1-Soundgarden Babylon Radio sahnesinde Ezhel’i dinlemek yükselen rapçinin sırrına kafa yormak imkanı yarattı.
2-Ezhel’in sırrı gündelik hayatla iç içe sözlerinde değil galiba Ankaralı olmasında saklı.
3-Ezhel’in Küvette Seks şarkısını bağırarak söylemek Soundgarden’ın en politik anlarından biriydi kesinlikle.
4-Babylon Radio sahnenin kenar süslerine inanamadık.
1980’ler devlet yuvalarının faaliyet duvar panolarını andıran bu sahne tasarımı hiç olmasa daha iyiydi.
5-Sahne tasarımına neden bu kadar az önem veriliyor? Neden Türkiye’de festivaller birtakım renkli sis gösterilerine para harcamak yerine özel bir sanatçı ekiple çalışıp iyi sahne tasarımları yapmıyor?
Kalben konserinden
6-Kalben konserinde Kalben’den daha Kalben’i andıran gözlüklü, üzgün, kesinlikle elbiseli, mümkünse şapkalı ve kırmızı rujlu kızların Efes yoga matlarında mutsuz oturuşları birer yağlıboya portre konusuydu.
7-Wax Tailor konseri gecenin en iyilerinden biriydi. Talior’un zaman zaman Van Morrison’ı andıran tok ve dokunaklı sesinin eşlik ettiği kıvırmayı seven Türkiyeli kulaklarına hitap eden müzikal alt yapısı sadece “oynatmadı” düşündürdü de. Sevdiğimiz bütün o geçmiş tok ve dokunaklı sesleri…
8-Wax Tailor’dan sonra Adamlar’ın sahneye alacak olmasının hissi de güzeldi. “Boş yok” hissi.
9-Sahilde oturanlara zaman zaman bir takım telsizli, adaleli, gözlüklü güvenlik görevlilerinin gelip “sigara paketinizi görebilir miyiz” sorusu sormasını bir yana bıraktım. Bizlerin bu soruyu hiç yadırgamadan sigara paketlerimize kimlik muamelesi göstermemiz ve görevlilere sorunsuz uzatmamız festivalin en önemli toplumsal anlarından biriydi doğrusu.
10- Sigara paketini görmek isteyen görevliler meğer piyasaya yeni çıkacak elektronik sigara markasının saha içi araştırmacılarıymış…. (Öyle hayal ettim.)
Kadebostany konserinden
11- Kadebostany, Soundgarden festivalinin hitiydi. Dada’nın doğduğu İsviçre’den gelen grubun pekala Cabaret Voltaireyen sayılabilecek gösterisi son derece feminist, politik jestler içeriyordu.
12- Amina’nın elinde hiçbir ülkeye ait olmayan sitüasyonist bayrağı sallandırırken Delacroix’nin İhtilal Yolunda’nın merkezi figürüne dönüşmekte gecikmemesine, Gezi hatıralarımızı canlandırmakta kusur etmemesine ne demeli?
12- Bu geçmişe dönüşle birlikte İhtilal Yolunda resminin aynı zamanda 15 Temmuz şehitlerini anma ikonografisine ‘dönüşmekte gecikmediğini’ de hatırlamadık mı? Bu benzer ikonoloji karşısında acaba ünlü sanat tarihçi Warburg ne derdi?
13- Amina, elinde gitarı, şortu, yuvarlak olmayan hatlarıyla Tina Weymouth’a selam çakarken önünde eğilen askeri üniformalı erkek saksafoncularıyla fantastik bir romanın anaerkil kahramanıydı aynı zamanda.
14- Amina’da Fiona Apple da vardı: 90’lar kadın solistlerinde sevdiğimiz pek çok şey, jest, ses ve ünlem de.
Adamlar konserinden
15-Adamlar ah Adamlar. Bizi bizden alan Adamlar. Gitarları, şarkı sözleri, efendiliği ve edebiliğiyle Adamlar konseri festivalin bir başka hit konseriydi. Konseri dinlerken izleyicilerin arasındaki F.Ö.K grubu solisti Hür Kellecioğlu’nun şarkıları baştan sona söylemesi bu beklenmedik back vokal katkısı güzel sürprizlerinden biriydi Babylon Soundgarden’ın.
16-Adamlar’ın sözleri soslu değil, içli değil. Gayet makul ve aynı zamanda duygusal. Gitarları uslu değil, uzun uzun, konser zamanına ekstra zamanlar armağan etmekte aceleci değil. Cömert. Bilmiyorum iyi bir rock gruptan daha ne istenir?
17- Şu da düşündürücüydü: Başlık: Eğretileme sanatında yasaklar olduğu sürece ne kadar ileri gidebileceğimiz. Bira firmaları birer alegori ustası olmuş. İsim vermeden sadece logolarının basılı olduğu yoga matı dağıtmak gibi…
18- Son gelen bilgilere göre İngiltere’de bira yogası yapılıyormuş.
19-Bir günlük Babylon Soundgarden son derece politik ve şahsi anlarıyla, denizden gelen serinliği, açıklarda demirlemiş iki yalnız tankeriyle 1980’lerin Marmara’sını konserin benim gibi bazı 30 üstü izleyicileri için çağırırken İstanbul’a derin bir nefes üfleyecekti. Beton ve haksızlıklar içinde sıkıştırılmış ruhlarımıza bienal öncesi gerçek bir şifa olacaktı bu nefes.