A password will be e-mailed to you.

Mor ve Ötesi’nin 28 Mayıs’ta İnönü Stadı’nda 35 bin kişiye verdiği konser bu Cuma günü “Tamiri Mümkün” ismiyle vizyona giriyor. Türkiye’de ilk “konser filmi” olma özelliğinin yanında mor ve ötesi’nin omurgasını oluşturan politik duruşlarıyla bir konserden çok daha fazlasını içeren performansının bir “film” olarak ülke çapında gösterime girmesiyle ilgili ne düşündüklerini işin ehillerine sorduk.

Mor ve Ötesi için söylenecek çok fazla bir şey yok. 1995’te çıktıkları yoldan milim sapmadan, “bir dertleri olan” ve bu derdi de asla “içlerinde tutmayan” bir grup kendileri. Son olarak sekizinci albümleri “Sirenler”i bir yıl önce yayınlamışlardı. Ama asıl bombayı ise uzun süredir hayalini kurdukları ve bunu sonuna kadar hak ettikleri stadyum konseriyle patlattılar. Tarihler 28 Mayıs 2022’yi gösterdiğinde, çimleri üzerindeki sahnede dünyanın en ağır rock toplarını ağırlayan İnönü Stadı bu defa bizden bir grup için iki buçuk saatliğine bir rock mabedine dönüştü. 35 bin kişinin hınca hınç doldurduğu konser bir rock şöleninin ve görsel ziyafetin haricinde tarihe not düşmesi bakımından da önemliydi. Zira müzisyenlerin sahnelerinin yasaklandığı, sahneden indirildiği ve tutuklandığı bir yılın ortasında Mor ve Ötesi sadece bir konser vermedi. Grubun omurgasını oluşturan politik duruşunun şarkılarına seyirciler, “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” sloganlarıyla, “Çok yakında her şey çok güzel olacak” mesajlarıyla eşlik etti. Ve Mor ve Ötesi, Türkiye müzik tarihine düştüğü bu notun yanına bir de “yıldızlı peki” ekliyor 13 Ocak 2023 Cuma günü. Grubun İnönü Stadı’ndaki bu efsane konseri bir sinema filmi olarak, “Tamiri Mümkün” ismiyle yurt çapında sinema salonlarında gösterime giriyor. Türkiye’de bir ilk olan filmin yönetmenliğini Recep Yılmaz üstleniyor.

“Tamiri Mümkün” sadece bir konser filmi olması açısından mı önemli? Elbette değil. Zira sağlam kadrolu, yüksek bütçeli, müthiş emek harcanmış prodüksiyonlu filmler gişede yere çakılırken, sinema biletleri almış başını gitmişken ve en önemlisi de ülkedeki sanat ortamına dört bir yandan kelepçe vurulurken, politik tavrı belli olan bir grubun, bir “konser filmi”ni vizyona sokmak en hafifinden cesaret isteyen ve alkışı da sonuna kadar hak eden bir iştir. Peki memlekette konuyu yakından takip eden işinin ehli insanlar “Tamiri Mümkün” ile ilgili ne düşünüyor? Cevaplar aşağıda. Sinema salonları ufak çaplı bir sahneye dönüşür mü, bilemeyiz. Ancak “Tamiri Mümkün”ün çok “ses” getireceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

 

YEKTA KOPAN

Öncelikle 28 Mayıs 2022’de gerçekleşen konserin duygusunu, gücünü ve başardıklarını hatırlamak gerekiyor. Mor ve Ötesi, 90’ların başlarından beri hem müzikte hem gündemle ilişkisinde özel ve belirleyici bir rol oynuyor. “Tamiri Mümkün” bir konser filmi olmaktan öte, grupla izleyicisi arasındaki 20 yıla yayılan ilişkinin izdüşümü. Üstelik o tarihi konser gecesinde İnönü Stadyumu’nda olamayanlar için bir buluşma fırsatı. Bir başka filmle, gişe rakamlarıyla falan kıyaslamak doğru olmaz diye düşünüyorum. Filme “Tamiri Mümkün Kalbinin” şarkısından gelen bir ismin verilmesi de gayet yerinde bir karar bence. Konserde Harun Tekin şarkıdan önce “Kalbimiz yıllardır çok kırılıyor asma bizi canavarlaşmak kurtarmayacak, birlikte olursak kalplerimizin tamiri mümkün” minvalinde bir giriş yapar. Katılıyorum bu sözlere, kalplerimizin tamiri mümkün. İşte bu filmle hem harika bir konser izleyip dinleyeceğiz hem de birlikte olma duygusunu yaşayacağız.

 

 

KANAT ATKAYA

Özetle şunu düşünüyorum: mor ve ötesi doğru olanı, istediğini, bir yerde işini yapıyor. Sanırım sadece sevindiğimi düşünüyorum ve heyecanla gittiğim bir konserin filmini seyredeceğim için mutluyum. Olası irili ufaklı tartışmaları da çoğunlukla yaptığım gibi mesafemi koruyarak ve ‘Bak şu parlak argümanlara, vaov’ diyerek izlerim, hatta gerçekçi olursak izlemem…”

 

TOLGA AKYILDIZ

Başkasıyla değil kendiyle rekabet etme; çıtayı daha yukarıda konumlama kararını ‘Sirenler’ albümüyle ilan etti mor ve ötesi. Kendi imkanlarıyla stat konseri yapıp başarılı olan grup bunu gerek konserin cd’si gerekse vizyona giren konser filmiyle taçlandırıyor. Bu noktada hiç kimsenin cd ya da sinema bileti pahalı deme lüksü yok çünkü orada müzikten fazlası yani bir aidiyet bir yoldaşlık hissi gizli. Satın alıp almamanız; sevip sevmemeniz önemli değil, saygı duymak durumundasınız diye düşünüyorum. Geçmiş başarılarının yarattığı konfor alanında kendini tekrar etmek yerine büyük risklere giren üstelik başarı sağlayan grup bu saygıyı hak ediyor. Sonra dilediğiniz gibi eleştirebilirsiniz. Eğer kıymeti varsa feyiz de alırlar.

 

GİZEM ERTÜRK

Pandemi sonrası film izleme alışkanlıkları çok değişti. Seyirci zaten çok uzun zamandır evden film izleme konforuna alışmıştı. Bir de bunun üzerine dijital platformlar çıkınca sinema büyük bir darbe almış oldu. Sinema pandemi sonrası Top Gun Maverick, Avatar Suyun Yolu gibi dev yapımlarla seyirciyi yeniden cezbetse de artan bilet fiyatları (özellikle ülkemizdeki mevcut ekonomik kriz ortamında) kitleleri salonlara gitmekten uzaklaştırdı. Son olarak tüm serisi gişe rekorları kıran Recep İvedik’in yedinci filmini bir dijital platforma satması geleneksel sinemaya zarar vermiş oldu. mor ve ötesinin Tamiri Mümkün adlı konser filminin vizyona girmesini ise çok değerli buluyorum. Çok rahatlıkla filmi bir dijital platforma satabilecekken gişe çıkarmaları bence çok anlamlı. İnönü Stadyumu’ndaki konser mor ve ötesinin kitlelerle arasının ne kadar güçlü olduğunun kanıtıydı. Vizyonda da yolu açık olsun. Kalplerimizi tamir etmesi dileğiyle…

Daha fazla yazı yok
2024-12-23 14:09:39