Bu yıl Covid-19 salgını nedeniyle ertelenen İstanbul Caz Festivali, 2-14 Eylül arasında açık hava mekânlarda, 4 Eylül-16 Ekim arasında ise çevrimiçi platformda izleyicisiyle buluşacak. Dileyenler konserleri iki gün arayla çevrimiçi platformdan, bilet satın alarak izleyebilecek. Dijital yayına açılan konserlere 45 gün boyunca Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden erişilebilecek.
İstanbul Caz Festivali, bu yıl Eylül ayında, değişen programıyla, seyircilerle buluşuyor. 27. İstanbul Caz Festivali‘ni bu yıl yaşanan zorlu şartlara rağmen gerçekleştirme kararı, müzisyen ve müzik sektörü emekçilerini desteklemek ve aynı zamanda kültürel faaliyetlerin sürekliliğini sağlayabilmek amacıyla alındı. Düzenlenecek konser ve konserlerin çevrimiçi gösterimleriyle kültür ve sanat yaşamının her koşulda vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğunun altı çizilirken sanatçılar ve izleyicilerin yeniden buluşması sayesinde sanatsal üretimin de teşvik edilmesi amaçlanıyor. Festivali hayata geçirme kararı, kültür ve sanat alanındaki kurumsal sürdürülebilirlik adına da önem taşıyor. Kâr amacı gütmeyen bir vakıf olan İKSV tarafından düzenlenen festival, bu vesileyle izleyicilerini bu zor dönemde hem sanatçıları hem de sektör emekçilerini desteklemeye davet ediyor.
“Vitrin” bu yıl çevrimiçi düzenleniyor
Bu yıl dördüncüsü gerçekleşecek “Vitrin: Türkiye Güncel Müzik Buluşması” festival kapsamında 7-9 Eylül arasında düzenleniyor. Yerli sahnenin başarılı müzisyen ve topluluklarının daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak amacıyla hayata geçirilen Vitrin kapsamında, üç günde gerçekleştirilecek sekiz konseri, festival izleyicisiyle beraber dünyanın önde gelen festival ve etkinliklerinin yöneticileri de çevrimiçi takip edecek. Böylece başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanından çok sayıda uluslararası müzik profesyoneli, Vitrin konserlerinde sahneye çıkacak Türkiye’den müzik gruplarını daha yakından tanıma fırsatını bu yıl da yakalayacak.
Yaşam Boyu Başarı Ödülleri Atakan Ünüvar ve Barbaros Erköse’ye
27. İstanbul Caz Festivali’nin Yaşam Boyu Başarı Ödülleri, Türkiye’de caz müziğine değerli katkıları ile tanınan iki önemli isme; müziği yaşam tarzı olarak benimseyen değerli caz müzisyenimiz Atakan Ünüvar ve dünyaca ünlü klarnet sanatçımız Barbaros Erköse’ye veriliyor. Covid-19 önlemleri sebebiyle bu yıl festivalin Yaşam Boyu Başarı Ödülleri sanatçılarımıza herhangi bir tören düzenlenmeksizin, sağlık kurallarına uygun şekilde ulaştırılacak.
Programda kimler var?
Konserler, alınan pandemi önlemleri doğrultusunda kısıtlı seyirciyle düzenleniyor. Konserlerin çevrimiçi gösterimleri biletli olarak 4 Eylül-16 Ekim arasında festivalin dijital platformundan takip edilebilir.
Selen Gülün Quintet feat. Sibel Köse & Ece Göksu
2 Eylül Çarşamba 21.30, Sultan Park – Swissotel The Bosphorus
Besteleriyle dünyaya açılan Selen Gülün’ün öncülüğündeki beşlinin her biri kendi alanında yıldız. Grupta Barış Doğan Yazıcı, Serhan Erkol, Kağan Yıldız ve Ferit Odman yer alıyor. Üstelik ekibe sahnede iki önemli isim daha eşlik ediyor; ülkemizin en önemli caz vokallerinden Sibel Köse ve Ece Göksu. Böylece ortaya yerli cazın all-star takımı çıkıyor! Sosyal mesafe kollansa da caz dinleyicilerini birbirlerine yaklaştıracak bu etkinlik, iki yıl önceki Nesiller Boyu Türkiye Cazı gecesini gelenekselleştirmeye doğru atılan bir adım olma özelliği de taşıyor.
Can Güngör
3 Eylül Perşembe 21.30, Swissotel The Bosphorus
Üzgün bir günün akşamında Can Güngör, stüdyosundan eve dönerken “Yalnız ölmeyeceğim
değil mi?” diye kendine sordu, bunun üzerine o an yazdığı şarkıyı kaydedip internete yükledi.
“Yalnız Ölmek” şarkısında o kadar çok insan kendini buldu ki birçok uyarlaması yapıldı,
dilden dile dolaştı. Kent ozanının hikâyelerine Swissotel.The Bosphorus’un açıkhava bahçesinde kulak verebilirsiniz.
Baba Zula // Make Mama Proud
7 Eylül Pazartesi 20.00, Feriye
BaBa Zula sahnedeyken bir bakıyorsunuz Ümit Adakale darbuka solo atarken Levent Akman
kaşık çalıyor. Diğer yanda Murat Ertel kendini kaptırmış, sazını göğe kaldırıp şarkı söylerken
Periklis Tsoukalas dizleri üstünde ud çalıyor. Onları sahnesini özel kılan da bu: Önce
kendileri eğleniyor. Müzik hayatlarında 20 yılı geride bırakan grup, son albümleri Derin
Derin’den ve eski albümlerinden sevilen parçalardan oluşan repertuvarıyla festival sahnesine
renk katacak. Gecede yer alacak diğer ekip ise sahnelerini “kazma, kürek ve yıkım” olarak anlatan Make Mama Proud. Garage, stoner, desert rock ve blues’dan ilham alan grubun müzik dağarcığı oldukça geniş.
Ayyuka // Pitohui // Yasak Helva
8 Eylül Salı, 18.30, Feriye
Bahçeden bahçeye uzanan kır düğününde renkli ampullerin altında, saykedelik tınılar
eşliğinde halay çektiğiniz bir gece… Ayyuka’nın son albümü Maslak Halayı, dinleyenlere
böyle hissettiriyor. Doğaçlama müzik yapma hevesiyle tohumları Samsun’da atılan ve
Eskişehir’de filizlenen topluluk, 70’ler saykedelik müziği ve Anadolu rock müziği temeline
alarak surf rock, funk, punk ve arabesk türlerini bir araya getiriyor. Ortaköy’deki Feriye’nin denize nazır sahnesini Ayyuka’ya devredecek isimler arasında ise yaptıkları müziği elektrik folk olarak adlandıran, birçok uluslararası festivalde adını duyuran Yasak Helva ve çok katmanlı müzik evrenini elektronik dokunuşlarla genişleten Pitohui var.
Islandman // Tuğçe Şenoğul // Guguo
9 Eylül Çarşamba, 18.30, Feriye
Festivalin bu yılki son Vitrin Gecesi, yerli elektronik tınılara adandı. Feriye’nin sırtını Boğaz’a
yaslayan sahnesi Guguou, Tuğçe Şenoğul ve Islandman’e emanet. 2017’de Güneş Terkol’un São Paulo Bienali’ne davet edilmesiyle müzik hayatına başlayan Guguou, popüler sesleri elektronik tonlarla zenginleştiriyor. Müzikal kariyerine karanlık synth’lerin başrolde olduğu Seni Görmem İmkânsız ve Kahinar gruplarıyla başlayan Tuğçe Şenoğul, gecenin bir diğer konuğu. Yer aldığı gruplardan miras kalan karanlık melodileri özgün şarkı sözleri ve güçlü vokaliyle birleştiren müzisyen, kariyerine solo devam ediyor; geceye son albümü Gölgelerine’den şarkıları da getiriyor. Gecenin kapanışını müzisyen ve prodüktör Tolga Böyük’ün bağımsız müzik projesi Islandman yapıyor. Dans müziği konusunda yeteneklerini kanıtlayan ve ilk teklileri Ağıt’la dünyaya açılan topluluk, şamanik tınıları elektronik müzikle buluşturuyor.
Kardeş Türküler ve konuklar Tuluğ Tırpan & Elina Duni // Andalusia Trio
10 Eylül Perşembe, 20.00, İstanbul Açık Hava Gösteri Merkezi Kuruçeşme
Balkanlardan Mezopotamya’ya bu toprakların özgün ezgileri ve danslarını aslını
kaybetmeden yaşatıyorlar. Yüzlerce yıllık hikâyeleri, yirmi yedi senedir İstanbul’dan
Avustralya’ya, Fas’tan Avrupa’ya dünyanın her köşesine taşıyorlar. İsmiyle müsemma
Kardeş Türküler, tüm zenginliklerden beslenen müziği ve kendi tanımıyla “çokkültürlü bir
coğrafyada kardeşlik içinde bir arada yaşama umudu”yla festivale geliyor. Gruba orijinal
müzikal projelerin mimarı Tuluğ Tırpan, Arnavut besteci ve şarkıcı Elina Duni cazı yerel
motifleriyle bezedikleri müzikleriyle eşlik ediyor. Geceyi Andalusia Trio’nun oryantal ezgileri
başlatıyor. Kutuplaşmaların ve önyargıların ortadan kalkacağı, müzikle kardeşlik köprülerinin
kurulacağı bu yazdan kalma akşamda farklı dillerde olsa da hepsi tanıdık şarkılarla kalbiniz
ısınacak, geriye ömür boyu unutamayacağınız anılar kalacak.
Bilal Karaman’s MANOUCHE A LA TURCA feat. Muhammed Yıldırır & Ramazan Sesler // Büşra Kayıkçı
11 Eylül Cuma, 20.00, İstanbul Açık Hava Gösteri Merkezi Kuruçeşme
Bu renkli konserde sahnede kuşağının en iyi gitarist ve bestecilerinden Bilal Karaman’ın
öncülüğündeki MANOUCHE A LA TURCA var. Topluluk, Fransız Gypsy cazını tanıdık
melodilerle harmanlıyor ve çok beğeniliyor. Karaman’a sahnede Guiness rekorlarına
dünyanın en hızlı kemancısı olarak adını yazdıran Muhammed Yıldırır, babası gibi klarnet
üstadı Ramazan Sesler, birçok türde özgün işlere imza atan Özgün Bora ile akustik ve
kontrbas yetenekleriyle festivallerin gözdesi Baran Say eşlik ediyor. Konserin açılışını ise
Genç Caz finalistlerinden neoklasik besteci ve piyanist Büşra Kayıkçı yapıyor. Piyanist, iç
mimarlık kariyerinde öğrendiği çok disiplinli çalışma alışkanlığını, piyanosundan çıkan
melodilerle dinleyiciye hissettiriyor. İstanbul Açık Hava Gösteri Merkezi Kuruçeşme’de gece sakin başlıyor, coşkulu tınılarla sonlanıyor.
Jülide Özçelik // Bilge Günaydın Quintet “Daydream”
14 Eylül Pazartesi, 20.00, The Marmara Esma Sultan Yalısı
Büyüdüğü toprakların müziğinden kopmayan ama bu melodileri evrensel standartlarda sunan müzisyen Jülide Özçelik, “insanların huzur bulacağı, sakinleşeceği bir yer” olarak anlattığı Nefes albümüyle sahnede. Türküleri kendi yorumuyla seslendirecek Özçelik’e yerli caz müzik sahnesinin sevilen isimleri Cem Tuncer, Ediz Hafızoğlu, Efecan Tuncer, Ercüment Orkut enstrümanlarıyla eşlik edecek. Gecenin bir diğer konuğuysa kendi beste ve aranjmanlarıyla müzikseverlere renkli yolculuklar sunan piyanist Bilge Günaydın. Piyanist, ilk albümü Daydreams’in şerefine vereceği konserde dinleyicilere hayatın tempolu akışından bir nebze uzaklaştıracak, melodiler yoluyla öznel dünyasının kapılarını açacak. Bu müzikal yolculuğun başlangıç noktasıysa zarif The Marmara Esma Sultan Yalısı olacak.
Genç Caz konserleri de başlıyor
İstanbul Caz Festivali kapsamında bu yıl 18. kez düzenlenen Genç Caz konserleri için başvuruda bulunan grup ve solo projeler arasından 11-12 Temmuz tarihlerinde Salon İKSV’de yapılan değerlendirme sonrasında seçilen isimler Afroloji, An Quartet, Büşra Kayıkçı, Deli Bakkal, Saynur Eren Quartet ve Udgang Trio oldu. Seçilen grup ve solo projeler, 27. İstanbul Caz Festivali’nin Parklarda Caz konserleri kapsamında İstanbul’un çeşitli semtlerindeki parklarda izleyici karşısına çıkacak. Genç Caz konserlerinin ayrıntılı programı yakında açıklanacak.