1- Grubun adı sizi yanıltmasın. Marcus Mumford, grup arkadaşlarının babası değil.
2- Marcus Mumford, İngiliz Evangelist anne ve babasının Güney Kaliforniya’daki misyonerlikleri ziyareti sırasında doğdu. Bu dini grup, özellikle dini ritüellerinde müziğe verdikleri ehemmiyetle biliniyor.
3- Grubun, hemen hemen bütün şarkı sözleri Hristiyanlık temaları içeriyor. Anne ve babasının dindar birer Evangelist olduğu düşünülürse Mumford’un bütün sözlerinin Hristiyanlığa referans veriyor olması şaşırtıcı değil. Mesela, Below My Feet’teki “Hareketsizdim ama senin büyün altındaydım / İsa bana her şeyin yolunda olduğunu söyledi” sözleri Yeni Ahit’ten alınma.
4- Marcus Mumford eşi Carey Mulligan ile çocukken tanıştı. Aynı mezhep çocukları olarak hep mektuplaştılar. Biri müzikte biri sinemada yıldız oldu.
5- Aktör Jake Gyllenhaal’nin, Mumford ve Mulligan’ın birlikte olmasında payı var. Mumford & Sons’ın Şubat 2011’de Nashville’de düzenledikleri özel ev konserine Mulligan ve Gyllenhaal birlikte geldi. Bu sayede Mumford ve Mulligan yıllar sonra tekrar buluştu. Konserden sonra sahne arkasında üçü birlikte “Amazing Grace” şarkısını söyledi.
6- Ben Lovett, tam bir gurme. Çok çeşitli yemek tariflerini yolda yapıyor, bunlara acı biber soslu deniz tarağı, biftekli gulaş ve klasik İngiliz kahvaltısı yorumu da dahil.
7- Winston Marshall’ın babası danışman ve milyoner yatırım fonu sahibi Paul Marshall ama kendisinin farklı bir yol seçtiği aşikar.
8- Kendi içlerinde şarkı yazma yarışmaları var. Bazı şarkıları “10 Song Game / 10 Şarkı Yarışması” adını verdikleri bu yarışmadan çıktı. The Babel (Babil) film müzikleri albümündeki “Reminder (Hatırlatıcı)” da onlardan biri.
10- Marcus bir “jort”u (kot şort) bir çentikte yapabiliyor. Bunu Bonnaroo’da 2010 yılında sahne arkasında Spin’e “Otobüste kotumu kestim, hava korkunç sıcaktı. Güzel de kottu ve pahalıydı” demesinden biliyoruz.
11- İngiliz GQ’su “Country” Winston Marshall’ın kıyafetlerinden nefret ediyor. Dergi onu 2012’nin en kötü giyinen altıncı adamı seçti ve “Mumford & Sons’ın bançocusu “Batı Virjinya’dan değil Batı Londra’dan olduğunu hatırlamalı” yazdı.
12- Resmi bir yazı karakterleri var. Tüm işlerinde “Goudy Oldstyle” kullanıyorlar.
13- Marcus’un kendi kitap kulübü var. Amacı daha çok okuyabilmeye motive olmak. Grubun blog sayfasında yazdığı “Neyi okursan onu yazdığına inanıyorum. Aynı şekilde eğer müzisyensen, ne dinlersen onu çalıyorsun” cümleleri bunun kanıtı. Yaptıkları seçimlere Hermann Hesse’nin Narcissus and Goldmund’u ve John Steinbeck’in İnci’si dahil.
14- Ben Lovett’in kıyafetlerini annesi alıyor. Bir röportajında itiraf etti: “Turdan sonra eve geliyorum ve güzel bir ceket buluyorum. Öğreniyorum ki annem onu bir hayırsever dükkanından almış. Biraz utandırıcı oluyor.”
15- The Amazing Mumford’la (Harika Mumford) alakaları yok. Bu adla bir kukla gösterisi var fakat bu sadece rastlantı…