A password will be e-mailed to you.

Emek ve Gezi AVM projeleri ile tavan yapan, derinliksiz, içi doldurma, montajlanmış, yüzeysel ve ticari şehir mekanı hesapları üzerine

Emek’in helvasını yedirdiler geçtiğimiz haftalarda… Kaz ciğeri çiftliği rejiminde olduğumuz için, bize ne kadar afiyet olduğu belli değil… Şimdi Dr. Frankenstein küratörlüğündeki ekibi bekliyoruz, “Emek” nasıl bir re-animasyonla geri dönecek bize diye… “Yerden 5 kat yukarıda” uçacakmış filan, bekliyoruz…Stephen King’in Hayvan Mezarlığı’nı seyrettiğimden beri, bu kadar heyecanlanmamıştım, neden yalan söyleyeyim. Süsleri tescilli olduğu için itina ile çıkartmışlar. “Tiyatro dekoru” terimini, yeni seviyere yükselten bir tutum… 1950’lerin unutulmaz mega prodüksiyonu “Menderesin Gazabı”nın vizyonda izleyici rekorları kırdığı dönemde yaka paça kurtarılıp, numaralı parçaları Kınalıada’ya deniz üzerinden süzülerek giderken yolda kayboluveren D’Aranco başyapıtı Karaköy Camii’nden beri sabıkalı bu taşıma operasyonları. Neyse Karakoy Camii yeniden yapılıyormuş. Artık parçaları dalgıçlarla denizden mi, yoksa kimin evinden, zulasından toplayacaklar bilemiyorum. Orijinal çizimlerinden yararlanılacakmış… Neyse Emek Kınalı’ya kadar gitmiyor çok şükür, sadece 5 kat yukarı çıkacak… Bayağı bir arkası oyulmuş ve doldurulmuş tahnitçilik modası süre gidiyor şehrin kalbinde… Bir nevi doğa bilimleri açık hava müzesine dönmemiz an meselesi.

Sadece İstanbul’a has bir şey değilmiş bu içi doldurma AVM’ler: Geçtiğimiz haftalarda kendi insanlarımız, sokaklarda biberlenirken, İtalya’da 5 yıl süren bir dava sonuçlandı. Venedik’in İstiklal Caddesi olan Büyük Kanal’a tam cephe Rialto köprüsü yanındaki “Alman Fonduğu” da AVM olacakmış. Bomba haber diye buna derim! Projesi Rem Koolhaas’ın baş ortağı olduğu OMA tarafından hazırlanan bu dönüşümün bağlamsal travması bizim Emek ve Serkldoryan dönüşümünden bile sansasyonel… 5 yıllık dava sürecinde bir seri revizyondan gecen projenin önümüzdeki Venedik bienaline bir ilham vermiş olması da kuvvetle muhtemel… Tavuk mu bienal küratörlüğünden çıktı yoksa yumurta mı bu restorasyon projesinden tam kestirmek mümkün değil ama OMA gibi radikal projeler üreten bir ofisin, bu kalibrede bir proje alması, proje sahibinin Benetton olması kadar ilginç bir bükülme… Benetton’un “Fabrica”sını hepimiz biliyoruz: 1994’de aile köyleri Treviso’da 17. yüzyıldan kalma nefis bir villayı Tadao Ando gibi bir virtüözün ellerine verip, restorasyon ve genişletmesine ön ayak olup, uyum ve estetiğin kitabını yeniden yazacak bir emprazaryoluk örneği gösteren hassasiyette bir mal sahibinin yanlış bir şey yapma ihtimalinin düşüklüğü, belki de Venedik’in ortasında bir AVM yapılması kavramının şok değerini biraz olsun hafifletiyor… Belki de fark edilmesi gereken, Venedik gibi turisti bol, yaşanması zor bir süs şehrin ortasına AVM gibi bir tipolojinin, Truva atı modunda kondurulmasına karar verilmesi. Bir şeyler mi değişiyor dünyada da, gazdan göremedik? Alıştığımız ve bildiğimiz koruma ve dönüşümün dejenerasyonu mu gerçekleşiyor? Artık mumyalamak ya da “dans son jus” restorasyonlar yapmak bir lüks mü?

İşte tam da bu sırada sanki sözleşmiş gibi sorunun cevabı AVM cenneti Hong Kong’tan geliyor… AVM’de son moda: Sanat AVM’si! GDO’lu mimarlık tipolojisinin dâhiyane icadı K11 adıyla açıldı ilk olarak dört yıl önce, bu aralar uluslararası şubeleri açılıyor, sağa sola konduruyorlar. Sanat, sanat için mi yoksa toplum için mi? Para için olduğunu, en iyi yatırım araçları arasında rüştünü ispat ettiği için biliyorduk da, gayrimenkul geliştirmenin sanat, perakendecilik, gıda ve eğlence ile Voltron’u oluşturması gerçekten müşteri çekmede dâhiyane bir hinlik…

Emek, Karaköy Camii ve Tekfur Sarayı gibi nice Theseus’un gemisini aratmayacak projelerle, kederin 5 safhasından canlı yayınlarda ve sokaklarda itiş kakış geçtiğimiz, toplumsal hafızanın sistematik olarak ayrıştırıldığı şu günlerde “tiyatro dekoru” hüsranı ile sonlanacak, yangından mal kaçırma düzeyinde bir panik üretkenlikte, tarihe ve kültüre uyumsuz, şekil ve usul sorunlu mutant ürünleri, yine sorunlu olacaklarından artık şüphemiz olmayan yeni neslimiz için bir Disneyland şatosu laylaylomu kıvamında hazırlıyoruz. Böyle başa, böyle tıraş…

Daha fazla yazı yok
2024-11-02 14:33:27