Iowa Üniversitesi’nin düzenlediği Uluslararası Yazarlar Programı dahilinde Türkiye’ye gelen 6 Amerikalı yazar, Yapı Kredi Yayınları’ndan 3 Türk yazar ile bir araya gelerek dünya edebiyatı, yayın hayatı ve yazarlık süreci hakkında bir söyleşi gerçekleştirdi.

 

 

 

 

18 Ekim’de gerçekleştiren söyleşide yazarlar kitaplarından pasajlar okudu. Yazarlardan Peter Balakian, Maureen Freely ve Gish Jen konuşmacılar arasında bulunurken diğer Amerikalı yazarlar da söyleşiyi katılımcılar arasında takip etti. Konuk yazarlara Melida Tüzünoğlu, Yalçın Tosun ve Tuğba Doğan da eşlik etti. 

 
Orhan Pamuk’un Kar, İstanbul ve Masumiyet Müzesi, Kara Kitap gibi kitaplarının İngilizce çevirileriyle bilinen Maureen Freely, söyleşinin moderatörüydü.

2012 yılında Peruk Gibi Hüzünlü adlı öykü kitabıyla Sait Faik Ödülü’nü alan Yalçın Tosun, kitabındaki Muzaffer ve Muz adlı öyküyü okudu. Ergen dönemlerimizden kalma mahcubiyetleri anımsatan, müstehcen ergen kurgulamalarımızdan beslenen kısa bir öyküydü.

Bu arada hemen belirtelim ki: Tosun’un kitabına da ismini verdiği Peruk Gibi Hüzünlü şiiri Mabel Matiz tarafından bestelendi.

Tuğba Doğan, bu sene yayınlanan ilk romanı Musa’nın Uykusu adlı romanından bir kesiti okudu bizlere.

"Yaşamak için ayrılmak gerektiğini bilmeyen Musa"nın hikayesinden bir kesit. Masalsı dili ve akıcılığıyla dikkat çekti. 

Öyle ki dinleyiciler o an pür dikkat Doğan’ı dinliyordu. 

Tam bu sırada "pat" diye bir ses duyuldu izleyiciler arasından. Arkaya doğru baktığımda sandalyenin kırıldığına ve yere kapaklanan izleyicinin yüzündeki utangaç ifadeyle karşılaştım. Çok geçmeden ikinci sandalye vakası da yabancı bir seyircinin başına geldi. Konuk toparlanana kadar yoğun kahkaha efektleri kısa süreliğine de olsa ortama neşeli bir hava kattı.

Annem Bir Robot Doğurdu isimli kitabın yazarı Melida Tüzünoğlu, "Sabır Bankaları"nda sıra bekleyen bir insan edasıyla son derece coşkulu bir sesle yaptı okumasını. Dili ve kurgunun güçlü bir şekilde aktarımı itibariyle akıp giden metinlerdendi. 

Ermeni asıllı Amerikalı şair yazar Peter Balakian, Argun Ateş’in çevirisiyle Kaderin Kara Köpeği ismiyle yayınlanan ‘Black Dog of Fate: A Memoire:An American Son Uncovers his Armenian Past’ adlı kitabıyla katılımcıların karşısındaydı.

Kitap, Ermeni kökenlerine, belgelerle ayna tutan bir Amerikalının kaleminden çıkması itibariyle oldukça önemli. Balakian’ın tarihçi kimliği de kitaba hatırı sayılır bir değer katıyor. Osmanlı’nın son dönemlerinde ve Cumhuriyetin ilk yıllarındaki Ermeni politikasına geniş yer veren kitaptan bir kesit vererek, söyleşiyle ilgili izlenimlerimi noktalamak isterim.

Böylesi ‘değer’li başka söyleşilerde buluşmak üzere. 

"Greenwich Village’de bir Ermeni restoranı vardı:İsmini Marmara ve Ege denizini birbirine bağlayan meşhur boğazdan almış: Dardanel (Çanakkale). Trafiğin en yoğun olduğu saatlerde arabayla midye dolma yemeye oraya giderdik. 56.Cadde’de Altın Boynuz (Haliç) vardı, o da ismini Boğaz’daki küçük koydan almıştı. Niçin New York’da İstanbul’un kimi yerlerinin ismini taşıyan Ermeni restoranları vardı?"

 

 

 

 

 

 

 

 

Daha fazla yazı yok
2024-03-19 03:45:24