Brieflyart 2 Aralık – 24 Aralık 2022 tarihleri arasında Tomur Atagök’ün “Bitmeyen Öykü: İnsan” başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor.
Türk çağdaş ressamlarından Tomur Atagök, yaşamla bütünleşen uzun sanatsal kariyerinden seçilen eserleriyle yeniden izleyici karşısına çıkıyor. Bu eserleri bir araya getiren sergi, zamanın ve yaşamın diyalektiğini yapıtlar üzerinden dile getiriyor.
Çağını, çağının sanatsal ve toplumsal dönüşümlerini takip eden, çalışmalarında birikimini, o büyük dönüşümleri yansıtan Tomur Atagök, insanın bitmeyen öyküsünü malzemenin diliyle anlatıyor.
Sanatçının eserle izleyici arasına koyduğu boşluk, sadece izlemeye dair bir mesafeyi değil, aynı zamanda yapıttan alımlayıcıya ve ondan tekrar yapıta dönen algının yaşam alanını ifade ediyor. Geçmişe, bugüne, kişisel olduğu kadar politik olana vurgu yapan eserler, öncesi ve sonrası olmayan zamanda ve mekanda her seferinde yeniden anlam üretiyor.
İnsana, bitmeyen sorgulamalara, arayışlara, çıkışlara, yüzleşmelere, gelgitlere dair Tomur Atagök yapıtları, sessiz bir iletişimin olanaklarının hangi sınırlarda gezinebileceğini anlatıyor.
Küratörlüğünü Nilgün Yüksel’in yaptığı Tomur Atagök sergisi 24 Aralık 2022 tarihine kadar Gümüşsuyu Mah. İnönü Cad. No:43 A Beyoğlu İstanbul adresinde yer alan Brieflyart Galeri‘de izlenebilir.
Sanatçı hakkında
İstanbul doğumlu Tomur Atagök Robert Kolej’den mezun olduktan sonra ABD’de BFA ve MA (University of California, Berkeley) dereceleri alarak Türkiye’ye döndü. MSÜ Resim ve Heykel Müzesi Müdür Yardımcılığı görevinden sonra Yıldız Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak üniversitenin Kültür, Basın ve Dış İlişkiler Başkanlığı’nı yaptı, Müzecilik Yüksek Lisans Programını kurdu ve yürüttü. Sanat ve müzecilik ile ilgili çok sayıda araştırma ve projenin yanı sıra bu alanlarda yazılar yazdı. 2004-06 tarihleri arasında YTÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi’nin dekanlığını yaptı. Kişisel sergiler gerçekleştirdi, ulusal ve uluslararası sergilere katıldı ve ödüller aldı. 2006’da emekli olan Atagök, İstanbul’da yaşayıp çalışmalarına devam etmekte. Sanattaki mekanı; sanatçı-sanat yapıtı-sanat izleyicisi arasında değişen ve yaşayan üçlü bir ilişki olarak algıladığını söyleyen Atagök, sanatçının başlattığı bu eylemin, her izleyici ile farklı bir sanatsal boyuta ulaştığı düşüncesini taşıyor.