Dünya tarihinde Michael Jackson’ın bıraktığı izi bırakabilen çok az popstar var. Müzikal etkisi bir yana, popun kralı çağdaş sanat eserlerinde özne olarak bile çok fazla kullanılmış isimlerden biri. Buna rağmen içinde bulunduğu tasvirler bugüne dek yeterince incelenmemişti. Londra’daki National Portrait Gallery yeni projesi “Michael Jackson: On the Wall” (Michael Jackson: Duvarda) ile bu eksikliği gidermeye çalışıyor.
28 Haziran’dan itibaren ziyarete açılacak olan sergi, ölümünün üzerinden neredeyse 10 sene geçmesine rağmen şarkıcının nasıl olup da halen sanatçılara ilham vermeye ve eserlerine tema olmaya devam ettiğini sorguluyor. Çoğu özel koleksiyonlardan ödünç alınan resimlerden oluşan “Michael Jackson: On the Wall”da Andy Warhol, Kehinde Wiley, David Hammons, Catherine Opie ve Glenn Ligon gibi 48 sanatçının imzası yer alıyor.
Andy Warhol, Michael Jackson, 1984
36 yıla yayılan seçkide dünyanın farklı yerlerinden, farklı jenerasyonlardan sanatçıların çizimleri bir araya getirilmiş. Sergideki en eski tasvir 1982 yılında Andy Warhol tarafından yapılmış. Son portre ise Kehinde Wiley’nin müzisyenin ölümünden sonra, 2009’da tamamladığı “Equestrian Portrait of King Phillip II”.
Keith Haring, İsimsiz
Michael Jackson temalı sergi şu ana dek İngiliz tarihini konu alan National Portrait Gallery için de bir ilk. İngiliz ulusal kahramanlarının yerine Amerikalı bir popstarın sergisini açma fikri ise galerinin yeni direktörü Nicholas Cullinan’a ait. 160 yıllık geleneği değiştiren “Michael Jackson: On the Wall” direktörün de 2015 yılında başına geçtiği galeride küratörlüğünü yaptığı ilk çalışma.
“Michael Jackson: On the Wall” 21 Ekim 2018’e dek Londra’daki National Portrait Gallery’de sergilenmeye devam edecek.
Grayson Perry, Sex and Drugs and Earthenware
Isa Genzken, Wind Miche/Davidl, 2009
Mark Ryden, Dangerous
İLGİLİ HABERLER
Jeff Koons: “Bazı insanlar işlerimin KITSCH olduğunu düşünseler de bana öyle gelmiyor”