“Er ya da geç Milano takımlarına bir üçüncüsü eklenecek. Bu takım neden AS Velasca olmasın!” Bu düsturla yola çıkan sanatçı Wolfgang Natlecen ve arkadaşları, geçtiğimiz sezon başında bir futbol takımı kurdular. Her ne kadar oynadıkları ilk sezonda sondan ikinci olsalar da bu yolda kararlılıkla ilerliyorlar.
AS Velasca aslında basit bir futbol takımı olmaktan çok öte. Milanolu sanatçı Wolfgang Natlacen hem işini, hem de tutkusunu bir araya getiren bir proje geliştirmek üzere yola çıkmış. Natlecen’in amacı, sanatı ve diğer tutkusu futbolu bir araya getirmenin yollarını bulmak ve futbolu bir sanat projesine çevirmeyi başarmak. Bu haliyle kulüp kendi türünün ilk örneği.
Kırmızı beyazlı kulübün iki iddiası var: Futbolun her unsurunu sanata çevirmek ve önümüzdeki yıllarda Milano’nun AC Milan ve Inter’den sonra üçünü büyük takımı olmak.
Takımın, bir ayağı da İstanbul’da olan, Mali İşler Sorumlusu Clément Tourmus ile kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
Sanat ve futbolu nasıl bir araya getiriyorsunuz?
Öncellikle sevdiğimiz bir spor olduğu için futbolla ilgili bir şey yapmak istedik. Ama diğer yandan, futbol sanatı entegre edebilmek için ucu açık bir spor ve endüstri. Forma tasarımından, taraftar bayraklarına, pazu bandından, takım fotoğrafına, her noktaya sanatı dahil edebiliyoruz. Mesela oyuncu değişikliği için nümeratörü bile Patrizia Novello tasarladı.
Yönetim nasıl işliyor?
Yasal bir futbol takımıyız, o yüzden her takım gibi bir yönetimimiz var. Tek farkı yönetim kurulunun bütün üyeleri Milano’da oturmuyor. Mesela ben İstanbul’da oturuyordum, geçen yaz Paris’e taşındım. Hepimiz başka işleri var. Ama uzaktan da olsa As Velasca önceliklerimizin başında geliyor.
Finansmanı nasıl sağlıyorsunuz?
Kurduğumuz finansman sistemi, yine her takımınki gibi, kendi yaptığımız yatırımın/iş gücünün yanı sıra bir sponsorumuz oluyor. Tek fark bizim sponsorumuzun her sene farklı bir sanatçı olması. İlk senemizde Regis Seneque oldu. Sponsor hem kulübe ekonomik destekte bulunuyor hem de takımın o yılki ‘imajını’ yani kurumsal kimliğini tasarlıyor. Mesela formalarımız da bunun bir parçası. Böylece o sanatçıya çalışacağı yeni bir alan yaratmış oluyoruz. 2016-2017 sezonu için ise Fransa doğumlu graffiti sanatçısı Zevs ile çalışıyoruz.
Sporcular? Onlar da performans sanatçıları mı?
Yok değil tabii (gülüyor) Futbolcular için geçen yaz açık çağrı yaptık. Kimin geleceğini bilmiyorduk. Ama maçlara çıkabilecek bir kadro kurmayı başardık. Ilk yıl 2. olduk, ama sondan! Sonuçta sonuncu olmamış olmamız da önemli. Şu anda takım oturdu, oyuncular takımı sahiplendi. Bir sanatçı, Naniii, onların portrelerini çizdi. Bunu çok önemsediler ve kendilerini ayrıcalıklı hissettiler. Bu sezon çok daha iyi sonuçlar alacağımıza inanıyoruz.
Teknik ekibimiz de projeyi sahiplendi. Antrenörümüz erkek, kondisyonerimiz kadın. Bir yandan ‘geleneksel’ bir futbol takımı formatında olsak da, deneyimin her aşamasında kendimize özgü, As Velazca’ya özgü bir dokunuş da yapmaya mutlaka özen gösteriyoruz.
Performans sadece sahada mı kalıyor?
Hayır aslında, hem sanatçıların desteğiyle, hem de kendi imkanlarımızla projeyi yeşil sahadan biraz dışarı çıkarmayı da deniyoruz. Mesela bu yaz Paris’te, Dünya Kupası zamanında, bir paralel sergi açtık. Sergi kulubün kuruluş hikâyesini ve ilk yılında ortaya çıkan sanat eserlerini uluslararası bir platformda sunmuş oldu. Milano’nun üçüncü en büyük takımı olmak için yola çıktık ama aslında, dünyanın her yerinden taraftarlarımız olmasını da çok istiyoruz, bu yüzden web sitemiz şu an 6 dilde hizmet veriyor ve Twitter ve Instagram gibi sosyal medya araçlarını da düzenli olarak kullanmaya çalışıyoruz.
