A password will be e-mailed to you.

2011 yılında UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan Göbeklitepe, UNESCO’nun kalıcı Dünya Mirası Listesi’ne girdi. 

Göbeklitepe, Türkiye’den UNESCO Dünya Mirası listesine giren 18’inci kültür varlığı ve benzersiz tarihi ve kültürel mirasıyla arkeoloji dünyasının en büyük keşfi olarak kabul ediliyor. Kazı alanındaki çalışmalar 2015’ten bu yana Doğuş Grubu ana sponsorluğunda yürütülüyor.

Doğuş Grubu, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile gerçekleştirilen işbirliği kapsamında Göbeklitepe’nin dünya lansmanını 2015 yılında Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda yapmıştı. Lansman sonrası Göbeklitepe’deki çalışmalarını hızlandıran Doğuş Grubu, kazıları 20 yıl boyunca desteklemenin yanı sıra, ziyaretçilere bütünsel bir deneyim yaşatacak, dünya standartlarında bir ziyaretçi merkezini de tamamlayarak bu yıl içinde hizmete açtı. Bakanlık ile yapılan işbirliği çerçevesinde 20 yıl için 20 milyon dolarlık bir destek sağlayacak olan Doğuş Grubu, bu miktarın 15 milyon dolarını ziyaretçi merkezi ve ek binaların yapımı çerçevesinde kullandı. İki bölümden oluşan ziyaretçi merkezi, teknolojinin de yardımı ile Göbeklitepe’nin tarih içindeki yerini anlamak için gelenlere olağanüstü bir deneyim sunuyor.

Tarihin “sıfır” noktası

Büyük bir organizasyon ve hayal gücünün eseri olan Göbeklitepe, bu büyüklükteki en eski anıt ve ilklerin ötesinde, birçok anlamda tarihin sıfır noktasını oluşturuyor. Göbeklitepe ören yerinde gerçekleştirilen kazılar bugüne kadar hep beklenmedik keşiflere sahne oldu. İnsanın avcı toplayıcı olarak yaşamını sürdürdüğü bir dönemde, ileri düzeyde mimarlık gerektiren tapınaklar inşa etmesi tüm dünyada şaşkınlık yarattı. Tarih öncesi insanın inanç dünyasını yansıtan, animist figürlerle zenginleştirilmiş tapınaklar Göbeklitepe’yi arkeoloji tarihinin en önemli keşiflerinden biri olmasını sağlıyor. Kuşkusuz bu etkileyiciliğinin yanı sıra, kazılarda tarih öncesi yaşama dair elde edilen her türlü veri ve bilimsel sonuç insanlık tarihi açısından da büyük önem taşıyor.

En büyük arkeolojik keşif

İlk kez 1983’te fark edilen Göbeklitepe, 1995 yılından bu yana Şanlıurfa Müzesi ve Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından ortaklaşa yürütülen kazılarla gün yüzüne çıktı. İnsanlığın doğduğu yer olarak gösterilen Göbeklitepe, 2011 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne de alınmıştı. Yerleşim ve tarım kavramlarından çok uzak olan avcı ve toplayıcı insan toplulukları zamanında, şehir hayatına henüz geçmeden inşa edilen ilk tapınak olan Göbeklitepe, son yılların “en büyük arkeolojik keşfi” olarak gösteriliyor. Yaklaşık 12 bin yıl öncesinde nasıl tasarlandığı hâlâ cevap bulamayan tapınak, Mısır Piramitleri’nden ve İngiltere’deki Stonehenge’den yaklaşık 7 bin 500 yıl önce inşa edilmiş olmasıyla da tüm dikkatleri üzerine çekiyor.

 

İLGİLİ HABERLER

Çatalhöyük Arkeoloji Yaz Atölyesi’ne rekor katılım

Arkeoloji Müzesi’nden Enerji Müzesi’ne Bir Kavis

Daha fazla yazı yok
2024-11-02 08:30:04