Sahne sanatları başta olmak üzere disiplinler arası birçok özel ve özgün projeyi sanatseverlerle buluşturan K! Kültüral Performing Arts 2022/2023 sezonunu açıyor. Bir sanat üretim merkezi olan K! Kültüral Performing Arts’ın Aralık programı açıklandı. Aralık ayı boyunca 28 oyun K! Sahne’de olacak. K! Kültüral prodüksiyonu “Madam Giyotin” ile “Oda Komşum Richard Wagner” de seyirciyle buluşmaya devam edecek.
Kültüral yeni sezonda özel bir atölye çalışmasına da imza atıyor. Gözde Atalay Kokkoris eğitmenliğinde gerçekleşecek “Clown” atölyesi katılımcıları fiziksel tiyatronun arketipal maskelerinden biri olan “Kırmızı Burun’u” keşfetme yolculuğuna davet edecek.
Kültüral Aralık 2022 takvimi
“Öyle Şeyler Yalnızca Filmlerde Olur”, CAS, 1 Aralık, 20.30
Samsun’dan Notting Hill’e uzanan, dürüst ve cesur bir büyüme ve kendini bulma hikâyesi. Bu eğlenceli anlatıda Pınar Göktaş, aşk filmlerindeki ‘mükemmel uyum’ fikriyle büyülenen ve hayatının aşkını bulmaya karar veren bir kız çocuğunun aşkı arayışını, cinselliği keşfedişini, kendi çocukluğu ve gençliği boyunca yaşadığı romantik ilişkiler üzerinden; kişisel hikâyesini zaman zaman kurmaca ile destekleyerek anlatıyor. Oyun, aynı zamanda Tarkan’a yazılmış güzel bir teşekkür mektubu.
Yönetmen Şule Ateş ve Oyuncu Pınar Göktaş’ın birlikte geliştirdiği metin, aşk, ilişkiler ve toplumsal cinsiyet rolleriyle ilgili kabullerimizi sorgulamamızı sağlıyor.
“Girls”, Dandun Tiyatro, 2 Aralık, 20.30
Yeryüzünde kızlara uygun olmayan bir yerde hayatta kalmaya çalışan üç kız çocuğunun hikâyesi olan Girls; kendine merkez aldığı yerden, dünyada kız çocuklarına ayrılan alanla savaşıyor. Bu savaşı verirken kendine lütuf olarak verilmiş tüm renkleri ve materyalleri, silah olarak kullanıyor. Geldiğimiz bu yolda, bize ayrılan sınırlar hayallerimize de hükmedebilir mi? Bir kızın büyüyünce yapabileceklerine dair duvarları, onun aklına kim koyar? Pembe renk, bir terörist kadar suçlu olabilir mi? Halee, Ru ve Ti, düştükleri kıyamet gibi yerde, çocuklukları, arkadaşlıkları ve kadınlıkları ile sınanırken tekinsiz bir yolculuğun kapıları aralanıyor. Oyuncak bebeklerinizin saçlarını tarayın, oyun başlıyor. Bahar Seki, Deniz Ekinci ve Eda Akalın başrollerde.
“Sıradan Karşılaşmalar”, Tiyatro WATT, 3 Aralık, 20.30
Sıradan bir günde, herhangi iki kişi, olağan bir şekilde karşılaşır. Hayatlarının kesişmesi ile başlayan hikâyede yaşam ve sahne, gerçek ve kurmaca iç içe geçer. Ayfer ve Sinan’ın kendi hayatlarına birbirlerinin gözünden bakma çabalarından geriye bazı ihtimaller kalır. Belki de hiçbir şey zannedilen kadar sıradan değildir. Yusuf Onur Aydın’ın yazıp yönettiği oyunda Elif Arman ve Onur Gürçay sahne alıyor.
“Yabancı”, Sisifos Tiyatro, 6 Aralık, 20.30
Meursault bu oyunda ilk ve son kez başından geçenlerin öyküsünü anlatıyor: Var oluşuna kast edenlerin öyküsünü… Cinayet işlediği için değil ama annesinin cenazesinde sütlü kahve ve sigara içtiği için; üstelik bu ahlak dışı tavrını utanmazca kabul ettiği için idama mahkûm edilen Meursault’nun hapsedildiği hücrelerin sonuncusundayız… Birkaç gün önce Fransız milleti adına verilmiş bir kararla bir iki saat sonra devasa bir meydanda ibret-i âlem için kafası kesilecek olan Meursault’nun son dakikalarına tanıklık edeceğiz… Biz, karar açıklanırken duruşmada ayağa kalkması istenen seyirciler son kez onun karşısındayız.
Albert Camus’nün romanından Emrah Aytemur tarafından sahneye uyarlanan oyun, yine Aytemur’un performansıyla seyirciyle buluşuyor.
“Madam Giyotin”, K! Kültüral Performing Arts, 7 Aralık, 20.30
K! Kültüral Performing Arts’ın geçtiğimiz sezona damga vuran ödüllü oyun “Madam Giyotin” yolculuğunu sürdürüyor. Feminist oyun yazarı Olympe, gözü pek suikastçı Charlotte, cesur casus Marienne ve inatçı, ileri görüşlü kraliçe Marie… Gerçek hayatta yolları hiç kesişmemiş olsa da eylemleri ve fikirleriyle aynı tarihin, Fransız Devrimi’nin birer parçası olmuş ve giyotinle idam edilmiş dört kadın. Madam Giyotin, bu dört kadını zamansız ve mekânsız bir ortamda buluşturuyor. Olympe de Gouges’nin zihninde bir araya gelen karakterler, tıpkı gerçek hayatta yaptıkları gibi, kendilerine verilen öyküyle yetinmeyip hikâyelerinin kontrolünü ellerine alıyorlar. Şiddeti ve komediyi yan yana getiren, seyirciyi eşitlik ve kardeşlik kavramları üzerine farklı düşünmeye sevk edecek özgün ve merak uyandırıcı bir kadın buluşması… “Korku Krallığı” zamanında kim olabileceğimizi bulmanın bir yolu ya da bizim zamanımızda onların “kim” olduklarına dair, 18. yüzyıl Fransa’sı ile yapılan tuhaf bir konuşmanın tohumu…
Lauren Gunderson’ın yazdığı, Yağmur Yağmur’un yönettiği oyunda Betül Arım, Zeliha Gürsoy, Çiğdem Yıldız ve Merve Güran rol alıyor. Oyun 14 ve 15 Aralık’ta da K! Sahne’de seyirciyle buluşacak.
“Kopenhag”, Hausbühne, 8-13Aralık, 20.30
20. yüzyılın en büyük atom fizikçilerinden Niels Bohr ve Werner Heisenberg 1941 yılında Kopenhag’da tarihin akışını değiştiren bir görüşme yaparlar. Hakkında Hitler için atom bombası yaptığı iddiaları dolaşan Heisenberg, Nazi işgali altındaki Danimarka’ya yarı-Yahudi eski arkadaşı ve hocası Bohr’u ziyarete gider. Yanlış anlaşılmalar ve belirsizliklerle dolu bu görüşmenin sonucunda İkinci Dünya Savaşı’nın gidişatı ve milyonlarca insanın kaderi belirlenir.
Michael Frayn’ın yazdığı, Noyan Ayturan’ın yönettiği oyunda Umut Beşkırma, Yaman Ceri, Burcu Ger seyirciyle buluşuyor.
“Bernarda”, 9 Aralık, 20.30
“Bernarda”, Federico Garcia Lorca’nın ünlü eseri “Bernarda Alba’nın Evi” adlı oyundan yola çıkılarak Pelin Temur tarafından yeniden yazılmış tek kişilik yeni bir tiyatro metni… Bernarda, ev içinde yas ilan ederek kurduğu otorite ile bildiğimiz tüm baskıcı rejimlerin küçük bir modelini oluşturur. “Otorite”nin kadın kimliğine uyguladığı cinsiyetçi baskıyı, sahnede 5 ayrı kadını canlandıran Özge Arslan’ın çarpıcı performansı ile görüyoruz. Oyun, canlı söylenen Fandangos ve Flamenko örnekleri ile seyircinin beğenisine sunuluyor.
“Akciğer”, Tiyatro İN, 10 Aralık, 20.30
Küresel kaygının, terörün ve istikrarsız hava şartlarının süre geldiği bir dönemde genç bir çift çocuk sahibi olmak istiyor ancak zaman, insan kimyasının aleyhine işliyor. Enine boyuna düşünmeye kalkışırlarsa işin içinden çıkamayacaklar, acele ederlerse işler felaketle sonuçlanacak. Doğru gerekçelerle çocuk sahibi olmak istiyorlar. Fakat tam olarak nedir bu doğru gerekçeler? Dünya veya ilişkileri bakalım nasıl yok olacak?
Mehmet Birkiye’nin yönettiği Engin Hepileri ve Nergis Öztürk’ün rol aldığı oyun 10 Aralık’ta Kültüral Performing Arts’ta…
Clown Atölyesi, 16-17-24 Aralık, K! Kültüral Performing Arts, 16.30
“Epik Dengesizlik: Fiziksel Komedi ve Clown 2” 16, 17 ve 24 Aralık tarihlerinde K! Kültüral Performing Arts’ta! Gözde Atalay Kokkoris’in eğitmenliğini yaptığı, birçok sahne tekniğinden beslenen Clown çalışması bedensel, duygusal farkındalığımızı ve oyun hazzı uyandırmamızda, güçlendirmemizde bizlere yardımcı olacak. Bu atölye katılımcıları fiziksel tiyatronun arketipal maskelerinden biri olan “Kırmızı Burun`u” keşfetme yolculuğuna davet eder. Hareket ve fiziksel tiyatro tekniklerini temel alan bu çalışma oyuncunun kendine özgü tiyatral ve şiirsel ifade biçimi bulmasına teşvik eder. Atölyenin pedagojisi özellikle oyuncunun duygusal ve fiziksel dünyasına odaklanır; onun uzamdaki mevcuyeti, analizi, kuvvetlendirilmesi ve taşıdığı/getirdiği niteliklerin oyuna dönüştürülmesi üzerine durur.
“Pireli Varyete”, Beden İşleri, 16 Aralık, 20.30
Franz Kafka’nın “Akademi İçin Bir Rapor” öyküsünden hareketle tasarlanan oyun Pireli Varyete, Kültüral Performing Arts’ta sizlerle. Uygar dünyanın varyetelerinde sarsılmaz bir yer edinmiş olan şov maymunu Pireli’nin, insanlık ve maymunluk arasında sıkışıp kalma öyküsüdür Pireli Varyete. Tabiatından koparılan Pireli artık ne insan ne de maymundur, kendi varlığına bile yabancılaşan bir “şey”dir sadece… Maymunluğuna gülen insanlara samimiyetle sorar: “Siz hiç mi böyle davranmadınız? Burada omurgası eğik olan bir tek ben miyim?”
Uyarlayan-Yöneten-Oynayan: Ayşegül Erkutay
“Yüzleşme”, Tiyatro BNY, 17 Aralık, 20.30
Graham FARROW ‘un “YÜZLEŞME”si popüler kültür cilasıyla karşımıza çıkan bir katilin neden olduğu dramı aktarırken, toplumsal kimlikteki eksikliklere, önyargılara ve vurdumduymaz hâllere yüz oluyor. TiyatroBNY’nin yorumuyla YÜZLEŞME yeni sezonda izleyicisiyle buluşmayı sürdürüyor. Ebru Soyuerden’in yönettiği oyunda Soyuerden, Abdül Süsler ile rolleri paylaşıyor.
“AB Uyumlu Aile”, 18 Aralık, 19:00-23.59, K! Dijital
K! Kültüral Performing Arts salgın sonrası yolculuğuna güven, bağlılık, aile, sistem, iktidar, cinsiyet, kimlik, sıkışmışlık ve arada kalmışlık gibi kavramların sorgulandığı “AB UYUMLU AİLE” ile devam ediyor. ŞENAY TANRIVERMİŞ’in yazdığı YAĞMUR YAĞMUR’un proje tasarımını ve konseptini oluşturup yönettiği “AB UYUMLU AİLE”de birbirinden değerli oyuncular yüksek performanslarıyla dikkat çekiyor. Usta oyuncular AYŞE LEBRİZ BERKEM ve ALTUĞ GÖRGÜ’ye genç kuşağın başarılı oyuncuları MERVE GÜRAN ve DİLARA MÜCAVİROĞLU eşlik ediyor.
“Dokzonbeş”, Daire, 19 Aralık, 20.30
Ercan ve Semih. Aynı evde yaşayan iki gençtir. Ev arkadaşlığı başka bir şeye benzemez. Ev arkadaşın ne ailendir, ne akraban, ne de bir yabancı. Çünkü onlarla paylaşamayacağın en önemli derdi paylaşırsın; Barınma!
“Sıfırdan”, Dokzonbeş, 20 Aralık, 20.30
İnsan aç kaldığında ne kadar ileriye gidebilir? Peki ya çözüm ileride değilse, ne kadar geriye dönebilir? Sıfırdan; sizi, hayatındaki tüm hırsızlara göz yuman bir adamın hesaplaşma gününe çağırıyor. Yıkılan hayallerin, çalınan mutlulukların suçlusu gerçekte kim? Herkes hesaplaşmaya hazırsa, kimsenin kârlı çıkamayacağı bir alışveriş başlıyor! Gizem Kurtulmuş’un yazdığı Hilal Arda’nın yönettiği oyunda Şakir Güler rol alıyor.
“Oda Komşum Richard Wagner”, K! Kültüral Performing Arts, 21 Aralık, 20.30
İki üniversite öğrencisi gencin sivil itaatsizliği üzerinden sahneye taşınan oyun; sistem eleştirisini sıradışı bir temele oturtuyor. Karakterleri ters perspektiften ele alan Murat İpek, iki genç “masum” karakterin karşısına duyarsız duruşuyla yarı fantastik bir ikon olarak dikiliyor. K! Kültüral Performing Arts’ın 3. Prodüksiyonu olma özelliğini taşıyan, kapitalist düzenin çarpık temellerine ve sistemin distopik evrenine dikkat çeken Oda Komşum Rıchard Wagner; din, ekonomi, hukuk ve ahlaki değerler gibi enstrümanları acımasız bir şekilde kullanan sisteme esaslı sorular yöneltme misyonunu taşıyor.
Murat İpek’in, karakterleri ve durumu keskin bir politik mercek altında uyarlayarak yönettiği oyunda; İbrahim Cem Tek, Emre Yetim ve Murat İpek rol alıyor. Eserin süpervizörlüğünü, sahne tasarımını ve yapımcılığını ise K! Kültüral Performing Arts’ın Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Yağmur Yağmur üstleniyor.
“Yitik Coriolanus”, BRC Sanat Prodüksiyon Tiyatrosu, 22 Aralık, 20.30
İskoç tiyatrosunun yükselen yıldızlarından David Leddy’nin Yitik Coriolanus adlı oyunu, kara komedi yorumuyla ilk kez Türkiye’de. Üç yakınının ölümüyle sarsılan Chris, hapishanede yargılanmayı beklemektedir. Benliğindeki parçalanmanın üstesinden, oyun oynayarak gelmeye çalışır. Tıpkı Shakespeare’in Coriolanus’u gibi savaş, hırs ve kibir abidesi olan Chris, kendi hayatının parodisini yapar. Arenaya çıkıp yaralarını ifşa eder. Yitik Coriolanus. Terör ve silah ticareti sarmalında; sevgisizlik, tutku, korku ve utancın kıyılarına çarpa çarpa eriyen bir ruhun hikayesi. Servet Aybar’ın yönettiği oyunda Ahsen Gül Ever sahne alıyor.
“Daire”, Dokzonbeş, 23 Aralık, 20.30
Ercan ve Semih. Aynı evde yaşayan iki gençtir. Ev arkadaşlığı başka bir şeye benzemez. Ev arkadaşın ne ailendir, ne akraban, ne de bir yabancı. Çünkü onlarla paylaşamayacağın en önemli derdi paylaşırsın; Barınma!
“Aruz Vezni”, İdea Performans, 24 Aralık, 20.30
Aruz ve Vezni, oyun ve yaşam döngüsünün içine sıkışmış iki oyuncudur. Bize tüm belleksizlikleri ile seslenmek için sahnededirler. Oynamaları gereken oyun ,geçmeleri gereken kapı; kendi belleklerinin, geçmişlerinin, yaşanmışlıklarının, yaşanamamışlıklarının, unuttuklarının, hatırladıklarının kendisidir. Oradan çıkmanın tek yolu tüm bunlarla yüzleşmektir… Aksi takdirde yarın, ne dünden ne de bugünden farklı olmayacaktır. Oyunda Aruz’a Eray Karadeniz, Vezni’ne Haluk Deniz hayat veriyor.
“Paravanlar”, K! Kültüral Performing Arts, 19:00-23:59, K! Dijital
2019 baharında Türkiye prömiyerini gerçekleştiren ve 20. yüzyıl tiyatrosuna damga vurmuş çizgi dışı yazar ve düşünür Jean Genet’nin ruhunu selamlayan “PARAVANLAR”, uzun yolculuğuna çevrimiçi gösterimleriyle devam ediyor. 2019-2020 sezonunda seyircisinin yoğun ilgisiyle birlikte kültür – sanat basının da ilgisi ve beğenisiyle karşılanan bu disiplinlerarası çalışma; sarılmaya da itip ötekileştirmeye de izin vermeyen yapısıyla kendisini aktif bir şekilde üretmeyi sürdürüyor. Savaşta geçen maskeli bir baloyu tasvir eden oyun, Jean Genet’nin ölmeden önce yazdığı son oyun olma özelliğini taşıyor.
“Elde Var Sıfır”, Teatral Arayışlar, 27 Aralık, 20.30
Oyuncu böyle bir oyunda oynamak istemez…
Sahne İşçisi rolünü bilemez…
Yetkili hükmünü geçiremez…
Kesinlik arayışıyla gittikçe sayısallaşan bir dünyada, gerçeğin sayısız anlatıya gebe olarak gittikçe muğlaklaştığı bir zamanda yarattıkları kurgu parçalarının gerçekliğine sıkışmış insanların tutarlı bir anlatıya tutunma çabaları…
Ya da ELDE VAR SIFIR.