Bu yazı serisi güncel olayları film gibi yorumlamayı amaçlayan eğlence amaçlı bir seri. Gerçek olaylardan ilham alsam da bu yazıları daha çok bir fantazi ürünü olarak ele almanızı öneririm. 

Bu haftaki konumuz Amerika’nın uzaktan kumanda ile köyleri bombaladığı robot uçaklar, konuk yönetmenimiz ise Micheal Bay.

Öncelikle Filmin Trailerı; http://www.youtube.com/watch?v=raKl5lO82js#t=60

Micheal Bay’in bir türlü çekmekten bıkmadığı fazlaca patlamalı filmlerden biri olan Drones, aslında kendi kariyerini de yansıtan, öz eleştiri değeri taşıyan bir film. Drones, bombalayacağı yerin nasıl seçildiği, kimler tarafından seçildiği devlet sırrı olarak saklanan, bombaladığı yerde kimleri öldürdüğü ise Amerika hükümeti dahil kimse tarafından bilinmeyen bir robot uçak programı.

Film Türkiye’nin doğusunda geçiyor ve dronelar, Hollywood’un son senelerde uğraşmayı en çok sevdiği aşırı uç müslüman terör örgütleriyle mücadele etmek için saldırıya geçiyor.  Bu bombalamaları destekleyen Türkiye, ölülerin kim olduğunu umursamayanlar kervanına katılıyor. Filmin ilginç yanı ise bu noktadan sonra geliyor. Bugüne kadar çizdiği çizgi ile droneların bombalamalarından haz alacağını ve bilimum köyleri havaya uçururken şampanya patlatan Amerikalıları bize izleteceğini düşündüğümüz Micheal Bay, bu sefer bu bombalara maruz kalanları bize yansıtmayı seçiyor.

Dronelar sadece mavi gökyüzünde kendini tamamen saklayabiliyor, o yüzden sadece bu havalarda saldırılar düzenliyor. Film, güneşli bir günde, evlerin çoğu tamamen yıkılmış olan bir köyde, kırık kapısını açan bir adamın havaya işaret fişeği fırlatması ile başlıyor. Bu işaret fişeğinin ardından diğer evlerden de fişekler havaya fırlatılıyor. Gökyüzünü yeşile boyayan bu işaret fişekleri kısa bir süreliğine de olsa gökyüzünün mavisinde kamufüle olan droneları görünür kılıyor. Filmin ana kahramanı bizim de takip edeceğimiz 14 yaşındaki Mutlu, elinde bir silahla oldukça yüksekten uçan drone uçağını vurmaya çalışıyor, fişekler tamamiyle aşağı inene kadar az bir zamanı var. İlk atışını kaçırıyor, fişekler yavaş yavaş yere inerken zamanı iyice daralıyor, bir kez daha drone’u vurmayı deniyor. Drone isabet alsa da mermiden etkilenmiyor. Fişekler arkalarında gri bir bulut bırakarak tamamen yere iniyor. Gök yüzü tekrar maviye döndüğünde Mutlu bu sefer saklanmak için zamanla yarışmak zorunda kalıyor. 

Drones, yolculuk etmek için karanlığı ve yağmurlu günleri bekleyen Mutlu’nun hikayesini takip ediyor. Mavi gökyüzünün bile korkutucu bir öğeye dönüşmesi, politik göndermelerle, asıl terörist grubun bu bombalamalara göz yumanlar olduğuna işaret ediyor. Ninja Turtles, Transformers gibi mahvettiği senaryoları bombalanmış köylere benzeten Michael Bay de böylece bir iç yolculuk yapmış oluyor.

 

 

Daha fazla yazı yok
2024-03-19 10:31:13