A password will be e-mailed to you.

Fatih Sultan Mehmet’in yaşadığı dönemde çizilen üç resminden biri geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alındı. Bir belediyenin sanat yatırımı yapması da tablodaki diğer erkek figürün kim olduğu da konuşuldu. Hem eleştirenler hem destekleyenler oldu. Sanat dünyasından isimlere Fatih tablosunun satın alınmasına dair görüşlerini sormaya devam ediyoruz:

” ‘İstanbul’u alan Türkiye’yi alır’ söylemi ile ilintili”

Fırat Arapoğlu (Dr. Öğretim Üyesi, Altınbaş Üniversitesi)

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilmesi Türkiye siyaseti açısından alışıldık bir belediye seçimi değildi; zira “İstanbul’u alan Türkiye’yi alır” söylemi, uzunca bir zamandır siyasal retoriğe dahil edilmişti. Şimdi gündem İmamoğlu’nun Bellini atölyesinden çıktığı belirtilen Fatih Sultan Mehmet tablosunu satın alması. Elbette bu tablonun Türkiye’ye getirilmesi sanat tarihsel perspektifte önemlidir ve ayrıca Fatih’in yaşadığı dönemde gerçekleştirilen üç portresinden birisi olmasıyla tarihsel bir değere de sahiptir. Ama bu tablonun satın alımını sadece bu perspektiften değil, siyasal açıdan da okumak gerekiyor.

Tablodaki diğer figürün kim olduğu net olarak bilinmiyor, Cem Sultan da olabilir ya da Medici’lerden birisi de (Tablonun Bellini İstanbul’dan döndükten sonra yapıldığı belirtilmekte). Fakat eşit ölçülerde tabloda yer almaları Cem Sultan iddiasını güçlendiriyor. Tekrar satın almaya dönersek, eserin satın alımı önemli bir siyasal hamledir – Hoş bir bireysel koleksiyon için alınsaydı da, böyle olacaktı. Çünkü “amaçsız eylem” yoktur. Öte yandan alımın sessizce gerçekleştirilmesi ve ardından İmamoğlu’nun bir tweet mesajıyla gündeme oturması, uzun bir süredir yürütülen bir operasyon olduğunu gösteriyor.

Neo-Osmanlıcı bir siyasal retoriğin planlarını boşa çıkartarak, oraya talip olmanın bir pratiğidir bu. Elbette insanlığın tarihsel ve kültürel mirası olan bir yapıtın, hem de içinde bulunduğumuz coğrafyaya ait bir figürün bulunduğu bir yapıtın ülkeye kazandırılması alkışlanacak bir tutumdur; bundan dolayı “israf” polemiği üzerinden atıp tutan AKP yandaşlarına kulak asmaya gerek yok. Aksine, sanat dünyasının önemli bir bölümünü oluşturan ve konunun uzmanı olan sanat tarihçileri ve araştırmacılarının tablo üzerine yetkin analizler geliştirerek, Bellini atölyesinden çıktığı düşünülen Fatih Sultan Mehmet’in bu portresinin tarihsel arka planındaki çelişkileri çözümlemesini beklemek gerekiyor. Fakat Orhan Gökdemir’in ustaca belirttiği gibi “Şimdi o tabloya bir daha bakın. Acımasız bir iktidar savaşı göreceksiniz”.

“Çok önemli bir dönemin başlangıcı”

Rabia Bakıcı Güreli (Contemporary İstanbul Fuarı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı)

Bugün eski normal dönemlerde bile çok önemli, ancak bugünün pandemi dünyasında çok daha fazla önemi olan, topluma moral veren, iyilik veren, insanların ruhunu okşayan bir adım attı Ekrem İmamoğlu. İBB, Gentile Bellini’nin 1480’de yaptığı Fatih Sultan Mehmet tablosunu Christie’s müzayedesinde en iyi teklifi yaparak 935 bin 250 pound’a satın aldı. Fatih Sultan Mehmet ileri görüşlü, sanat ve ilime çok değer veren bir padişah, batı sanat ve kültürünü merak ediyor, 18 yıl Bellini’yi sarayda ağırlıyor.

540 yıl sonra İstanbul bu eseri yine evine geri getiriyor. Ben bunu çok önemli bir dönemin başlangıcı olarak görmek istiyorum. İstanbul’a Tate Modern, Guggenheim veya Centre Pompidou gibi bir müze yapılsa topluma sanatın getireceği sayısız faydanın yanı sıra ekonomik olarak da çok önemli olacaktır. Şehirde meydanlarda sanat görmek, yeni uluslararası standartta müzelerimizin olması için umarım bir başlangıç olur. Ben şahsen İBB’nin bu alımını çok doğru buluyorum ve sanata desteklerinin de olması gerektiği seviyeye çıkacağını umuyorum.

“Yeni bir sanat alanının habercisi”

Hazer Özil (Dirimart kurucusu)

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Bellini’nin yapıtını satın alması ve bu yapıtın kamuya açık bir alanda sergilenecek olması sevindirici ve umut verici bir haber. Bu aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi’nin ilerleyen süreçte koleksiyonuna yeni yapıtlar kazandıracağının ve bu koleksiyonun sergilendiği bir müze veya sanat mekânın açılacağının emarelerini veriyor. Bu durum, yerel halk arasında da sanata ve sergi gezmeye olan ilgiyi arttıracaktır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önümüzdeki dönemde güncel sanata da ilgi göstereceğini ve bu alanda atılımlar gerçekleştireceğini ümit ediyorum. Dünyanın çeşitli yerlerinde yerel yönetimlerin bölgelerindeki güncel sanatçılara ve güncel sanat üretimine destek verdiğinin örneklerini görebiliriz. Benzer bir yaklaşımla İBB’nin de sanat politikalarını geliştirerek arttırması hem şehir hem de ülke adına önemli bir adım olacaktır.

“İmzasız bir tablo için miktar fazla”

Ahmet Soysal (Sanat eleştirmeni – filozof)

İBB’nin satın alma tavrı uygunsuz değil… Ama imzasız bir tablo için miktar fazla. Resmin pentür kalitesi, kötü değil ama vasat. Resmi bir siparişte bu iki figür yan yana gelemez. İki ayrı taslağın bitiştirilmesi gibi görünüyor: İkili portre ikiliyi hesaba katan kompozisyon gerektiriyor (bunda yok, basit bir simetri var). Gentile ve kardeşi Giovanni’de böyle bir örnek görmedim. Sarayda, Sultan’ın çevresinde gördüğü yakışıklı bir genci ayrı çizmiş, bu çizimi Sultan’ın bir çizimiyle sonradan bir öğrencisi bitiştirmiş olabilir.

 

İLGİLİ HABERLER

iBB’nin Fatih portresini satın alması ne anlama geliyor?

Fatih portresindeki diğer gizemli genç kim?

Daha fazla yazı yok
2024-12-27 02:51:10