Sun Ra Arkestra, geçen yılki Cappadox’ta 13. yüzyıldan kalma Hallaç Dere Manastırı’nda programda yer almayan özel bir performans gerçekleştirmişti. Babylon’un grubu görüntülediği performans ve Marshall Allen’ın müzik tarihinin sıra dışı figürü Sun Ra’nın kozmik felsefesini anlattığı röportaj kısa bir filme dönüştü.
Sun Ra’nın Mısır piramitlerinde ve İtalya’daki Sardinya adasında çekilen siyah-beyaz videosunun ilham verdiği film, Afrofuturism etkilerinin Kapadokya’nın gerçeküstü coğrafyasında, zamandan ve mekandan bağımsız bir uzay algısı yaratan tarihi manastırdaki yansımasını gözler önüne seriyor. Filmde Marshall Allen, 2. Dünya Savaşı sonrasında Chicago’da Sun Ra’yla tanışmasından başlayarak, Sun Ra’nın müziğini, bu müziğin kendi hayatında yarattığı değişimi anlatıyor.
Her şey kamyonetin üzerinde başladı
Sun Ra Arkestra’nın Pozitif deneyimiyle, İstiklal Caddesi’nde bir kamyonet üzerinde verdiği konser, şehrin kültür-sanat takviminde yeni bir dönemin başlangıcı sayılıyor. Grup, sonraki yıllarda farklı caz festivallerinde ve Babylon’da da sahne aldı.
Müzikte Sun Ra’nın bulduğu enerjiyi, değişimi kabullenmek, farkındalığa ulaşmak, sevgiye ışık tutmak amacıyla bugün hala canlı tutan Marshall Allen, yaşadığı sürece Sun Ra Arkesta’nın çemberini genişletmeye ve her yeni kuşakta etkinliğini sürdürmeye devam edeceğini söylüyor.
“Keyif ve güzellik kadar mutluluğun da farklı varlık seviyeleri var. Benim amacım bu seviyeleri tüm dünyanın anlayabileceği seslerle ifade etmek. İletmek istediğim duygu, canlı olmak; gerçek anlamda canlı olmak. Bu müziğin asıl istediği insanların zihinlerini daha iyi bir dünyaya ulaşacak bilinç seviyesine çekmek, geleceği yaşamaya yakınlaştıracak bir bilinç seviyesine…” -Sun Ra