Twitter kamuoyu koleksiyonerin bu paraya kaç adet muz alabileceğini hesaplamaya (631 bin 579), bazı yapı market zincirleri “kendi yerleştirmenizi yapmak için bu bantlardan alabilirsiniz” reklamları yaparken cumartesi öğle saatlerinde biri muzu yedi. Galerie Perrotin’in standındaki Maurizio Cattelan’ın “Comedian” (Komedyen) adlı işini yiyense David Datuna isimli bir diğer sanatçıydı.
Herkes işe imza atan sanatçının açıklamasını beklerken galerinin müze ilişkileri direktörü Lucien Terras, 6 haneli değere sahip muzun yenmesinde bir sakınca olmadığını, performans sanatçısının eseri ve fikri değil sadece muzu yok ettiğini söyledi. Kafası karışanlar için not düşelim. Bu tarz işleri satın alanlar Yaratıcılık Sertifikasını almış oluyorlar, ham madde çürümeye mahkum olduğu için onu değiştirme hakkına sahipler.
Arter’deki patatesler
Çok konuşulan muzun bir benzeri İstanbul’da da bugünlerde sergide. Sigmar Polke’nin Patates Ev işinin yer aldığı Saat Kaç‘teki patatesler de aynı bir nevi fikir atası olduğu Komedyen işindeki gibi çürüdükçe ya da eksildikçe değiştiriliyor.
Muz yiyen Sarah Lucas
Sarah Lucas‘ın cinsel stereotiplere meydan okuduğu otoportrelerden “Eating a Banana” (Bir Buz Yemek, 1990) da yine bize “Komedyen”in hatırlattığı işlerden biri oldu. Kadına “baştan çıkarıcı” rolü biçen sanat tarihine karşı erkeksi, sert ve cinsiyetsiz kıyafetlerle objektife poz veren Lucas aynı zamanda çağdaş bir sanatçının duruşuna dair bir tartışma yaratmayı da başarmıştı.
Kare filminden bir sahne gibi
İzleyenler hatırlar, son sergisi çevresi bir neon tüple çevrili bir “Kare” üzerine olan küratörün hikayesini anlatan The Square‘de (Kare) de karenin içi adalet, eşitlik ile doludur. Kare artık geometrik bir şekil olmaktan çıkmış sanatsal bir güvenlik alanı tanımı yaratmıştır.
Hareketli bir hafta sonu geçiren “Muz” bu süreçte en son 150 bin dolara olmak üzere 3 kez satıldı. Gördüğü ilgiden dolayı son gün sergiden de kaldırıldı. Fakat sosyal medyada yarattığı etki meme’lerle devam etti ve ediyor.
İLGİLİ HABERLER
Kare: Çağdaş Sanatın İflası ya da Kibirli Öznelerin Yükselemeyişi