Fahrünissa Zeit
Savaş Sonrası: Pasifik ve Atlantik Arasında Sanat, 1945-1965 sergisi, Okwui Enwezor’un büyük başarısı olarak anılmaya devam ediyor. Enwezor, geçtiğimiz günlerde İstanbul Modern’de de bir konuşma yaptı bu sergisiyle ilgili. Enwezor’ün sergiye aldığı iki Türkiyeli sanatçı Fahrünissa Zeid ilgili söyledikleri Artam dergisinin 42. sayısında yayınlandı.
Büşra Hasboyacı’nın röportajında ünlü küratör, 12 Haziran’da Tate Modern’deki sergisi öncesi Zeid üzerine şunları söyledi:
“Onun eserleri büyük tutku ve olağanüstü güvenin eserleri”
“Her şeyden önce Zeid, sıradışı gücü, inanılmaz güven hissi içinde uluslararası oluşu ile bu dönemde parantez içine alınmış az sayıdaki kadın sanatçıdan biridir. Zeid, bu yönleriyle bu bölgeden gelen sanatçıların sadece küçük ölçekli ve yerel formatlarla çalışabildiği şeklindeki yerleşik düşünceyi ya da en azından basmakalıp inanışı kesin olarak haksız çıkarır.
Joan Mitchell ve köpeği Georges
Onun eserinden çıkan inanılmaz patlama ve enerji, fraktal, dijital ve tek kelimeyle kendine has bir eser oluşunu peşinen vurgular. Büyük tutku ve olağanüstü güvenin eseri. Bu yüzden Zeid’in eseri bizim için çok önemli ve merkezi. Fakat eserin her biri çok farklı ve karşılıklı dünyalardan kadın sanatçıları, Türkiye ve Ürdün’den Zeid, ABD’den Lee Krasner ve Joan Mitchell ve dolayısıyla bu ilişkileri bir ara getiren serginin bu bölümünün açılış anlatısının bir parçası olarak konumlandırılması, sergi içindeki karşılaşmaları, ki bu bizim için savaş sonrası dönemin modernizm anlatısını geliştirmeye olanak vermesi açısından kritik bir önem taşıyor, kolaylaştırıyor.”
Break of the Atom and Vegetal Life, Zeid