanat Müzesi’ndeki (MoMA) Yoko Ono: One Woman Show, 1960–1971 (Yoko Ono: Tek Kadın Gösterisi, 1960-1971) sergisini gördükten sonra, bu tarafsız monokromatik ve kısıtlı yiyecek seçeneklerine gerileme durumu gerçek anlamını buldu. Gerçi özünden gelen dil ve araçlar çok karmaşık ama, Ono’nun kendisi için yaptığı renk seçimi aşırı oranda az. Sanatı öncelikle kavramsal, ikincil olarak da sese dayalı. Bunları metne dayalı çalışmalar izliyor ve son olarak da hareketli imgeler geliyor. Ono’nun sanatının kökleri; Fluxus’tan esinlenen kavramsal sanatın yanısıra, geleneksel bir Japon pratiği olan fırçayla boyama ve kaligrafiden, Zen ve erken dönem siyah-beyaz sinemadan da gelir.
Fluxus ve Zen vurgusu, Ono 1956 yılında Sarah Lawrence College’dan kaydını sildirdiğinde ve ailesinin isteklerine karşı çıkarak besteci Toshi Ichiyanagi’yle kaçtığında etkisini gösterir. Ichayagi ve Ono, Columbia Üniversitesi’nde D.T. Suzuki’nin efsanevi Budizm derslerinde, John Cage’le tanıştılar ve birlikte Cage’in bestelerini çalan piyanist David Tudor’u dinlediler. İleride Japonya’nın savaş sonrası en önemli avangard bestecilerinden biri olacak olan Ichayangi, daha sonra Case’in New School’da deneysel müzik besteleme üzerine verdiği derse kaydoldu ve Ono da bu dersi irdeledi. Bu bir şanstı çünkü sınıf, Dick Higgins (Fluxus sanatçısı Allison Knowles’le evlendi) ve George Brecht gibi yeni yeni oluşmaya başlayan Fluxus’un üyeleriyle doluydu. Ono ‘resmi olarak’ bir Fluxus sanatçısı olmamasına rağmen, bütün eserlerine yansıyan Fluxus etkisini reddetmek imkansızdır.
Ono, Chamber Street 112 numarada, asansörsüz, eski püskü bir evin beşinci katına taşındı ve avangard besteciler La Monte Young ve Richard Maxfield ile birlikte ‘BU SERİLERİN AMACI EĞLENCE DEĞİLDİR’ adlı, katılımı sadece davetle sağlanan, Aralık1960’tan Haziran 1961’e dek süren serileri başlattı. Seriler Simone Forti’nin o zamanki kocası Robert Morris ile yaptığı dans eserlerini, Terry Jennings, Henry Flynt, Toshi Ichiyanagi, Philip Coner, Joseph Byrd, Jackson Mac Low, Richard Maxfield, La Monte Young, Dennis Lindberg’ten konserleri ve şair Diane Wakoski’den şiir okumalarını içeriyordu. Dinleyicilerin sandalyeleri ve koltukları, atık tahta portakal sandıklarından oluşuyordu gerçi ama, zengin kalabalık hızla fakir kalabalığın yerine geçti ve Peggy Guggenheim, Max Ernst, Marcel ve Teeny Duchamp, John Cage, David Tudor, Robert Rauschenberg, ve Isamu Noguchi gibi saygın konukları içermeye başladı.
Fluxus’un sanatçısı ve yorulmak nedir bilmeyen megafonu George Maciunas, Ono’yla ilk kez bu konserlerden birinde karşılaştı. Korkunç bir finansal sıkıntı içinde olmasına rağmen Maciunas, Ono’nun 925 Madison Avenue’deki AG Galerisi’nde gerçekleştirilen ilk sergisine, üstelik kira ödemediği için evden atılmadan hemen önce, sponsor oldu. 1961 Temmuz’unda sergilenen (‘Yönerge’-Instructions) resimleri, Fluxus’un ‘Gösteri Konuları’nı veya uygulamaya konmuş bir dizi açıklamayı anımsatan eserleri içeriyordu. Aslında Ono, ‘Elektrik zaten kapalı olduğu için, sergi sadece gündüz saatleri içinde izlenebilir’ olması nedeniyle, eserlerini ‘Yönerge Resimleri’ olarak adlandırmıştı.
Ono, özgün olarak çerçevesiz ve gerilmemiş kanvasa yapdığı bu eserleri, the MoMA retrospective için ve temel olarak içinde bir delik bulunan ham kanvastan oluşan ‘Duman Resmi ve ‘Su damlası Resmi’ (1.Versiyon) olarak yeniden yarattı. Yanar haldeki bir mum deliğe yerleştirildi ve kanvas tutuştuğunda delikten çekildi. O aşamada alevler nemli bir kumaşla söndürüldü. Bu eser için yapılan açıklama şöyleydi: “Herhangi bir süre boyunca herhangi bir anda kanvası veya bitmiş herhangi bir resmi sigarayla yak. Dumanın hareketini gör. Resim, bütün kanvas yandığında, sona erer.” Diğer çalışmalar sadece fazlalıktır, ‘Su damlası resmi’nin kanvası, yukarıda duran bir şişeden damlayan suyu emmek dışında bir işe yaramayan (kanvastan) kesilmiş şekillerden ibarettir. AG Galeri’de Maciunas, Ono’nun ‘egzotik’ Japon kimliğinden yararlanması için sumi mürekkebiyle resimler yapmaya odaklanmasını da istedi. Bu çalışmaların satacağını düşünüyordu ve haklı da çıktı. İkisi de işe yaradı. Ono’nun daha avangard olan çalışmasıysa satılmadan kaldı.
Ono ve Ichiyangi ayrıldılar ve Ichiyangi1961 yılında Japonya’ya yerleşti. Bir yıl sonra 1962’de, hem Ono hem de Ichiyangi, Tokyo Sogetsu Sanat Merkezi’nde İlk Konser Sergisi’ne katıldılar. Aynı yıl Mayıs ayında Yoko Ono’nun Eserleri, Sogetsu Sanat Merkezi’nde Ichiyangi’nin, John Cage ve David Tudor için Ekim ayında düzenlediği altı bölümlü bir performans serisinin giriş bölümü olarak açıldı. Ono, onların ‘Fontana Mix’le Solo Piano için Aryalar’ ve ‘Müzik Yürüyüşü’ adlı performansları sırasında ortaya çıktı. Ono’yu siyah giysiler içinde gösteri piyanosunun üzerinde yatarken gösteren ikonik bir fotoğrafta saçları piyanonun kenarından aşağıya sarkıyor- korkutucu bir biçimde içsel karışıklığını simgeleyen bir fotoğraf bu. Gerçek bir üne sahip değil ve bağlantıları aracılığıyla tanımlanmış gibi hissettiriyor kendisini: Ichiyangi’nin karısı ve Cage’in arkadaşı. Bu performanstan kısa süre sonra, Ono bir sanatoryuma yattı ve Ichiyangi’den boşandı. Hastaneden ayrılmasına yardımcı olan caz sanatçısı Anthony Cox ile evlendi ve kızları Kyoko’yu dünyaya getirdi.
Yeni ve tam bir eser yaratmak üzere harekete geçmesine neden olmasına rağmen, annelik, Ono için zor oldu. 24 Mayıs 1964’te Sogestu’da Yoko Ono’nun Eserleri adı altında yeni bir gösteri düzenledi ve Temmuz’dan hemen sonra Cox ve Al Wonderlick’le birlikte ABD’ye dönmeden önce, Kyoto’da Yamaichi Hall’de ÇAĞDAŞ AMERİKAN AVANGARD MÜZİK KONSERİ: Sesin içinde ve Yapı içinde ‘ ile, bir ‘veda’ konseri verdi. Burada ‘Çantalı Eser’ ve ‘Kesilmiş Eser’i sundu. ‘Çantalı Eser’, MoMA gösterisi için yeniden yaratıldı: Bir kişi büyük, siyah bir çantaya girer, çırılçıplak soyunduktan sonra giysilerini çantada bıraktıktan sonra çantadan çıkar.
1964 yılında New York’a geri dönen Ono, Carnegie Resital Salonu’nda ‘Kesilmiş Eser’i sergiledi. En güzel giysilerini giydi, o zamanlar son derece fakir olmasına rağmen, seyirciye değerli bir şeyler vermek gerektiğini düşündü. Ono, katılımcılar giysilerini bedeninden kesip ayırırlarken tepki vermeden oturdu. Sunuma seyirciler de katılıyordu ama aslında ne olup bittiğini anlamadılar, bunun bir striptiz olduğunu düşünüyorlardı ama aslında esas nokta Zen Budizm’deydi. Ono’nun esinlenmesi Buda’dan ve herşeyini, hatta ailesini bile nasıl geride bırakıp gittiğinden geliyordu. Eserin altında yatan konu kadının -büyük olasılıkla kendisinin- çektiği acıyı vurguluyordu. ‘Hayatta kalma modu’nda çalışıyordu. Ve çoğu insan eserlerini reddetse bile, Ono yeni eserler yaratmayı sürdürdü.
Ono 1966’dan 1971’e kadar, her ikisi de MoMA sergisinde yeralan ‘Film No. 4’ (Bottoms) (1966) ve ‘Fly’ (1970) de dahil olmak üzere, yaklaşık 21 siyah-beyaz film yaptı. Çeşitli çıplak popo görüntülerini hareket halindeyken filme aldı ve çıplak bedeninin değişik bölümlerinde yürüyen bir böceğe odaklanarak yakın çekim yaptı. Ayrıca MoMA’da sergilenmeyen, hatta adı bile geçmeyen ‘Rape’ (1969) ve ‘Erection’ (1971) gibi tartışmalı eserler yarattı.
John ve Yoko fantazisi, 1966 Kasım’ında Londra’daki Indica Gallery’de Ono’nun Tavan Resmi gösterisinde karşılaşmalarına dek başlamadı. Lennon küçük bir teleskopa ulaşan merdivenleri tırmandı ve mercekten baktı ve ‘Evet’ kelimesini gördü. Ondan sonrasını zaten biliyoruz. Merdiven veya merdivenin aynısı mevcut gösteri kapsamına dahil edildi ve bir daha kullanılamazdı. Bununla beraber, gösterinin sesle deneyimlenen özel bir bölümü vardı: Bir müzik odasına, Plastic Ono Band’ın albüm müziklerinin dinlenebileceği ve kapaklarına bakılabileceği bir merkez sabitlenmişti.
MoMA, Fluxus’un ortaya çıkmasını reddetti ama müzenin Ono’nun 1964 baskısı kitabı Grayfurt’u satın alması da yeterince garipti. Ono, 1971’de ironik bir biçimde zekice olan, kendi solo ‘müdahele’sini sahnelemek için şok edici bir adım attı- Müze hiçbir şekilde, formda ve koşulda Ono’ya izin vermedi. Bu müdaheleye ‘Yoko Ono-Tek Kişilik Gösteri’ adını verdi. Geriye bakılırsa, şu andaki gösteri, ileriyi gören bir giriş niteliği taşımaktadır. O zamanlar Fluxus’tan etkilenen sanatçıların, kadınların veya Asyalıların müze gösterileri çoğunlukla anlaşılmazdı. Ono, kendi tanıtımını sahte olarak gazete ve ilanlara koydurdu ve kulaktan kulağa sadece bir gösteri düzenleyeceğini değil, buna müze ve diğer yerlerde, gizlendikleri yerlerden bırakılan böcek vızıltılarının da dahil olduğunu söyledi. Mevcut olmayan bu gösterinin duyuru programına F harfini ekleyerek müzenin adıyla oynadı ve ‘Museum of Modern (F)Art’a çevirdi (Modern Osuruk Müzesi) Aslında Ono, bu müdaheleyi yapmaya öyle istekliydi ki, bir dolara satılan 112 sayfalık bir katalog bastırdı: ‘Museum of Modern (F)art: Yoko Ono-One Woman Show : 1-15 Aralık 1971’
Mevcut gösteriyi, Yoko Ono-Tek Kişilik Gösteri: 1960-1971, MoMA’da çizim ve baskıların baş küratörü Christophe Cherix, MoMA PS1’ın genel küratörü Klaus Biesenbach, ve müze ve sanatçı adına, sonunda on yıl sonra gösterinin gerçekleşmesini sağlayan Çizimler ve Baskılar Kürator İşleri Asistanı Francesca Wilmott organize etmişti. Onlar sayesinde Yoko, imkansızı ‘hayal ederse’ sanatın gücünü kanıtlayan MoMA’daki tek-kişilik ‘müdahele’gösterisini sonunda gerçekleştirdi.
Yoko Ono: One Woman Show, 1960–1971 sergisi 7 Eylül’e kadar MoMA’da devam edecek.
Orijinal metin: http://hyperallergic.com/228555/yoko-ono-finally-gets-the-solo-she-deserves/?ref=featured