“Sanata ve sanatçıya saygı açısından, sanatın halkla, insanla buluşması açısından önem arz eden bu sanat ürünlerinin kurtarılması ve yeniden hastane duvarlarıyla buluşturulması için ilgili kurumlar acilen harekete geçirilmeli…”
İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp fakültesi hastanesinin yıkılarak yeniden inşası kararı alındı.
Hastanenin dahiliye binası duvarında yer alan Eren Eyüboğlu’nun mozaik panosunun akıbeti ise merak konusu. Neden mi? Yıllar içerisinde okul, otel, fabrika, iş hanı, banka şubesi gibi muhtelif yapılarda yer alan onlarca sanat ürünü, yapıların yıkımı sonucu ya da tadilatı sırasında yok edildi. Hastane yetkilileri bu sanat yapıtının farkında mı? Bu eserin kurtarılması için gerekli çalışmaları yaptılar mı? Bilmiyoruz. Korunması için ilgili kurumlar acilen harekete geçirmeli. İçinden geçtiğimiz Türkiye’nin kaotik gündemi arasında oldubittiye kurban gidebilir.
Türk Resmi’nin en önemli figürlerinden ve sanatın halka ulaşması için kamusal alanda en çok eser veren Bedri Rahmi, tedavi gördüğü Cerrahpaşa Dahiliye Servisi’nde 1975’in 21 Eylül günü hayata veda eder. Eren Eyüboğlu hayat arkadaşı Bedri Rahmi’nin anısını yaşatmak için 15 m²’lik “Hastaneye Hasta Götüren Kadınlar” panosunu armağan eder.
Özellikle de kamusal alanlarda ve mekânlardaki sanat ürünleri çok daha korumasız ve sahipsiz. Sanat yapıtına saygı ve koruma bilincinin geliştiği bir medeniyet seviyesinde değiliz. Sanat, kültür, arkeoloji, tarih gözden ilk çıkarılanlar. Düşük profilli sığ siyasetin gündeminde önemsizler.
Bizim bu konulardaki sabıkamız hayli kabarık. Ressam Ferruh Başağa’nın Heybeliada Deniz Lisesi dış cephesi duvarındaki, adanın simgesi “Preveze Deniz Zaferi” isimli 210 m²’lik mozaik pano 1999’da, sanatçının çığlıklarına rağmen herkesin gözü önünde yıkılmadı mı? Türkiye’nin en büyük mozaik panosu unvanını kazanan bu yapıt, Cumhuriyet döneminde kamusal alanda yer alan ilk duvar resimlerinden biriydi ve yok edildi.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nin Temel Bilimler Binası’nın girişinde koridorun sağ duvarında ise bir başka sanatçımızın, Filiz (Özgüven) Galatalı’nın seramik panosu yer alıyor. “Filiz Özgüven 1977” imzalı pano kompozisyonunda yer alan şişe formları tahrip edilmiş, korunaklı bir mekânda olmasına rağmen. Bu pano da yıkımdan kurtarılmalı. Uzman restoratörler tarafından sökülerek yeni yapıya uygulanarak koruma altına alınmalıdır. Filiz Galatalı eşi Attila Galatalı ile birlikte seramiğe gönül vermiş, hayatlarını sanata adamış birçok yapıda eseri bulunan sanatçılarımız.
Hastane bahçesinde bulunan bir diğer anıt heykeltıraş Saim Bugay’ın eseri Atatürk anıtı. Dönemin rektörü Cem’i Demiroğlu tarafından Atatürk’ün doğumunun 100. yıldönümü anısına Saim Bugay’a yaptırılmış, 20 Mayıs 1981’de törenle açılmıştır.
Beton döküm ve dikdörtgen prizma formunda tasarlanan dört yüzeyli anıtın güney yüzünde kürsüde halka hitap eden Atatürk rölyefi, anıtın doğu yüzünde bronz döküm Atatürk maskı, diğer iki yüzünde ise Atatürk’ün sözleri yer almaktadır.
Hastanenin diğer yapılarında ya da başka noktalarında sanat ürünleri var mı yok mu bilinmiyor. Sanata ve sanatçıya saygı açısından, sanatın halkla, insanla buluşması açısından önem arz eden bu sanat ürünlerinin kurtarılması ve yeniden hastane duvarlarıyla buluşturulması için ilgili kurumlar acilen harekete geçirilmeli, sanat çevreleri, sanatseverler bu konuya sahip çıkmalıdır.