A password will be e-mailed to you.

 

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından gerçekleştirilen Talât Sait Halman Çeviri Ödülü’ne Ahmet Arpad, Anna Seghers’in Transit adlı eserinin aynı adlı çevirisiyle layık görüldü.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın şiir, öykü, roman gibi edebiyat alanındaki yapıtların nitelikli çevirilerini desteklemek amacıyla iki yıl önce kaybettiğimiz Talât Sait Halman Çeviri Ödülü’nün ikincisi, Nejat Eczacıbaşı Binası’nda gerçekleştirilen törenle verildi. Doğan Hızlan’ın başkanlığında Sevin Okyay, Ahmet Cemal, Yiğit Bener ve Kaya Genç’ten oluşan seçici kurulun değerlendirmeleri sonucunda, Talat Sait Halam Çeviri Ödülü, Alman yazar Anna Seghers’in Transit adlı romanını Türkçeye kazandıran Ahmet Arpad’a verildiği açıklandı.

“Diyalog ve barış kültürü”

İKSV Genel Müdürü Görgün Taner’in sunumunu yaptığı ödül töreni, geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz, Cervantes, Emile Zola ve Jules Verne gibi dünya edebiyatının önemli isimlerinin eserlerini Türkçeye kazandıran çevirmen ve yazar Bertan Onaran anılarak başladı.

İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, dün akşam silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybeden Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov’a yapılan saldırı kınayarak açılış konuşmasına başladı.  Eczacıbaşı “İstanbul Kültür Sanat Vakfı olarak kültür ve sanat alanında yürüttüğümüz faaliyetlerin diyalog ve barış kültürünü besleyerek daha iyi bir geleceğin inşasına katkı sağlayacağına inancımızı koruyoruz; bu yolda tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz,” dedi. Kültür ve sanat üretiminde bir rol oynamanın İKSV’nin etkin amaçlarından biri olduğuna vurgu yapan Eczacıbaşı, bu yıl ikinci kez sunulacak olan Talât Sait Halman Çeviri Ödülü’nün dünya edebiyatından Türkçeye başarılı çeviriler kazandıran çevirmenlere destek sağlamasını, bu alanda yeni ve nitelikli üretimleri teşvik etmesini arzuladıklarını söyledi.

“Sürgün edebiyatının en tanınmış yazarlarından”

Törende konuşan seçici kurul başkanı Doğan Hızlan, Anna Seghers’in İkinci Dünya Savaşı dönemindeki sürgün edebiyatının en tanınmış yazarlarından biri olduğunu hatırlatarak, Transit’in ise bu anlamda en tanınmış romanlarından biri olduğunu söyledi. Seghers’in eserlerinde genel olarak Hitler faşizminin yol açtığı toplumsal ve bireysel yıkımları tema olarak seçtiğini belirten Hızlan, Seghers’in geçen yüzyılın ilk yarısında sanat ve edebiyat alanında gerçekçilik tartışmalarında en önde gelen temsilcilerden biri olduğuna değindi.  Hızlan, Anna Seghers’in dünya edebiyatındaki yerini belirttikten sonra çevirmen Ahmet Arpad’ın Transit adlı roman çevirisiyle neden Talât Sait Halman Ödülü’ne layık görüldüğünü şu sözlerle ifade etti.

“Bu romanın kişileri için en emin sığınaklar ve durumlar bile ancak kısa bir mola niteliği taşıyabilir. Ahmet Arpad, böyle durumlara ‘maruz kalmalarının’ yol açtığı ‘kimlik yitimleri’ni Seghers’in üslubuyla dilimize getirmek gibi bir başarıya imza atmıştır. Öte yandan ‘Transit’in tamamını sarıp sarmalayan ortam, gerçek anlamda ‘Kafkaesk’ bir ortamdır; çünkü bu ortama yakından bakıldığında, içinde yer alan kişilerin yaşamak zorunda kaldıkları hiçbir savaş-dışı mantıkla açıklanamaz ve temellendirilemez. Çevirmen Ahmet Arpad, romanın 320 sayfası boyunca bu atmosferi de bir an olsun ihmal etmemiştir.”

Ahmet Arpad

Ahmet Arpad

“Çevirmenlerin görevi iki kültürü bir araya getirmektir”

Çevirmen Ahmet Arpad ödül töreninde yaptığı konuşmada şu sözleri söyledi.

“1960’lı yıllardan bu yana çeviriler yapıyorum, son on beş yıldır da ağırlık olarak Alman Edebiyatından çeviriler yapıyorum. Bir toplumu ayakta tutan kültürdür. Çevirmenlerin görevi de, iki kültürü bir araya getirmektir. Çevirmenler Alman, Fransız veya İngiliz edebiyatını Türkçeye çevirerek köprü oluşturuyorlar. Çevirmenler idealist insanlar. Bu idealin peşinden gitmezseniz çeviriyi bir müddet sonra bırakırsınız. Çünkü Türkiye’deki şartlar eskisi göre iyi olmasına rağmen hâlâ Batıyla kıyaslandığında çevirmenlik açısından pek iyi değil. Çevirmenlik bugün başlayıp üç beş yıl sonra bırakılacak bir görev değil. Bu bir görev. Bunu ömür boyu devam ettirmek lazım. Bu idealin peşinden gidiyorsanız bunu okurun da yayıncının da anlaması lazım. Bu gibi ödüller çevirmenlere verilen değeri göstermesi bakımında çok önemli. Devam etmesini, çoğalmasını istiyorum. Yayınevlerinin özellikle Avrupa ve İngiltere’den 20.yüzyılın nitelikli edebiyatçılarını ülkemize taşımaları önemli. Aklın kapılarını, Batı kültürünü Türk okuruna açmaları bakımından çok önemli. Hele içinde bulunduğumuz son dönemlerde Batı kültürsüz yaşamamız biraz zor.”

Daha fazla yazı yok
2024-11-02 10:22:23