Artık 90’larda doğan birini ölüm-kalım meselesi olmayan bir konu için ararsanız “Neden aradın?” sorusuyla karşılaşma ihtimaliniz oldukça yüksek. Oysa internet tecrübemizin çok daha sınırlı olduğu yıllarda hayatımızda sadece; “ 🙂 ”, “ 🙁 ”, “lol” ve “ :/ ” gibi birkaç ifade vardı ve jestler, mimikler, tonlama olmadan mesajlaşmak bir çile olduğu için birbirimizin halini hatrını sormak ya da plan yapmak için telefonda konuşmak henüz tuhaf(!) değildi… 1990’ların sonunda Japon NTT DoCoMo‘nun i-mode mobile adlı internet platformunda çalışan ekibin bir üyesi olan Shigetaka Kurita ilk emoji setini yarattı. Ardında Hi5, MSN gibi uygulamalarla hislerimizi özetleyen duygu ifadeleri mesajlarımızda giderek daha fazla yer kaplamaya başladı. WhatsApp hayatımıza girdiğinde emojiler çoktan günlük iletişimin vazgeçilmez bir parçası haline gelmişti. Öyle ki Oxford Sözlüğü 2015’te yılın kelimesi olarak bir emojiyi seçti. Bu gelişmelere sanat dünyası da kayıtsız kalmadı, emojiler galerilere taşındı, sanatsal emoji setleri üretildi. Tıpkı Laura Owens’ın sergisi gibi…
Laura Owens daha çok resimleri ile tanınıyor ancak heykelleri ile yarattığı yeni emojiler çok daha fazla insan tarafından paylaşılacak gibi gözüküyor. Bu hafta Whitney Museum’da başlayan sergide seramik emoji heykelleri yer alıyor. Sanatçı kariyerinin orta dönemine odaklanan retrospektif sergide yer almak üzere iMessage için 50 ifadelik bir set hazırladı. Emojiler resimlerini geleneksel dijital tekniği birleştirerek üreten sanatçının izini taşır nitelikte. Emoji seti porselen heykellerin birebir dijitalize edilmiş versiyonlarından oluşuyor.
Emoji heykelleri pinpon topu büyüklüğünde, dijital kopyaları ise detaylı hatları ve gölgeleri ile gerçeklerini aratmıyor. Mesajlaşmalarında Laura Owens’ın emojilerini kullanmak isteyenler için set Apple App Store’dan ücretsiz olarak yüklenebiliyor.