Uğur Yücel, 37. Moskova Uluslararası Film Festivali’nde bu yıl ilk kez açılan “Türkiye Sineması” bölümünün davetlisi olarak Moskova’daydı.
Senaryosunu yazıp, yönetmen koltuğuna oturduğu “SOĞUK” filmiyle izleyicilerle buluşan Uğur Yücel, festivalin ikinci ve üçüncü günü Moskova’da soruları yanıtladı.
Dünya prömiyeri, 63. Berlin Film Festivali’nde gerçekleşen film hakkında bilgiler paylaşan Uğur Yücel Soğuk filminin nasıl doğduğu sorulunca; “Bu filmi Çehov’un 3 kız kardeşi için yaptım. Olga, İrina ve Maria için” diyerek sözlerine başladı. “Hem kültür hem de kendimi geliştirmek adına Rus edebiyatından çok etkilenmiş biriyim. Yıllar önce Trabzon’a turneye gittiğimde beni bir yere götürdüler. Orada eğlence “Rus Kızları” idi. Beni davet edenler eğleniyorlardı ama ben kendimi bir trajedinin içinde hissetim. Sonra yıllar içinde kurduğum arkadaşlıklarla Rusları çok daha iyi tanıdım. Ve Soğuk çekildi. Tüm dünyada kesinlikle iki yerde oynamalıydı. Birincisi çekildiği yer olan, Kars’ta. Diğeri ise Moskova’da… Burası folklorik olarak tam da bu filmin yeri. Burada sizlerle bir arada olduğum, filmim Çehov’un ve diğer büyük Rus edebiyatçıların, sinemacıların topraklarında gösterildiği, sizlerle buluştuğu için çok duygulandım” dedi.
Türk sinemasının son on yıldır yükselişte olduğunu da söyleyen ünlü aktör; “Sinemacılarımız artık ‘içeri’ dönmeye, sorgulamaya başladı; bu çok iyi… Ne kadar içeriye dönersen kendi gerçeğinle karşılaşırsın. Türklerin en çok korktuğu bu sanırım; kendi gerçeğiyle karşılaşmak. Beklemedikleri ve korkutucu şeyler görmekten korkarlar orada” diyerek sözlerini sürdürdü. Yücel; “Sadece ülkemizde değil, tüm dünyadaki eğitim sistemi o ülkeye ait milliyetçi bir dünya yaratıyor. İnsanları ırksal, dinsel, şekilsel olarak ayırmak akıllı insanların işi değil. Dünyada iki tür insan var; iyi ve kötü. Sanata ve devletlere düşen iyi insanlar yetiştirmek. Ben bunun ırk ve dinlerin ötesinde olduğunu düşünüyorum” dedi.
‘Çekeceğim bir filmi Ara Güler’e adayacağım’
Gişe filmleri hakkında da konuşan oyuncu; “Çok basit ve gişe yapan filmler, genellikle düşünmeyen, derinleşmeyen ve derinleşmek istemeyen insanların filmi oluyor. Sadece eğlenmek istiyorlar. Ben de şimdi oyuncu olarak böyle bir filmde oynadım. Ama ben dünkü konuşmamda da söyledim; Soğuk gibi filmler yapmaya devam edeceğim. Şimdi Anadolu hikayeleri yapacağım. Kısa filmler… Siyah beyaz lensler kullanacağım; leica film… Leica’yı özellikle söylüyorum. Çünkü Ara Güler dünya çapında bir fotoğrafçı, benim ağabeyim. Ona adayacağım bu filmi. Henüz kendisi de bilmiyor bunu. O hayatı boyunca Leica kullanmış.” diyerek sözlerini tamamladı.