Türkiye’nin gurme noktası, uluslararası sanatçıların uğrak yeri Müzede Changa da kapanıyor. Anish Kapoor, Heinz Mack, Yves Klein gibi sanatçıların işlerinden ilhamla hazırladıkları unutulmaz mönülerin yaratıcıları, yerel tat avcıları, sanatçı ikili Tarık Bayazıt ve Savaş Ertunç, restoranlarını 31 Aralık 2016 akşamı itibariyle kapatacaklarını Facebook sayfasından dokunaklı bir yazıyla bildirdi. İşte İstanbul’un son on yılına damgasını vurmuş lezzet yaratıcılarının veda yazısı… Hepimize geçmiş olsun…
“Bizim gibiler için “zor kolay, kolay zor” demişti Tuncel Kurtiz.
Yine haklı çıktı. Zor olması gereken bir yazı ama kelimeler şaşırtıcı bir şekilde kolayca bir araya geliyor.
16 Ekim 1999, bir Cumartesi akşamı servis vermeye başlamıştı Changa. Bir başka Cumartesi, 31 Aralık 2016 akşamı da kapılarını kapatıyor olacak.
Heinz Mack tatlısı
Dersaadet Modern olarak tanımlanmıştık
Nefes nefese, heyecan dolu, ödüllerle süslenmiş ve gururla geçen 17 şahane yıl! Bize ilham veren, cesaret aşılayan, ufkumuzu açan harika insanlarla tanıştık, hep öğrenmeye çabaladık ve bildiklerimizi, birlikte çalıştığımız pek çoğu olağanüstü yetenekli genç arkadaşlarımızın marifetleriyle harmanlayıp elimizden geldiği kadar paylaştık.
Çok yakın dostumuz ve çok değerli bir biliminsanı, bir türlü tamamlanamayan anı kitabımızın önyazısında “Dersaadet Modern” olarak nitelemişti Changa’yı. Altından dünyanın dört bir yanından gelen yaklaşık yarım milyon kişinin yanısıra el-verdiğimiz pek çok çocuğumuzun geçtiği ve dünyanın dört bir yanına kanatlanıp uçtuğu Modern Saadet Kapısı… Ne harika bir iltifat! Yenilikçi, ilerici bir şeyler yapmak için yola çıkmış butik bir işletme için de oldukça büyük sayıda insana ulaşmışız, ne mutlu bize.
Bir Müzede Changa klasiği
Ancak artık yorulduk çok yorulduk
Merak edenlere, bu kararın ana nedeninin ticari olmadığını söyleyelim öncelikle. Servis vermeye başladığımız günden beri sektor ekonomisinin her geçen gün zorlaşması bu kararın ardındaki etkenlerden, doğru, ama en zayıflarından. Deprem, ekonomik kriz(ler), terör, darbe girişimi, turizmde çöküş… Gerçekten neler görmüş ve atlatmışız bu sektöre adım attığımızdan bu yana! Bundan sonrası da güllük gülistanlık değil elbette ama yakın geçmiş tecrübelerimiz bunları da aşabilececeğimize olan güvenimizi de eksiltmedi. Ancak artık yorulduk, çok yorulduk. Son zamanlarda yaptığımız işi manalandırmak için verdiğimiz mücadeleden, işin esasıyla hiç alakası olmayan konularla uğraşmak zorunda kalmaktan yorulduk. Sükunete, huzura hasretimiz ve ihtiyacımız her geçen gün daha fazla kendini gösterir oldu. Bunca yıl Taksim’den Emirgan’a yeni tecrübeler sunmaya çabaladık ama şimdi müsadenizle daha düşük tempolu bir yaşama geçiş yapıp, biraz da sadece kendimizi “beslemek” niyetindeyiz.
Bunun hiç de öyle üzüntülü, acıklı, hazin bir sonlanma olmasını arzulamıyoruz. Öyle de algılamıyoruz zaten. Aksine, yeni yolumuza olabildiğince vur patlasın, çal oynasın gitmeye niyetimiz var! 31 Aralık 2016’ya kadar birlikte biriktirdiğimiz güzel anılara yenilerini katmak isterseniz, biz burada olacağız.
Bizde yemek yediği bir akşamın sabahı şöyle bir mesaj yollamıştı çok sevgili sanatçı bir arkadaşımız: “Dün gece yediklerimin tadı damağımdan gitmesin diye hayatımda ilk kez dişlerimi fırçalamadan yattım!”.
Changa ve Müzedechanga (ve arada iki kısa mevsimlik proje: Park Orman EST ve Bodrum Changa AdaSahil) bizim ağzımızda çok katmanlı, tatlısı, acısı ve ekşisiyle güzel tatlar, hazlar bırakarak, tatmin duygusuna eşlik ederek gidiyor ve umarız en azından bir kısmınız da bizimle benzer duygular içindedir.
Sıra artık gençlerde…
Her ne kusur işledikse affola.
Minnetle, sevgiyle…
Gitmekle gidilmiyor ki…
Gitmekle gitmiş olamazsın;
Gönlün kalır,
Aklın kalır,
Anıların kalır. -C.Süreya