“Modern toplumda kadının açmazları” ya da “Toplumsal rollerde kadının üzerine düşen…” gibi cümlelerle başlasaydım, hakkında yazacağım “Topuklu Terlik Süt Yapar”ı yerleştireceğimiz kategoriyi belirlemek daha kolay olurdu belki. Ancak kahramanımız Müjde’nin sahnedeki hikâyesini, fazla kullanılmaktan yorgun düşmüş bu kavramları daha fazla eskitmeden anlatmak geldi içimden.
Evde Topuklu Terlikle Dolaşan Bir Kadın Türü Vardır, Sağlığa da Yararlıdır.
Çünkü Topuklu Terlik Süt Yapar!*
Müjde, olgun yaşlarına gelmiş, fakat henüz hayatında birçok şeyi istediği şekilde yoluna koyamamış bir kadındır. Sürekli bir ilişkisi yoktur, kütüphanesi; “Çürümenin Kitabı”, “Huzursuzluğun Kitabı”, “Kaygı Kavramı” takımı ile “Aşk ve Gurur”, “Aşka Övgü”, “Aşkın Bana Resimaltı” takımının maç sahasıdır. Kendisi ise henüz tek kitabı yayınlanmış bir yazardır. Maddi anlamda kendine yeten pek çok yalnız kadın gibi, içine doğduğu ailenin yabancısı olduğu, onların çok ilerisinde, modern bir hayat sürmektedir.
Yiğit: Yazar mısın?*
Müjde: Yazmadığım da oluyor!*
Ancak, “Hayranım sana, bunca yıl tek tabanca direndin” diyen arkadaşı ve aynı zamanda jinekoloğu olan Nedim’e; “Senin hayranlık duyduğun şeyi ben bir trajedi gibi yaşıyorum! Gittikçe daha uyumsuz, daha huysuz bir kadın oldum!” diyecek kadar da yalnızlık yorgunudur.
Umut etmek kadınlara verilmiş en büyük cezadır!*
Müjde bir akşam en yakın arkadaşı Meral ve kocası Erol’la buluştuğu barda, gruba katılan Yiğit ile sonu Müjde’nin evinde bitecek bir yakınlaşma yaşar. Bu tek gece, Müjde için hayatında açılacak yeni bir dönemin başlangıcı iken, Yiğit için bir anlam ifade etmez. Gecenin sonunda Müjde hamile, Yiğit ise “Issız Adam”dır haliyle!
Müjde’nin bebeği aldırma ya da doğurma çelişkisi içinde gittiği Nedim’in muayenehanesinde başlayan ve geçmiş anlatılarıyla seyirciyi zamansal ve mekânsal bir yolculuğa çıkaran oyunun, bekârlığın yerilip evliliğin yüceltilmesi gibi bir derdi yok. Bu rahatlık seyirciye, hem kadın erkek, hem de arkadaşlık anlamında müzmin ilişkiler üzerine düşünme fırsatı sunuyor.
Erkekler yoruldukları için evlenir, kadınlar meraktan**
Sahnede gördüğümüz üç çiftten ikisi evli olmasına rağmen, konvansiyonel anlamda kabul gören mükemmel aile kavramının yakınında bile değiller. Hem metni okurken, hem de oyunu seyrederken, karakterlerin sorgulanmadığını ve yargılanmadığını görmek, yazarın Müjde dâhil hiç kimseyi kayırmak istemediği gibi, Müjdeler olduğu kadar, Erollar, Yiğitler, Meraller de olduğu gerçeğiyle yüzleştiği izlenimini yaratıyor. Her karakterin kendi geçmişinden taşıdığı yükler ve bu yüklerin ruhlarında bıraktığı farklı izler dâhilinde, kimi seyirci Yiğit’in bebeği öğrendikten sonraki umursamaz ve katı tavrına, kimisi ise Müjde’nin korunma konusundaki tedbirsizliğine laf edebilir; Meral’in sadakatsizliğini, Erol’un vahşi kapitalizmini kınayabilir elbette. Sahnede illa haklı ve günahsız bir karakter arayan varsa, bu Müjde’nin doğmamış bebeği olabilir ancak.
İrem Altuğ’un canlandırdığı Müjde, oyunda iç çatışması verilen tek karakter. Oyunun hemen başında, karnındaki bebeğe seslenişi ise bu çatışmayı en somut şekilde yansıttığı anlardan biri. Reji tarafından metnin bir yorumu olarak, Müjde’nin hemen hemen oyunun tamamında ağdalı sarhoş konuşması, finalde ise buna eklenen ağlama tonu, hem oyuncuyu, hem de seyirciyi yoruyor. Bu durum, gereksiz bir gizli özne yaratırken, Müjde’nin iç çatışmasını yorumlama anlamında dengeyi bir parça bozuyor.
Figen Şakacı’nın Pala Hayriye romanındaki Pişti hikâyesinden uyarladığı Topuklu Terlik Süt Yapar, 2017’de Aysa Prodüksiyon tarafından Durul Bazan rejisi ile sahnelenmişti. Yazarın metne daha uygun bulduğu yeni yorumu ise Şogen Film tarafından, Altuğ Görgü rejisi ile bu sezon sahnelerde.
Altuğ Görgü, geçmişte tercih edilen klasik dekor ile sağlanan klasik dünya yerine, minimal ve fonksiyonel bir dokunuşla, daha modern bir dünya yaratmak istemiş. Sahneye yerleştirilen paravanların üzerindeki jaluzilerin açılıp kapanmasıyla farklı zaman ve mekanlara geçişler sağlanırken, seperatörlerin arkasındakini izleme eylemi, toplumun bireysel hayatlar üzerindeki meraklı gözleri olarak iyi bir metafor yaratıyor. Neslişah Yılmaz’ın kostüm tasarımı, özellikle Müjde karakterindeki dönüşüme katkı sağlayan seçimi, oyunun başarılı yanlarından…
Topuklu Terlik Süt Yapar
Yazan: Figen Şakacı
Yönetmen: Altuğ Görgü
Oyuncular: İrem Altuğ, Atilla Can Çelebi, Murat Liman, Nilgün Türksever, Altuğ Görgü, Özlem Toptaş
Fotoğraflar: Murat Danacı
Afiş Tasarım: Clapper
Kostüm Tasarım: Neslişah Yılmaz
Seanslar
10 Ocak 2020 Cuma / 20:30
Podyum Sanat Mahal / Bursa
24 Ocak 2020 Cuma / 21:00
DasDas Sahne / İstanbul
*Topuklu Terlik Süt Yapar – Figen Şakacı / Mitos Boyut
**Dorian Gray’in Portresi – Oscar Wilde / Koridor