Debbie Harry ile yaşlılık ve çocuk sahibi olmamanın pişmanlığı üzerine… Roya Nikkhah’ın The Telegraph’da yayınlanan yazısı Mine Hasırcı’nın çevirisi ile…
Döneminin önde gelen seks sembollerinden biri olan Debbie Harry’nin çarpıcı görüntüsü, dünya çapındaki şöhretini kazanmasına ve 30 milyondan fazla kaydının satmasına yardımcı oldu.
Şimdi, Blondie şarkıcısı 70’li yaşlarına yaklaşırken, yaşlanma sürecini “sert” bulduğunu itiraf etti. 1970’lerden ve 1980’lerin başlarından “Heart of Glass” ve “Atomic” parçalarının da dahil olduğu hitlere sahip olan Harry, geçen zamanın “sarışın bomba” imajına büyük zarar verdiği gerçeğini kabullenmekte zorlandığını söylüyor.
Radio 4’daki Desert Island Discs programının sunucusu Kirsty Young 65 yaşındaki Harry’ye şu soruyu sordu: “Yaşlanmakla ilgili hiç problem yaşıyor musunuz?”. Harry şöyle yanıtladı: “Ah evet, kesinlikle, çok zor. Yaptığım işte daha iyi olmak için söylediklerim bir yana, büyük ölçüde görünüşüme de bağımlıyım. Ne yazık ki, kadınların kartvizitleri görüntülerine dayalı.”
“Şimdiye kadar yaşlanma süreci sert geçiyor. Şu anda elimden geleni yapıyorum. Sağlıklıyım, çılgın gibi spor yapıyorum ve uyuşturucu bağımlılığından kurtulan herkesin yaptığı şeyleri yapıyorum.”
Harry yakın zamanda 1980lerin sonlarında, erkek arkadaşı the Blondie’nin gitaristi Chris Stein ile beraber uyuşturucu bağımlısı olduklarını itiraf etti. İkisi de sonraki dönemde bağımlılıklarından rehabilitasyonda geçen dönemler sonucu kurtuldular.
Bugün yayınlanan program boyunca, Harry uyuşturucu kullandığı için pişman olmadığını ama uyuşturucunun sağlığını etkilemeyeceğini düşündüğü için bir “gerizekalı” olduğunu söyledi. “Hayatımda radikal deneyimler yaşadığım için memnunum. Hala kafayı çekiyor muyum? Hayır, her türlüsünü yaşadım. Benim için pek eğlenceli olmamaya başladı ve gitgide zayıfladı. Ben sonsuza kadar yaşayacağını sanan salaklardandım.” dedi.
Evlenmemiş olan şarkıcı, ayrıca çocuk sahibi olmadığı için de pişman olduğundan bahsetti. Çocuğu olmadığı için üzülüp üzülmediği sorulduğunda şöyle dedi: “Bazen, bazen. Sanırım bana hayatta kalmanın bir parçası gibi gelmedi ama birçok insan içinse öyle, hayatta kalmanın bir yolu.”
Harry’nin ıssız adada kalırsa dinleyeceği müzik seçimine The Gossip’ten Heavy Cross, Nina Simone’dan Strange Fruit ve Fever Ray’den When I Grow Up dahil. Buna ek olarak da tercihi sonsuz kağıt temin edebilme, boyalar ve seçtiği Leo Tolstoy’dan Savaş ve Barış kitabından yana oldu.