Türkiye’de görme, işitme ve ortopedik engellilerin erişebildiği ilk film festivali olan Ankara Engelsiz Filmler Festivali 24-29 Mayıs 2016 tarihleri arasında dördüncü kez perdelerini açıyor.
Türkiye’de görme, işitme ve ortopedik engellilerin erişebildiği ilk film festivali olan Ankara Engelsiz Filmler Festivali 24-29 Mayıs 2016 tarihleri arasında dördüncü kez perdelerini açıyor.
24 Mayıs Salı akşamı saat 20:00’de Opera Sahnesi‘nde düzenlenecek açılış töreni ile sinemaseverlerle buluşacak Ankara Engelsiz Filmler Festivali, bu sene de Türkiye sinemasının en yenilerinden klasiklerine, dünya sinemasının ödüllü filmlerinden kısa filmlere, yönetmen ve oyuncuların katılımıyla yapılacak söyleşilerden atölye çalışmalarına dopdolu bir programı seyircilerinin beğenisine sunacak.
Engeli olan-olmayan herkesin bir arada film izleyebildiği Türkiye’deki tek film festivali olan Ankara Engelsiz Filmler Festivali, tüm filmlerini göremeyenler için sesli betimleme, duyamayanlar içinse işaret dili ve ayrıntılı altyazı eşliğinde gösteriyor. Festival’de yönetmen ve film ekipleriyle yapılan söyleşiler, atölye çalışmaları işaret dili çevirmeni eşliğinde gerçekleştiriliyor. Açılış ve ödül törenlerinin ise işaret dili çevirisinin yanı sıra sesli betimlemesi yapılıyor. Tüm festival mekanları ortopedik engelli sinemaseverler için erişilebilir olanlardan seçiliyor.
Festivalde görme engelli sinemaseverler, festival stantlarından edinecekleri kulaklıklarla filmleri sesli betimlemeli olarak takip edebilecekler. İşitme engelli seyirciler ayrıntılı Türkçe altyazı ve filmin sağ alt köşesine yerleştirilen işaret dili çevirisi ile; engeli olmayanlar ise orijinal sesleri ile filmleri izleyebilecekler.
GÖSTERİMLER GOETHE-INSTITUT ANKARA VE ULUCANLAR CEZAEVİ SİNEMA SALONU’NDA
Bu sene Festival’e Goethe-Institut Ankara ile Ulucanlar Cezaevi Sinema Salonu ev sahipliği yapıyor. Her ikisi de ortopedik engelli sinemaseverlerin erişimine uygun olan mekanlardan Goethe-Institut Ankara, yenilenmiş binasını Nisan ayı başında açtı. Ulucanlar Cezaevi Sinema Salonu ise 81 yıl boyunca cezaevi olarak kullanıldıktan sonra 2011’de müze ve kültür sanat merkezine dönüştürülen Ulucanlar Cezaevi Müzesi içinde yer alıyor.
YANA NOVIKOVA İLK KEZ TÜRKİYE’DE!
Ankara Engelsiz Filmler Festivali bu sene çok özel bir konuğu misafir ediyor. Cannes Film Festivali’nde Eleştirmenler Haftası Büyük Ödülü’nü alan ve Cannes’da başlayan macerasını, uğradığı her festivalde el üstünde tutularak devam ettiren Kabile (The Tribe) filminin başrol oyuncularından Yana Novikova, filmin Festival’deki gösterimi sonrasında seyircilerin sorularını yanıtlamak üzere Ankara’da olacak. Tamamı işaret dili ile çekilen ilk film olan ve aşk, nefret ve şiddeti anlatmak için konuşmaya ve sese ihtiyacımız olmadığını kanıtlayan Kabile (The Tribe) filminin 23 yaşındaki genç oyuncusu, filmin diğer oyuncuları gibi işitme engelli. Novikova, beyazperdedeki ilk oyunculuk deneyimi olmasına rağmen zor bir rolün altından başarıyla kalkmış, filmdeki rolü ile uzun süre hafızalardan çıkmayacak etkileyici bir performansa imza atmıştı.
TÜRKİYE VE DÜNYA SİNEMASININ EN İYİLERİ ERİŞİLEBİLİR OLARAK SEYİRCİLERLE BULUŞUYOR
Festival’de bu sene uzun, kısa ve belgesel 27 film; "Engelsiz Yarışma", "Türkiye Sineması", "Dünyadan", "Engel Tanımayan Filmler", "Uzun Lafın Kısası", "Çocuklar İçin", "Sinema Tarihinden" ve "Otizm Dostu Gösterim" tematik başlıkları altında sinemaseverlerle buluşuyor.
2015 yılının en çok ses getiren yerli yapımlarından oluşan Engelsiz Yarışma programında bu sene Emin Alper’in Abluka, Faruk Hacıhafızoğlu’nun Kar Korsanları, Deniz Gamze Ergüven’in Mustang, Emine Emel Balcı’nın Nefesim Kesilene Kadar ve Tolga Karaçelik’in Sarmaşık filmleri yer alıyor.
Oyuncu Tansu Biçer, sinema yazarı Cüneyt Cebenoyan ve yazar, psikolog Gündüz Vassaf’tan oluşan Engelsiz Yarışma jürisi; En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo ödüllerinin sahiplerini belirleyecek.
Festival seyircileri ise yarışmada yer alan filmleri Braille alfabesi ile de basılacak pusulalar ile oylayarak Seyirci Özel Ödülü‘nü belirleyecekler. Engelsiz Yarışma ödülleri 29 Mayıs Pazar günü saat 20:00’de Opera Sahnesi‘nde gerçekleştirilecek Ödül Töreni‘nde sahiplerini bulacak.
TÜRKİYE SİNEMASI
Türkiye sinemasının öne çıkan filmlerinden derlenen yarışma dışı Türkiye Sineması bölümünde bu sene Yüksel Aksu’nun İftarlık Gazoz ve Durul Taylan, Yağmur Taylan’ın Vavien filmleri seyircilerle buluşuyor.
DÜNYADAN
Dünya sinemasının son dönemdeki ödüllü filmlerinin yer aldığı Dünyadan bölümü, bu sene İngiltere, Yunanistan ve Fransa sinemasının üç önemli örneğini ağırlıyor. Başrolündeki Charlotte Rampling’in Oscar’lık performansı ve Andrew Haigh’in yönetmenlik becerisiyle öne çıkan 45 Yıl (45 Years) (2015), 45. yıldönümlerini kutlamaya hazırlanan evli bir çiftin geçmişindeki muğlak sayfaların, şimdiki zamandaki yankıları üzerine odaklanıyor. Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos’un her türlü geleneksel ilişki kalıbını yerden yere vurarak unutulmaz bir kara mizaha imza attığı Istakoz (The Lobster) (2015), bekar olmanın yasadışı sayıldığı ve insanların kendilerine uygun bir eş seçmek için kamplara kapatıldığı distopik bir dünyayı anlatıyor. Albert Camus’un Misafir adlı hikayesinden uyarlanan İnsanlıktan Uzakta (Far From Men)(2014) filminde ise, Cezayirli isyancılar ile Fransız kuvvetlerinin arasındaki bağımsızlık savaşının ortasında "insan" kalabilmeye çalışan bir adamın öyküsünü izliyoruz.
ENGEL TANIMAYAN FİLMLER
Festival’in Engel Tanımayan Filmler bölümü, her sene olduğu gibi bu sene de bizleri engellilik ile bildiklerimizi sorgulamaya ve bilmediklerimizi keşfetmeye davet ediyor. Bu özel seçkinin görülmeye değer filmlerinin başında, festivallerde yarattığı tartışmalarla geçen senenin en çok konuşulan filmlerinden biri olan Kabile (The Tribe) yer alıyor. Tamamı işaret dilinde çekilmiş, hiçbir konuşma ve altyazı içermeyen film, Ukrayna’daki bir sağır ve dilsiz okulundaki hiyerarşik ilişkileri anlatıyor. Giderek artan psikolojik ve fiziksel şiddet dozuyla izleyiciyi çarpan film, aldığı tüm riskleri cesur bir sinema anlayışıyla aşarak bir sinema mucizesi haline gelmeyi başarıyor.
Engel Tanımayan Filmler seçkisindeki iki belgesel, İsveç ve Türkiye’de yaşayan engelli bireylerin portrelerine daha yakından bakmamızı sağlıyor. Seni Görüyorum (I See You) (2014) filminde İsveç’te yaşayan görme engelli Rena Yass’ın hikayesini, Yüzde 12.29 (2014) filminde ise İstanbul’daki bedensel engelli bir grup tiyatrocunun hikayelerini dinliyoruz. Seçkideki kısa filmler Hediye (The Present) ve Salyangoz Adımı (Snail’s Pace) ise, engellerin çocukların dünyasında nasıl yankı bulduğunu gösteriyor.
UZUN LAFIN KISASI
Kısa film severleri bu sene Türkiye’de üretilmiş kısa filmlerden renkli bir seçki bekliyor. Gökalp Gönen’in Altın Vuruş, Derya Durmaz’ın Gri Bölge, Selcen Yılmazoğlu’nun Hurşit, Süleyman Arslan’ın Hüvelbaki, Ulaş Karaoğlu’nun Karadeniz, Onur Saylak ve Doğu Yaşar Akal’ın Orman ve Ziya Demirel’in Salı filmleri Uzun Lafın Kısası bölümünde kısa film meraklıları ile buluşacak.
SİNEMA TARİHİNDEN
Ankara Engelsiz Filmler Festivali’nin Türkiye ve dünya sinemasının klasiklerini görme ve işitme engelli sinemaseverlerin erişimine uygun olarak sunduğu Sinema Tarihinden bölümü, bu sene Amerikan sinemasının kült komedilerinden Cephede Eğlence (M*A*S*H) filmini seyircilerin beğenisine sunuyor. Kore Savaşı sırasında cephenin gerisinde görev yapan bir grup cerrahın hikayesini anlatan film, tek bir çarpışma sahnesine yer vermemesine rağmen sinema tarihinin en iyi savaş karşıtı filmlerinden biri sayılıyor.
ÇOCUKLAR İÇİN FİLMLER
Seçkideki filmlerden stop-motion tekniğiyle çekilen Kuzular Firarda (Shaun the Sheep Movie) kara mizah soslu anlatımıyla yetişkinlere de hitap edebilecek eğlenceli bir animasyon. Her yaştan insanı hayatının belli bir döneminde etkilemiş Küçük Prens kitabının sinema uyarlaması Küçük Prens (The Little Prince); öksüz, yuvasını hiç terketmemiş, sakar bir kuş olan Gus’un kimlik arayışını anlatan Minik Kuş Yellowbird ve kanatları olmasına rağmen uçamayan bir ejderha ile arkadaşlarının maceralarına tanıklık edeceğimiz Sevimli Ejderha: Kokonat Coconut: The Little Dragon bu bölümde küçük sinemaseverlere başka dünyaların kapılarını aralayacak.
ÇOCUKLAR İÇİN OTİZM DOSTU GÖSTERİM
Ankara Engelsiz Filmler Festivali, ilk kez geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği Otizm Dostu Gösterim ile otizm spektrum bozukluğu yaşayan çocuk ve gençler için de erişilebilir olmaya devam ediyor. Bu özel gösterim kapsamında (Küçük Prens) The Little Prince adlı canlandırma film, loş bir salonda, ses seviyesi düşük tutularak gösterilecek. Seans öncesi herhangi bir tanıtım filmi ya da reklam gösterilmeyecek; seyirciler gösterim sırasında salonda yiyecek ve içecek bulundurabilecekler ve salonda diledikleri gibi hareket edebilecekler. Böylece öğrenme güçlüğü ya da duyusal problemler yaşayan çocuklar ve yakınları bu gösterim sırasında birlikte film izleyebilecekler.
HER YAŞTAN SİNEMASEVER İÇİN SİNEMA ATÖLYELERİ
Engeli olan sinemaseverlerin sinema alanında bilgi ve becerilerini geliştirmek ve sinemasal üretimlerini teşvik etmek amacıyla gerçekleştirilen atölye çalışmaları bu sene de devam ediyor. Duygular Canlanıyor! Animasyon Atölyesi‘nde 9-12 yaş grubundan çocuklar stop-motion tekniği ile animasyon film yapımını öğrenecekler. British Council işbirliği ile gerçekleştirilen Herkes İçin Senaryo Atölyesi‘nde ise 15- 45 yaş grubundan katılımcılar, fikir aşamasından başlayarak senaryo yazım pratiklerini nasıl geliştirebilecekleri konusunda temel senaryo eğitimi alacaklar.
ERİŞİYORSAM VARIM! FOTOĞRAF SERGİSİ
Ankara Engelsiz Filmler Festivali bu sene yan etkinliklerine bir yenisini ekliyor. Türkiye ve İsveç’ten farklı yaş ve engel gruplarındaki toplam 22 bireyin portrelerine ve hikayelerine yer veren Erişiyorsam Varım! Fotoğraf Sergisi, 23-30 Mayıs 2016 tarihleri arasında Goethe-Institut Ankara’da ziyaret edilebilecek. Dileyen ziyaretçiler, sergi alanında dağıtılacak kulaklıklar aracılığıyla sergiyi sesli betimlemeli olarak gezebilecekler.
İsveç Enstitüsü, Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi Derneği (RUSİHAK), Engelli Kadın Derneği (ENGKAD) ve İsveç Konsolosluğu Kültür İşleri Bölümü’nün birlikte organize ettiği bir proje olan Erişiyorsam Varım! Sergisi, ziyaretçilerine, engelli bireylerin toplum içinde eşit ve onurlu bir yaşama sahip olmaları için taleplerinin neler olduğunu öğrenme fırsatı verecek.