Borusan Müzik Evi, 24 Nisan günü saat sekizde, dinleyicileri trompetin altın sesleriyle buluşturuyor.
İsveç Malmö Müzik Akademisi trompet eğitmeni Prof. Bo Nilsson’ın da bizzat yer alacağı konserde “Uluslararası Trompet Sınıfı” virtüozleri eserler seslendirecek. Konser öncesi söyleşimizi Borusan Kocabıyık Vakfı Müzik Bursu ile eğitimine devam eden Arda Cabaoğlu ile gerçekleştirdik.
Önce Trompet’in Çağdaş Sesler’inden Arda Cabaoğlu’nu tanıyalım… Trompet sanatçısı Arda Cabaoğlu, 1982 doğumlu. Türkiye’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Istanbul Devlet Konservatuvarı’nda lisans, Istanbul Teknik Üniversitesi Müzik Ileri Araştırmalar Merkezi’nde yüksek lisans eğitimimi tamamladıktan sonra doktora öğrenimimi 2008 yılında başladığım NY, ABD Eastman School of Music’te devam ettiriyor. Lund Üniversitesi, Malmö Müzik Akademisi’nde solistlik eğitimini de üç yıldır aynı zamanda İsveç’te sürdürüyor. 1 Nisan’da Borusan Filarmoni Orkestrası ile Sasha Goetzel yönetmeliğinde solist sanatçı olarak yer alan Arda Cabaoğlu, Joseph Haydn ‘in Trompet Konçertosu’nun repertuvarındaki başlıca eserlerden biri olduğunu söylüyor.
Nilüfer Nogayoğlu: Borusan Kocabıyık Vakfı Müzik Bursu ile yüksek öğreniminize yurtdışında devam ettiniz. Nasıl başladı bu hikaye?
Arda Cabaoğlu: ITÜ MIAM’da yüksek lisans programını bitirdikten sonra, kendimi en üst düzeyde geliştirip mesleğimi istediğim şekilde yapacak donanıma sahip olmam için yurtdışında bir okul/platform/ortam arıyordum. Türkiye’de ITÜ MIAM beni akademik olarak, analitik bir yapıya sokmuştu. Gerçekten bu okulda okumak yolumu çok açtı diyebilirim. Trompet öğretmenim beni çok destekleyen TC Devlet Solist Sanatçısı Erden Bilgen’di. Bu okulda ayrıca müzik teorisi, etnomüzikoloji, müzikoloji, bestecilik, şeflik, ses mühendisliği gibi alanlarında da çalışıyordum. Şu anda müzik eğitimi ile uzun yıllardır olduğu gibi yine bu yıl da ABD’deki en iyi müzik enstitüsü seçilen Eastman School of Music, sözünü ettiğim MIAM ile başlayan akademik ortamın doruğuydu. Eastman’ın trompet profesörü James Thompson’ın Montreal Senfoni Orkestrası ve şef Charles Dutoit ile yaptığı DECCA kayıtlarını uzun yıllardır hayranlıkla dinliyordum. Ayrıca solo olarak yaptığı kayıtları ve özellikle trompetten çıkardığı büyük tonu seviyordum. Ayrıca Eastman’da çok ünlü bir trompet geleneği olması benim isteğimi daha da artırmıştı. ITÜ MIAM’daki besteci, öğretmenimiz Prof.Kamran Ince, Eastman School of Music mezunu’dur. Ayrıca benim Yunanistan’daki yaz okullarında buluşup çalıştığım ünlü lead trompetçilerden Vincent DiMartino ve Allen Vizzutti de çevremdeki Eastman mezunlarındandı. Eastman Wind Ensemble, Grammy Ödüllü bir okul orkestrasıydı. Birçok dünyaca ünlü müzisyen bu okuldan mezundu. Akademideki öğretim üyeleri dünyadaki birçok başlıca müzik yayınlarını yazan, sözlükleri hazırlayan insanlardı. Bir tek başvurduğum bu okulu kazandım. Borusan Kocabıyık Vakfı. bana inanılmaz bir fırsatı sundu ve sözünü etmiş olduğum nedenlerden dolayı seçtiğim okula devam etme fırsatını bana sağladı.
Nilüfer Nogayoğlu: Peki ya İsveç’teki Malmö Müzik Akademisi’nde Hakan Hardenberger ile çalışmaya gelelim. ABD’deki eğitiminize bu yüzden ara verdiniz. Hayatınızın gidişatını değiştirecek bu kararı nasıl verdiniz?
Arda Cabaoğlu: Hardenberger şu anda benim mesleğimi dünyada en iyi yapan trompet sanatçısı. Çağımızın en önemli bestecileri eserlerini onun için yazıyorlar. Yıllar önce orkestra şefi Cem Mansur ve Akbank Oda Orkestrası ile çalmaya Istanbul’a geldiğinde ilk defa tanışmış ve kendisi Istanbul’da iken ders yapmak istediğimi söylemiştim, yoğundu ve kabul etmedi. Bu buluşma benim ABD’ ye gitmeyi planlamamdan çok önce oldu. Daha sonra ABD New Hampshire’da yapılan Chosen Vale Trumpet Institute her yıl dünyadaki okullardan en iyi 20 trompet öğrencisini 6 dünyaca ünlü trompet profesörü, solisti ile buluşturuyordu. Edward Carroll’ın yaptığı bu organizasyonun amacı, trompetin tekniğini en ileri boyuta taşıyıp yeni yazılmış çağdaş repertuvarı genişleterek bu eserlerin icra edilmesine bizleri teşvik etmek. 2009 Haziran ayında bu buluşmada Hardenberger ile tekrar görüşme fırsatım oldu. Kayıt ve konserlerin dışında Hardenberger’i hiç bu kadar yakından uzun bir süre çalarken görmemiştim. Inanılmaz bir etki yarattı, haftanın 5 günü sadece onun derslerine katıldım, ve aklımda şöyle bir istek belirdi: Bütün hayatımı bu insanın yanında olmak için değiştirebilirdim. Sırf ben değil, oradaki bütün genç trompetçi arkadaşlarım o haldeydiler sanırım, o çaldığı zaman gerçekten kalbimin atışı değişiyordi (ve halen değişiyor). Ünlü trompet sanatçısı (LA Phil), yazar, besteci, ve aynı zamanda Hardenberger’in ABD’deki yıllarında trompet öğretmenliğini yapmış olan Thomas Stevens’a Chosen Vale’de akşam masterclassında benim ve başka öğrencilerle herkesin önünde birebir çalışacaktı. Benim için önemli bir gündü. Thomas Stevens solo performansımdan sonra bana övgüler yağdırdı ve Hardenberger’in de olduğu bu ortamda benim sahnede müziğe yaklaşımımı Hardenberger’inkine benzetti. Aynı haftada Hardenberger ile de ders yapmış ve dediklerini kolaylıkla uygulayabildiğimi görmüştü. Bu performans üzerine o gece Håkan Hardenberger beni Isveç’e gidip onun okulunda onunla çalışmam için davet etti. Ve tabiki hiç düşünmedim bile bu kararı vermekte.
Nilüfer Nogayoğlu:“Trompet’in Çağdaş Sesleri” konserinden biraz bahseder misiniz?
Arda Cabaoğlu: Türkiye’de çağdaş müziğin öncüsü olan Akdeniz Çağdaş Müzik Günleri’nde gittiğim konserler gibi bir konseri sadece trompetler ile yapabileceğimiz fikri benimle birlikte Borusan Kültür Sanat’tan Teri Sisa’dan çıktı. Isveç’te çok güçlü bir çağdaş müzik geleneği var, sürekli her alanda yeni eserler yazılıyor ve icra ediliyor. Trompet sınıfımızla birlikte 12 kişilik bir grup ile geliyoruz. Prof. Bo Nilsson ve Isveçli piyanist ve aynı zamanda okuldaki harika bir yorum öğretmenimiz Olle Sjöberg bizimle geliyor. Uluslararası yapıda olan trompet sınıfımızdan 8 Trompet ile, değişik kombinasyonlardaki trompet için yazılmış çağdaş eserleri yorumlayacağız, Istanbul’daki müzikseverler için çok ilginç bir deneyim olacağına eminim. Projenin bütün programı Prof.Bo Nilsson’a ait. Konser’de eserlerini çalacağımız besteciler, Jolivet, Rueff, Pärt, Maire, White, Plog, Ginastera, Petrassi, ve okulumuzdan bir genç besteci olan David Riebe’nin Istanbul konserimiz için bestelediği 2 pikolo trompet, 5 Do Trompet ve 1 flugelhorn için olan “Isaac Newton”u seslendiriyoruz, besteci de bizimle Istanbul’da olacak. Bu projeyi daha yararlı hale getirmek için Prof.Nilsson ile konserimizin ertesi günü Türkiye’de onunla ders yapmak isteyen öğrencilerle bir buluşma ayarladım. 25 Nisan saat 10-13 15-17 arasında Borusan Müzik Evi’nde daha önceden talep etmiş öğrencilere böyle bir imkanı sunuyoruz. 17-18 arasında ise kendisi ile herkese açık bir söyleşi yapmayı planlıyoruz. Bo Nilsson dünyanın en önde gelen trompet pedagoglarından kabul edilmekte, umarım müzisyenler, besteciler, ve müzik eğitimcileri, onun bu ziyaretinde kendisinden birşeyler öğrenme fırsatını kaçırmazlar.
Nilüfer Nogayoğlu: Yakın dönemde sizi izleyebileceğimiz projeler var mı?
Arda Cabaoğlu: Borusan Müzik Evi’nde 24 Nisan’daki “Trompetin Çağdaş Sesleri” projesinden sonra Isveç’te bakır beşli grubum ile Lund Universitesi’nde 4 Mayıs’ta üniversitemizdeki müzik festivalinin açılış konserini yapacağız. Isveç Malmö’de Rådhuset’te 28 Mayıs’ta kişisel resitalim var. Ardından Klaskrona’da BIBA yaz akademisinin 20.Yılında besteci Robert Arnborg’ın beşli grubum için yazdığı bir eseri çalmayı planlıyoruz. Avusturya’da European Brass Ensemble ile orkestra üyesi olarak Temmuz ve Eylül’de konserlerim var. Besteci birçok arkadaşımla kontak halindeyim, ve onların enstrümanıma yeni eserler yazmasına çalışıyorum. Ve gelecek yıllar için Türkiye’de birçok değişik türde konser ve eğitim projeleri yapmayı planlıyorum. 24 Nisan Çarşamba akşamı 20:00 da Borusan Müzik Evi’nde gerçekleşecek olan konserin biletleri 20 TL…