Tatiller ve yazın son günleri bitti. Yazdan ödünç aldığımız son birkaç günle eylülü yaşarken 2019-2020 sanat sezonu başladı. Yeni sezonun en dikkat çeken sergilerini başlangıç tarihlerine göre sizler için sıraladık.
Papko Sanat Koleksiyonu – Absürt @ Artweeks@Akaretler
3-22 Eylül 2019Papko Sanat Koleksiyonu; 3-22 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek Artweeks@Akaretler’in üçüncü edisyonunda; Ardan Özmenoğlu ve 35 sanatçı arkadaşını bir araya getiren karma sergi “Absürt” ile yer alıyor. Ardan Özmenoğlu’nun fikir önderliğinde gerçekleşen sergi; sanatçıların eserlerini üretim aşamasından koleksiyonere ulaşımına kadar geçen süreçte karşılaştıkları “Absürt” kelimelerden ve cümlelerden oluşuyor. Sanatçılar “Absürt” kelime ve cümleleri somutlaştırarak kendi el yazıları ile neon eserlere dönüştürüyor.
Müşterek Mahrem @ Bilsart
3 Eylül – 28 Eylül
Bilsart, 3 Eylül – 28 Eylül tarihleri arasında, küratörlüğünü Aslı Seven’in üstlendiği “Müşterek Mahrem” isimli sergiye ev sahipliği yapıyor. Müşterek Mahrem, toplumsal ve kişisel birer ritüel olarak yemek hazırlama ve tüketme pratiklerine bakan, aynı zamanda yüz ve arayüz kavramları etrafında hem bir toplumsal müzakere aracı, hem de bir oyun alanı olarak yalan, makyaj ve maske kullanımlarına dokunan iki video yapıtı bir araya getiriyor.
Huo Rf & Abdi Cadani – Soyut Yalanlar (Bölüm I) (3 – 14 Eylül 2019)
Huo Rf ile Abdi Cadani’nın ortak üretimi olan “Soyut Yalanlar (Bölüm I)”, dile getirilemeyen bir toplumsal kriz süregiderken hem kolektif hem bireysel düzeyde gündemi ve gündelik olanı devam ettirebilmek adına “her şey yolundaymış gibi yapma”ya yönelik sosyal etkileşim taktiklerini merkezine alıyor. Beş kadını kendi mekanlarında arka arkaya izlediğimiz “Soyut Yalanlar”da, yemek pişirme ve tüketme ritüelleri ile makyaj yapma ve süslenme alışkanlıkları, toplumsal cinsiyet ekseninde, kişisel ve biyografik olan ile toplumsal ve tarihsel olanın kesiştiği iki alan olarak beliriyor.
Kadir Kayserilioğlu – Arkadaşlarla Bir Akşam Yemeği (18 – 28 Eylül 2019)
Kadir Kayserilioğlu’nun “Arkadaşlarla Bir Akşam Yemeği” videosu katılımcı bir performansın belgesi niteliği taşıyor. Sanatçının önceden belirlemiş olduğu basit bir protokole göre hareket eden, daha önceden birbirini tanımayan dört kişinin bir sofra ritüeli etrafındaki jestlerini ve sohbetlerini izliyoruz. Bir noktaya dek işlerin az çok “normal” akışına göre ilerlediği görüntülere ufak, beklenmedik tuhaflıklar sızmaya başlıyor ve seyretmekte olduğumuz toplaşmanın niteliğinden şüphe etmemize sebep veren, neye tanık olduğumuzdan tam olarak emin olamadığımız, gerilimli bir seyre dalıyoruz.
İntergalaktik @ Anna Laudel İstanbul
3 Eylül – 20 Ekim 2019
İpek Yeğinsü küratörlüğünde 3 Eylül – 20 Ekim 2019 tarihleri arasında düzenlenen “İntergalaktik” sergisinde resim, heykel, video, fotoğraf ve yeni medya dahil olmak üzere birçok farklı malzeme ve disiplinde çalışan Beyza Boynudelik, Şafak Çatalbaş, Alper Derinboğaz, Emin Mete Erdoğan, Horasan, Ekin Su Koç, Ali Miharbi, Ali İbrahim Öcal, Özcan Saraç, Meltem Sırtıkara, Merve Şendil ve İrem Tok’un eserleri görülebilecek. İstanbul Kültür Sanat Vakfı 16. İstanbul Bienali’ne (14 Eylül – 10 Kasım) paralel olarak düzenlenecek olan sergi kapsamında aralarında sanatçı konuşmaları ve küratörlü sergi turlarının yer aldığı bir dizi etkinlik düzenlenecek.
Erdil Yaşaroğlu – Oyun @ Yapı Kredi bomontiada
3 Eylül – 3 Kasım 2019
Erdil Yaşaroğlu’nun heykellerinden oluşan ilk kişisel sergisi ‘Oyun’, 3 Eylül – 3 Kasım 2019 tarihleri arasında Yapı Kredi bomontiada’da. Mekanın açık ve kapalı alanlarına yerleşen heykellerinde Yaşaroğlu’nun karikatür çizerken geliştirdiği form, estetik, espri ve hayata bakışı, üç boyutlu eserlerde yepyeni bir dil olarak karşımıza çıkıyor. Oyun kavramının, çocukluk anılarından öte yaşadığımız gri dünya ile bir tür baş etme yolu olarak gören sanatçı, sergi kapsamında tüm izleyicileri bu oyuna davet ediyor.
Parça Bütün II @ Art On İstanbul
4 Eylül – 26 Ekim 2019Guido Casaretto, Canan Dağdelen, Şakir Gökçebağ, Nuri Kuzucan ve Seçkin Pirim’in eserleriyle yer aldığı sergi, 4 Eylül – 26 Ekim 2019 tarihleri arasında görülebilir. Sergi, merkez nokta olarak parça-bütün ilişkisini seçip sınırlı örnekler üzerinden hem zihinsel hem de plastik olarak yapıtın katmanlarını gözlemlemeyi ve karşılaştırmayı öneriyor. Guido Casaretto’nun “Calacatta Scarts” serisinden mermer ocaklarından çıkarılmış blok küpleri andıran eseri, zanaatin hüner ile malzemenin üzerinde kurduğu hakimiyet ile sanat nesnesi arasındaki ilişkiyi inceliyor. Seramik gibi hassas ve zor bir malzeme ile büyük yerleştirmeler yaratan Canan Dağdelen, ayrıştırıp yeniden bütünleyerek mimarinin olanaklarını araştırdığı iki eseri ile sergiye katılıyor. Resim yüzeyinde mimari alanları andıran katmanlar inşa eden ve resmini bu katmanların sunacağı yorumlama olanakları üzerinden kurgulayan Nuri Kuzucan, sergide kısıtlı renk paleti le çoklu espaslar yarattığı Parça Bütün isimli eseriyle yer alıyor. Minimalist yaklaşımı ile yerleştirmelerinde resimsel bir etki yakalayan Şakir Gökçebağ, sergi için seçtiği “Reorientation” serisinden halının reformasyonu ile kurguladığı işinde boşluk-doluluk ve gözün tamamlayıcılığı konularına eğiliyor. Seçkin Pirim ise sergi için kâğıt malzeme ile ürettiği yeni işinde, birimlerin tekrarı ile bütüne ulaştığı soyut geometrik formlardan hareketle, her biri kendi başına bir birimken diğer birimlerle birlikte varlığını pekiştiren bir form sistemi sunuyor.
Ahmet Öğüt – The Missing T @ Merdiven Art Space
5 Eylül – 5 Ekim 2019Galeri mekânında Ahmet Öğüt’ün solo projesini ağırlayacak olan Merdiven, 16. İstanbul Bienaline paralel, Ahmet Öğüt’ün yapıtla aynı adı taşıyan “The Missing T” başlıklı sergisi, 5 Eylül – 5 Ekim tarihleri arasında Merdiven Art Space’te izleyiciye sunuluyor. Öğüt; videodan fotoğrafa, çizimden basılı medyaya uzanan çok yönlü pratiğinden bir parçayı Merdiven Art Space için özel olarak kurguladı. Mekâna özgü bir enstalasyon niteliğindeki sergi, dünyaca ünlü bir tatil destinasyonunun zihinlerdeki parıltısını kazıyınca ortaya çıkan sosyo-politik olguları odağına taşıyor. Turkuaz denizi ve bembeyaz kumsalıyla hafızalarda yer eden Karayipler’in Tulum şehrine Maya’ların Obsidyen taşından ilham alarak farklı bir mercekten bakan sanatçı; yerel halkın huzurdan uzak gündemine ışık tutuyor.
Winter is Coming @ #mebusan25
5 Eylül – 5 Ekim
Merdiven Art Space’in yanı başındaki #mebusan25 isimli bağımsız binada “Winter is Coming” başlığı altında iddialı bir grup seçkisini izleyicilerle buluşuyor. Sanatçıları Halil Altındere, Şener Yılmaz Aslan, Osman Bozkurt, Fulya Çetin, Mehmet Dere, Erdal Duman, Leyla Emadi, Fırat Engin, Didem Erbaş, Berat Işık, Ferhat Özgür ve Kerim Zapsu. Merdiven Art Space imzalı bir pop-up projesi olarak kurgulanan “Winter is Coming”, giderek güçleşen mekân temin ve kullanım zorluklarına alternatif bir bakışla metruk bir binanın dönüştürülmesi sonucu hayata geçirildi. Kentsel dönüşümün sıradaki adayı olarak yıkılacağı günü bekleyen, Meclisi Mebusan Cad. No: 25’te yer alan #mebusan25; yakın geçmişin mimari ve bürokratik tüm izlerini bünyesinde barındıran post-modernist kimliğiyle sanatçıları kucaklıyor. Popüler kültürün en ikonik mottolarından birine dönüşen “Winter is Coming” göndermesinin, son olarak siyasi bir figürün dilinde farklı bir bağlama oturuşundan ilham alan sanatçılar; iktidar, çöküş, kontrol bağımlılığı ve kaybı gibi kavramları irdeliyor.
Sinan Tuncay – Olamadığım Adamlara Mahsustur @ C.A.M Galeri
5 Eylül – 5 Ekim 2019
Sinan Tuncay’ın üçüncü kişisel sergisi “Olamadığım Adamlara Mahsustur”, sanatçının otoportrelerinden oluşan güncel fotografik kolaj çalışmalarını bir araya getiriyor. Sergi, erkekliğin toplumsal kabule hizmet eden bir performans olduğu fikrinden yola çıkıyor. Üç farklı proje üzerinden varlığı sertlik, kavga ve zaferle sınanan, sınırları ise alay edilme korkusuyla çizilen “erkek adam” idealini inceliyor. Sergi, 5 Eylül – 5 Ekim tarihleri arasında C.A.M Galeri’de yer alacak.
Ali Şentürk – Biz Bu Değiliz, Bu Bizden Geriye Kalan @ Mixer
5 Eylül – 12 Ekim 2019
Platon’un mağara alegorisine göre nesneler ve değişmeyen özlerden oluşan iki ayrı dünya vardır. Beden, nesneler dünyasına ait iken ruh özler dünyasından izler taşımaktadır. “Biz Bu Değiliz, Bu Bizden Geriye Kalan” isimli sergisinde beden ve nesnenin parça/bütün meselesine odaklanan Ali Şentürk parçalanmış, özgünlüklerini kaybetmiş unsurları tekrar bir araya getirerek yeni bir bütün oluşturmayı amaçlıyor. Birleşmemesi ya da karşılaşmaması gereken parçaları sergide bir araya getiriyor. Şentürk’ün yeni sergisinde ise şimdiye kadar ürettiği ya da fikir aşamasında olan tüm olgulardan unsurlar görmek mümkünken aynı zamanda yanlış karşılaşmalardan doğan yeni bir hikaye ile karşılaşıyoruz.
Nazlı Erdemirel’in ilk solo sergisi “Seeing” @ Mixer
5 Eylül – 12 Ekim 2019
Mixer, 5 Eylül – 12 Ekim 2019 tarihleri arasında proje odasında Nazlı Erdemirel’in “Seeing“ isimli ilk kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Fotoğraf üzerine odaklanan sanatçı, tekniğin yarattığı iki boyutun sınırlayıcı yapısına karşılık üretim refleksleri geliştiriyor. Fotoğrafın dışına çıkarak video ile oluşturduğu imgenin devamlılığının sürmesine odaklanan Erdemirel, farklı malzemeler ile yeni bir görme biçimi ve ek bir katman oluşturmayı amaçlıyor. Böylece sanatçı anı dondurmanın ötesinde olmamış ama olabilecek şeylerin hayalini kurma ve aklın görüntüyü tamamlama çabasını görselleştiriyor.
Sefa Çakır – Bütünleşme – Çözülme @ Labirent Sanat
5 Eylül – 19 Ekim 2019
Labirent Sanat, küratörlüğünü Gülben Çapan’ın üstlendiği Sefa Çakır’ın “Bütünleşme – Çözülme” isimli ilk kişisel sergisine 5 Eylül – 19 Ekim 2019 tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor. Çakır, bu ilk kişisel sergisinde kağıt üzerine marker tekniğiyle ürettiği bebek ve çocuk portreleriyle izleyicinin karşısına çıkıyor. Sanatçının zamansız ve mekânsız işlerini teknik açıdan hem resim hem çizim, hem soyutlama hem de figüratif olarak tanımlamak mümkün. Portrelerde figürlerin deri, beden ve yüz ifadelerindeki çizgisel kopukluk, bedensel bütünlüğün bozulduğunu ifade ediyor. Sergi, ismini Winnicott’un bütünleşme – çözülme evresinden alıyor.
Kerem Ozan Bayraktar – Kayalar ve Rüzgârlar, Mikroplar ve Kelimeler @ Sanatorium
5 Eylül – 20 Ekim 2019
Kerem Ozan Bayraktar’ın kişisel sergisi, “Kayalar ve Rüzgârlar, Mikroplar ve Kelimeler” yeryüzünde yaşamı düşünmekle ilgileniyor. Sanatçının son dönemde üzerinde çalıştığı Büyük Oksidasyon Vakası (2019) ile varyasyon ve çeşitliliğe dair sorulardan yola çıkan sergi, 5 Eylül’de Sanatorium’da açılacak ve 20 Ekim 2019’a dek sürecek. Serginin küratörlüğünü Kevser Güler üstleniyor. “Kayalar ve Rüzgârlar, Mikroplar ve Kelimeler” adını Manuel de Landa’ın Çizgisel Olmayan Tarih isimli kitabındaki bir cümleden alıyor. Kerem’in ilham verici bulduğu Çizgisel Olmayan Tarih bugün, maddeyi etkin bir fail olarak tanımlayan, doğa ile kültür ilişkisini öncelikle bu ikiliği bertaraf etmekle başlayarak düşünmeyi öneren, insan-merkezci ontolojileri sorunsallaştıran güçlü çalışmalardan biri.
Hasan Pehlevan – Anıtsal Tahribat @ Pg Art Gallery
5 Eylül – 25 Ekim 2019
Pg Art Gallery, 5 Eylül – 25 Ekim tarihleri arasında Hasan Pehlevan’ın “Anı(t)sal Tahribat” başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor. İnşa ve kentleşmeyle beraber yıkılan kentler, değişen dönüşen şehirler görmekteyiz. Yanı başımızda duran yaklaşık olarak 10.000 yıldır varlığını sürdüren, Hasankeyf’in yok oluşuna ve yıkımına şahit olmamız bu durumun en somut örneklerinden biri. “Anı(t)sal Tahribat”, yıkılan ve kaybolmasına göz yumulan tarihi alanların/mekanların izini sürüyor. Bu izleri takip eden Pehlevan, bütün bu yıkımları, bir mekan üzerinden kazı alanı oluşturarak kaybolmuş, yok olmuş veya yıkılmış bir hafızayı canlandırmak istiyor.
İrem Tok – Close Up @ Pilot Galeri
6 Eylül – 13 Ekim 2019
Pilot, 6 Eylül- 13 Ekim tarihleri arasında İrem Tok’un “Close Up” isimli galerideki üçüncü solo sergisine ev sahipliği yapıyor. İrem Tok, yeni sergisinde, bilimsel bilgi ile öznel deneyim arasındaki çatışmalara yoğunlaşarak, doğaya ve insana ilişkin bilgiyi, mikroorganizmaların ve küçük habitatların dünyasında arıyor. Sanatçı, evrene daha yakından bakmayı ve küçük şeylerin bilgisini üretmeyi öneriyor.
Leylâ Gediz – Denizens @ The Pill
Ahmet Doğu İpek – Aşı @ Galeri Nev İstanbul
6 Eylül – 26 Ekim 2019
Ahmet Doğu İpek’in son dönem eserlerinin yer aldığı yeni kişisel sergisi ‘Aşı’, 6 Eylül’de Galeri Nev İstanbul’da açılıyor. Ahmet Doğu İpek’in Galeri Nev İstanbul’daki ilk kişisel sergisinde, sanatçının mürekkep ve suluboya gibi tekniklerle gerçekleştirdiği iki boyutlu çalışmalarının yanı sıra doğada izini sürerek topladığı ve ufak müdahalelerle düzenlediği üç boyutlu heykelsi yerleştirmeler de yer alıyor. Daha erken tarihli monokrom işlerinde titizlikle işlediği kitle, yoğunluk, süreklilik gibi kavramlar, sanatçının bu sergisinde bünyelerine yeni formlar, parçalar ve kimi zaman renkler katarak ifade alanını güçlendiriyor.
Liu Chuang – Bitcoin Mining and Field Recordings of Ethnic @ Pilot Galeri
6 Eylül – 31 Ekim 2019Şanghaylı sanatçı Liu Chuang’in Bitcoin Mining and Field Recordings of Ethnic Minorities (Bitcoin Madenciliği ve Etnik Azınlıkların Saha Kayıtları) başlıklı yeni üç kanallı video yerleştirmesini Protocinema sunuyor. Küratör / araştırmacı Yang Beichen ile araştırılmış olan bu çalışma, güneydoğu Çin’deki hidrolik projeleri ile Bitcoin madenlerini, bir enerji ve bilgi alışveriş zinciri olarak birbirine bağlıyor. Bu video yerleştirme, ses, müzik ve sinema yörüngesindeki gelişmeler arasında, ve teknolojilerin tüm dünyada ve tarih boyunca toplumlar üzerindeki etkisinin içinden çizgiler çiziyor. 6 Eylül Cuma günü saat 18:00’de Pilot Galeri’nin inşaat halindeki Sıraselviler’deki mekanında başlayacak sergi 31 Ekim’de bitecek.
İz Öztat – Askıda @ Pi Artworks
6 Eylül – 2 Kasım 2019
Pi Artworks Istanbul, yeni sezon açılışını 6 Eylül’de İz Öztat’ın Askıda isimli kişisel sergisi ile gerçekleştiriyor. Askıda sergisinde sanatçı, kamusal alandaki eylemliliğin engellendiği, başka bir deyişle askıya alındığı güncel bağlamı özne ve iktidar ilişkisi ekseninde tartışmaya sunuyor. Öztat’ın pratiği, araştırdığı konuların belirlediği farklı mecralara yayılıyor. Üzerinde çalıştığı konular arasında bastırılmış geçmişin bugüne musallat oluşu, yitirilenin izini sürme ve resmi anlatıların kurmacanın olanaklarıyla müzakeresi bulunuyor.
Canan Tolon – Sen Söyle @ İstanbul Modern
6 Eylül 2019 – 2 Şubat 2020
İstanbul Modern’in düzenlediği “Sen Söyle”, Canan Tolon’un 1980’li yıllardan günümüze uzanan sanatsal birikiminden bir kesit niteliğinde. Sergi, Tolon’un çizimden fotoğrafa, resimden yerleştirmeye uzanan kendine özgü ifade ve teknik arayışını görünür kılıyor. Tolon’un sanatındaki dönüşüm ve gelişimin ikonik örneklerini bir araya getiren sergi, aynı zamanda sanat tarihinde yerini almış kimi çalışmasının da yeniden üretimine yer veriyor. Tolon’un çalışmalarının merkezini kendisini sürekli yenileyen doğa ve bir kültürel girişim olarak mimarlığın bıraktığı izler oluşturuyor. Serginin küratörü Levent Çalıkoğlu.
Vuslat @ OMM
7 Eylül 2019 – 7 Eylül 2020
Odunpazarı Modern Müze, 7 Eylül’de Vuslat Sergisi’yle kapılarını ziyaretçilere açıyor. Erol Tabanca’nın koleksiyonundan 120 eserin olacağı serginin adını küratör Haldun Dostoğlu koymuş. “Neden Vuslat?” sorusunun cevabını ise Defne Casaretto şöyle açıklıyor: “20 yıllık bir koleksiyoner olan Erol Tabanca’nın 6-7 yıldan beri hayata geçirmeyi tasarladığı müzeye ve memleketi Eskişehir’e kavuştuğu düşünülürse Vuslat uygun bir sözcük”. Vuslat‘ın bir yıl devam edeceğini belirten Casaretto, yılda üç serginin planlandığını ve bunlarla birlikte paralel etkinlikler yapılacağını söylüyor.
Hominid @ Sumahan
7 Eylül – 7 Ekim
Sumahan, İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi, Sanat Yönetimi öğrencisi Umay Çise Kurt küratörlüğünde, on sanatçının katılımıyla gerçekleşecek Hominid sergisine ev sahipliği yapıyor. Aybars Adıgüzel, Cengiz Çavuşoğlu, Çağdaş Erçelik, Malik Bulut, Mehmet Ali Yıldız, Metin Alper Kurt, Nazlı Kocaçınar, Seydi Murat Koç ve Umut Kambak ’ın eserlerinin yer aldığı karma sergi, 7 Eylül Cumartesi 18:30’da izleyiciyle buluşuyor. Sergi, 28 Eylül Cumartesi günü ise “Pamuk Prenses ve Yedi Cücesi” adlı performansla bir araya geliyor. Trend Rugs ana sponsorluğunda tekrardan revize edilerek gerçekleşen proje, 7 Ekim Pazartesi gününe kadar ziyarete açık olacak. Sergi, Yuval Norah Harari’nin dünya çapında ilgi gören ‘Homo Sapiens’ kitabından aldığı referansla Hominid (insanımsı) isimli sergiyi sanatseverlerin beğenisine sunuyor. Hominid, 16. İstanbul Bienali paralel etkinlik takvimine dahil olarak; “Yedinci Kıta” yı yok oluş ve varoluşsal döngünün eş anlamlı yaklaşımlarından biri olarak ele alıyor.
Selam ve Sevgilerle @ Edition Block
7 Eylül – 9 Kasım 2019
Nevin Aladağ, Halil Altındere, Mehtap Baydu, Ayşe Erkmen, Gülsün Karamustafa, Aydan Murtezaoğlu, Ebru Özseçen, Bülent Şangar, Sarkis ve Nasan Tur’dan obje ve baskılarla 7 Eylül’den 9 Kasım 2019’a kadar Berlin’de…
Ali Cabbar – MONSTER [ge.net.i.cal.ly.mod.i.fied] @ adas
8 Eylül – 10 Kasım 2019
Ali Cabbar, gezegenimizin içinde bulunduğu kasvetli durumu Kafkaesk bir dünyaya benzetiyor ve bunaltıcı bir düşten uyandığında kendisini bu dünyada “metamorfoz” geçirerek gıda tasarımcısına dönüşmüş olarak buluyor. Kendisine verilen görev gereği, tazeliğinden ve renginden kaybetmeyen, raf ömrü uzun, kolay paketlenip taşınan, cazip görünümlü meyve ve sebzeler üretiyor. 8 Eylül-10 Kasım 2019 tarihlerinde adas‘ta gerçekleşecek MONSTER [ge.net.i.cal.ly.mod.i.fied] sergisinde Cabbar; yerleştirme, üç boyutlu obje, tuval ve kağıt işlerden oluşan natürmortlarını ilk kez topluca bir arada gösteriyor.
Marshmallow Laser Feast @ Odunpazarı Modern Müze
8 Eylül – 7 Aralık 2019
Marshmallow Laser Feast, Ağaca Övgü (Treehugger) ve Bir Hayvanın Gözlerinden (In The Eyes of the Animal) isimli, birden çok duyu organını aynı anda harekete geçiren, iki büyük çaplı sanal gerçeklik deneyimini ilk defa OMM’un 7 Eylül’de Eskişehir’de gerçekleşecek açılışında sunacak. Canlı performans ve sanal gerçekliği kesiştiren çalışmalarıyla insanların dünyayı algılama biçimine yeni
bir boyut getiren Marshmallow Laser Feast’in yerleştirmeleri 8 Eylül’den 7 Aralık 2019’a dek OMM’de deneyimlenebilecek.
José Parlá – ISTHMUS @ İstanbul’74
9-20 Eylül 20199-20 Eylül tarihleri arasında İstanbul’74‘te düzenlenecek sergi José Parlá‘nın estetik ve kültürel ifade aracı olan kaligrafik imge üretim biçimi bu çok yönlü serginin temelini oluşturuyor. Asya ve Avrupa kıtalarını fiziksel olarak birbirine bağlayan bir kara parçası olarak İstanbul, Parlá için, sembolik ve metaforik anlamda Doğu ve Batı kültürlerini birleştiren bir köprü işlevi görüyor. José Parlá’nın, İstanbul coğrafyasından ilham alarak ve “yaşadığı yere ait bir hat sanatının nasıl olabileceğini, gelecek kuşaklar için neyi temsil edebileceğini hayal ederek” yarattığı sergide, sanatçının özel olarak ürettiği kağıt ve cam üzerine işleri, resimleri ve geleneksel Türk el sanatlarını benimseyen köklü seramik markası Gorbon işbirliğiyle ürettiği seramik eserleri yer alıyor. Sanatçı, ISTHMUS’ta binlerce yıllık kentin tarihi hat sanatı geleneği ve kaligrafi belleğine Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi gibi tanınmış müze ve koleksiyonlardan aldığı ilhamla göndermeler yapıyor.
Tek Bir Usta Seç – Doğa @ Evliyagil Dolapdere
9 Eylül – 17 Kasım 2019Evliyagil Dolapdere, 16. İstanbul Bienali Paralel Etkinlikleri kapsamında, Beral Madra küratörlüğünde gerçekleşecek “Tek Bir Usta Seç – Doğa” sergisiyle 9 Eylül Pazartesi günü kapılarını açmaya hazırlanıyor. 17 Kasım’a dek sürecek sergi, doğaya, doğanın sanat üretimindeki tartışılmaz mevcudiyetine ve aynı zamanda da doğanın politik ve ekonomik sistemler aracılığıyla istismarına, tüketilmesine ve yok edilmesine karşı içlerinde hassasiyet ve farkındalık barındıran bir grup sanatçının süregelen üretimlerinden oluşuyor. Serginin sanatçıları: Ahmet Elhan, Ali Kabaş, Can Akgümüş, Eşref Üren, Güven İncirlioğlu, Handan Börüteçene, Memo Kösemen, Nilhan Sesalan, Raziye Kubat, Sadık Arı, Serhat Kiraz ve Sibel Horada
Üç sergi @ Riverrun
(10 Eylül – 12 Ekim 2019 / 9 Kasım 2019)
Riverrun yeni sezonu 10 Eylül’de başlayacak üç sergi ile açıyor. Aç Yazı için 32 orijinal kapak, # 28, Rana Anıl Koleksiyonu 12 Ekim 2019’a dek, Aliye Berger – Yangın ve Meriç Algün – Bir Mesafe ve Arzu Sözlükçesi (Süregiden Bir Çaba) sergileri de 9 Kasım 2019’a dek sürecek. Norgunk’un düzenlediği sergiler salıdan cumartesiye ziyarete açık.
Erdoğan Zümrütoğlu – Tuz Zamanı @ Pilevneli
10 Eylül – 27 Ekim 2019
Pilevneli, 10 Eylül – 27 Ekim 2019 tarihleri arasında Erdoğan Zümrütoğlu‘nun son dönem işlerinden oluşan “Tuz Zamanı” isimli yeni sergisine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Zümrütoğlu’nun son dönem işlerinin izleyiciyle buluşacağı bu sergide aynı zamanda sanatçının heykeltıraş bakış açısını belgeleyen kilden yapılmış özel bir enstalasyon da bulunuyor. Erdoğan Zümrütoğlu’nun resimlerinin, kişiyi hemen duygusal olarak kendine çeken bir etkiye sahip olduğunu görüyoruz. Tasarladığı varlıklar, figürler ve portreler, tuvalde serbestçe hareket ediyor ve ressamın aktardığı enerjiyi dolu dolu yansıtıyor.
Cengiz Tekin ve Sedat Akdoğan – Bir Başka Evrenin İklimi @ Kasa Galeri
11 Eylül – 25 Ekim 2019
Cengiz Tekin ve Sedat Akdoğan’ın ortak üretimleriyle hayata geçen “Bir Başka Evrenin İklimi”, dünyamızı kırıp geçiren insani, kültürel, siyasi, ahlaki ve ekolojik yıkıma dair eli kulağında bir yok oluşun sancılarını ağırbaşlı bir şiirsellik ve naif bir ironi ile aktarıyor. Sanatçılara göre, insanın, kültürün ve tarihin yarattığı boşluklarda, farklı dünyalar arasındaki akımı kesintiye uğratan derin çatlaklar tüm evrenin en dipsiz temelini oluşturuyor. Temelde insanın yıkım gücünün simgesel bir yapı içinde verildiği birbirleriyle ilişkili 4 ayrı video çalışmasından oluşan “Bir Başka Evrenin İklimi”, ontolojik, zihinsel ve fiziksel sınırları araştıran, farklı dünyaları, alanları ve sistemleri bir araya getirerek kaynaştırmanın ağırlıkta olduğu bir yorumu barındırıyor. Sergide yer alan videolar, ironik dile sahip şiirsel bir kehanet ile olumsuzlamayı içeren aktarımı ötesinde, anlatımcı ya da slogancı bir tavra yönelmeden politik gerçekliklerin ve kurumsal aygıtların örtülü eleştirisini de kucaklıyor.
Halil Altındere – Abrakadabra @ Yapı Kredi Kültür Sanat
11 Eylül – 3 Kasım 2019
Yapı Kredi, yeni yaşını kutladığı 75. Yıl Sergileri kapsamında Türkiye güncel sanatının öncü isimlerinden Halil Altındere’nin “Abrakadabra” isimli kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Altındere’nin sanatçıyı bir sihirbaz, eserleri sihir malzemesi, sergi alanını ise sahne olarak kurguladığı “Abrakadabra”, 11 Eylül – 3 Kasım 2019 tarihlerinde Yapı Kredi Kültür Sanat Binası’nda ziyaretçilerle buluşacak. Sanatçının hiper-realistik heykellerini, bronz işleri ve enstalasyon çalışmalarını bir araya getirecek sergi, gündelik yaşamın gerçekliği ve hayal dünyası arasındaki sınırların geçişkenliğini sorgulayan 20’den fazla eserden oluşacak.
Bütün Gezegen İçerideydi @ Maçka Sanat Galerisi
11 Eylül – 19 Ekim 2019
Maçka Sanat Galerisi, Galeri Nev tarafından düzenlenen “Bütün Gezegen İçerideydi” sergisi ile kısa süreliğine de olsa, kapılarını yeniden açıyor. MSG, 16. İstanbul Bienali’nin paralel etkinliklerinden biri olan sergiye 11 Eylül – 19 Ekim tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor. Deniz Artun’un küratörlüğünde düzenlenen sergi, bienalin ekolojik odağından ilham ile, bir gün dünya büsbütün yaşanmaz hale gelecek olursa, öteki dünyalarda nasıl var olabileceğimizi araştırıyor. Serginin merkezinde Maçka Sanat Galerisi sanatçılarından Candeğer Furtun’un bir triptiği yer alıyor. Eser, Galeri Nev’in farklı kuşaktan sanatçıları ile çevreleniyor.
Selin Gömüç ve Memed Erdener – İstanbul’u Unutmak @ Büyükdere35
13 Eylül – 9 Kasım 2019
Eylülde başlayacak bienalin paralel etkinliklerinden “İstanbul’u Unutmak” sergisi, İstanbul’un hafızasında derin ama unutulmuş hatıralara sahne olmuş Büyükdere semtindeki Büyükdere35’te 13 Eylül’de açılıyor. Selin Gömüç ve Memed Erdener’in işlerinden oluşan serginin metni İstanbul’un üzerindeki sisi aralıyor: “Bugüne hakim olan geçmişe de hakim olur. Bunu bilen devlet, özel mülkiyet ve aile, İstanbul’a ait hafızayı silmeye devam ediyor. İmgeler yığını koca şehir, bu hatıra talanına karşı direniyor. İstanbul, geçmişin kolay kolay silinemeyeceğini, hatıraların pek çok kılcal damara çoktan yayıldığını, belki bir batakhanede, belki bir tekerlemede suça dair ipucunun saklı olduğunu söylüyor bize.”
Kalıpları Aşınca: Mit, Efsane ve Masallarla Avrupa’dan Çağdaş Seramik @ Meşher
13 Eylül – 22 Aralık 201950. kuruluş yıldönümünü kutlayan Vehbi Koç Vakfı (VKV), İstiklal Caddesi’nde 2010 – 2019 yılları arasında Arter’e ev sahipliği yapan Meymenet Han binasında “Meşher” adıyla yeni bir kültür ve sanat kurumu açtı. Meşher’in ilk sergisi “Kalıpları Aşınca: Mit, Efsane ve Masallarla Avrupa’dan Çağdaş Seramik” 13 Eylül – 22 Aralık 2019’da gerçekleşecek. Sergide 13 sanatçının eserleri yer alacak. Odağında geçmişten günümüze anlatılan hikâyelerin yer aldığı sergi, sanatçıların yaratıcı gücünün sonsuzluğunu, kompozisyon repertuvarlarının zenginliğini ve yeni tekniklere yönelik arayışlarını 21. yüzyıl perspektifinden yansıtıyor. Kil, malzeme olarak köklü bir geleneğe sahip olsa da sergiye katkıda bulunan sanatçılar, seramiğin günlük kullanımda alışkın olunan işlevselliğinin ötesinde, malzemenin değişken doğasını açığa çıkarıyorlar. Messums Wiltshire işbirliği ile Catherine Milner’ın küratörlüğünde hazırlanan serginin sanatçıları: Sam Bakewell, Bertozzi & Casoni, Vivian van Blerk, Christie Brown, Phoebe Cummings, Bouke de Vries, Malene Hartmann Rasmussen, Klara Kristalova, Elsa Sahal, Kim Simonsson, Carolein Smit, Jørgen Haugen Sørensen, Hugo Wilson.
Céleste Boursier-Mougenot – offroad, v.2 @ Arter
13 Eylül – 15 Aralık 2019
Céleste Boursier-Mougenot’nun offroad, v.2 başlıklı ses yerleştirmesi, dışarıdaki rüzgârın hızı ve yönüyle etkileşim içinde hareket eden üç adet kuyruklu piyanodan oluşuyor. Küratörlüğünü Selen Ansen’in yaptığı offroad, v.2 sergisi 15 Aralık 2019’a kadar Arter Karbon’da yer alacak. offroad, v.2, geçici olarak yerleştirildikleri bir fiziki mekânın sınırları içinde, farklı hızlarda ve farklı yönlere doğru seyreden üç adet kuyruklu piyanodan oluşuyor. Dışarıdaki rüzgârın hareketine ve kendi aralarındaki etkileşime duyarlı bir elektro-mekanik sistem aracılığıyla hareket eden bu enstrümanlar, içinde bulundukları mimari mekânın sınırları dahilinde kendi dünyalarını yaratıyor.
Rosa Barba – Gizli Konferans @ Arter
13 Eylül 2019 – 19 Ocak 2020
Rosa Barba’nın Gizli Konferans başlıklı kişisel sergisi, sanatçının 2010-2015 yılları arasında Berlin, Roma ve Londra’daki müzelerin eser depolarında çektiği ve Arter Koleksiyonu’nda bulunan üç filminden oluşuyor. Seri, Barba’nın 2010 yılında Küratörlü Bir Konferans: Bir Arşivdeki Kolektif Gücün Geleceği Üzerine başlıklı serginin küratörlüğü için davet alması üzerine giriştiği, kültürel depo alanlarını ve arşivlerini konu alan sorgulamanın bir devamı niteliğinde. Barba bu sergide, Madrid’deki Museo Reina Sofía koleksiyonundan seçtiği, 1926 ile 2009 yılları arasında üretilmiş kırk üç yapıtı bir araya getiriyor.
İnci Furni – Bir An İçin Durdu @ Arter
13 Eylül 2019 – 26 Ocak 2020
İnci Furni yeni işlerini, Eda Berkmen’in küratörlüğünde sanatseverlere sunuyor. Furni’nin 2014’dan itibaren süregelen Vol. sergilerinin bir devamı niteliğindeki Bir An İçin Durdu, Bir An İçin Durdu, desenler, video performanslar ve nesnelerle oluşturulmuş mekânsal bir düzenlemedir. Galeri mekânını ve bu mekâna yerleşim sürecini de yapıtlarının bir parçası haline getiren Furni, kişilerin mekânlarla, nesnelerle ve imgelerle ilişki kurma şekilleriyle ilgileniyor. Sanatçı tesadüfler, karşılaşmalar, anlık kararlar, gündelik jestler ve ritimler etrafında kurguladığı bu yerleştirmeyle, beklenmedik anlam ve bağların açığa çıkma potansiyeline işaret ediyor.
Saat Kaç? @ Arter
13 Eylül 2019 – 9 Şubat 2020
Arter’in açılış programında yer alan “Saat Kaç?”, bellek, zaman ve mekân kavramları etrafında şekilleniyor. Emre Baykal ve Eda Berkmen küratörlüğünde Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan sergide 34 sanatçının 44 eseri yer alıyor. Saat Kaç? sergisi, 9 Şubat 2020’ye kadar Arter Galeri 3 ve 4’te ziyaret edilebilir. Serginin sanatçıları: Mac Adams, Hüseyin Bahri Alptekin, Volkan Aslan, Marie Cool Fabio Balducci, Aslı Çavuşoğlu, Cengiz Çekil, Barış Doğrusöz, Cevdet Erek, Ayşe Erkmen, Harun Farocki, Hreinn Friðfinnsson, Bilge Friedlaender, Deniz Gül, Al Hansen, Mona Hatoum, Eric Hattan, Vlatka Horvat, Ahmet Doğu İpek, Alicja Kwade, Gülsün Karamustafa, Sinan Logie, Jonas Mekas, Füsun Onur, İz Öztat, Nam June Paik, Seza Paker, Sigmar Polke, Reiner Ruthenbeck, Michael Sailstorfer, Sarkis, Serge Spitzer, Hale Tenger, Nil Yalter. Aynı atrium etrafında toplanıp açık bir merdiven, mimari boşluklar ve büyük pencerelerle birbirlerine olduğu kadar, dışarıdaki şehir manzarasına ve gökyüzüne de görsel olarak bağlanan iki galeriye yayılan Saat Kaç?, adını Cengiz Çekil’in sergide de yer alan bir yapıtından ödünç alıyor.
Altan Gürman retrospektif sergisi @Arter
13 Eylül 2019 – 9 Şubat 2020
Küratörlüğünü Başak Doğa Temür’ün üstlendiği Altan Gürman retrospektif sergisi, 1976 yılında hayatını kaybeden sanatçının 11 yıllık üretimini bir araya getiriyor. Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan sergide, 39 yapıtın yanı sıra sanatçının arşivinden seçilen eskiz, fotoğraf, ders notu, nesne ve dokümanlar da yer alıyor. Altan Gürman retrospektif sergisi, 9 Şubat 2020’ye kadar Arter Galeri 3’te görülebilir.
Kelimeler Pek Gereksiz @ Arter
13 Eylül 2019 – 8 Mart 2020
Arter Koleksiyonu’ndan Selen Ansen küratörlüğünde oluşturulan Kelimeler Pek Gereksiz başlıklı grup sergisinde, Türkiye’den ve çeşitli ülkelerden 42 sanatçının 52 eseri sanatseverlerle buluşuyor. Sanatsal ve yaşamsal süreçler arasında köprü kurarak jest, kalıntı ve iz temaları etrafında kurgulanan Kelimeler Pek Gereksiz sergisi, 8 Mart 2020’ye kadar Arter Galeri 0’da görülebilir. Serginin sanatçıları: Gökçen Dilek Acay, Vito Acconci, Nevin Aladağ, Meriç Algün, Francis Alÿs, Mehtap Baydu, Yto Barrada, Joseph Beuys, Geta Brătescu, George Brecht, Elina Brotherus, Stanley Brouwn, Sophie Calle, Anetta Mona Chişa & Lucia Tkáčová, Henning Christiansen, Elmas Deniz, Elisabetta Di Maggio, Osman Dinç, Didem Erk, Ceal Floyer, Leylâ Gediz, Ludwig Gosewitz, Rebecca Horn, Vlatka Horvat, Allan Kaprow, Ali Kazma, Milan Knížák, Daniel Knorr, Július Koller, Igor Kopystiansky, Alicja Kwade, Lene Adler Petersen, Sigmar Polke, Karin Sander, Sarkis, Roman Signer, Amikam Toren, Ken Unsworth, Franz Erhard Walther, Anne Wenzel, Akram Zaatari. Kelimeler Pek Gereksiz sergisinin çıkış noktasını, sanatçılar Allan Kaprow ve Robert Smithson arasında 1967’de geçen, “müzenin ne olduğu” konulu bir konuşma oluşturuyor. Bu bağlamda sergi, alışıldık nesne odaklı perspektifin ötesine geçerek, bir sanat kurumunun barındırdığı ve muhafaza ettiği maddi olan veya olmayan şeyler üzerine düşünmeyi öneriyor.
Ayşe Erkmen – Beyazımtırak @ Arter
13 Eylül 2019 – 8 Mart 2020
Ayşe Erkmen’in Arter’in açılış programında yer alan Beyazımtırak sergisi, sanatçının 1970’lerden bu yana gerçekleştirdiği sanatsal üretim içinden retrospektif bir anlayışla seçilenlerle birlikte, bu sergi için özel olarak tasarlayıp ürettiği yeni işleri bir araya getiriyor. Küratörlüğünü Emre Baykal’ın yaptığı sergi, Erkmen’in Türkiye’deki ilk kurumsal solo sergisi olma niteliği taşıyor. Beyazımtırak başlıklı sergi, 8 Mart 2020’ye kadar Arter Galeri 2’de ziyarete açık olacak. Sergi sanatçının yapıtlarındaki temel niteliklerin, üretim sürecindeki düşünsel ve fiziksel jestlerin, kullandığı malzeme ve mecraların çeşitliliğinin, özellikle de mekân ve zaman kavramlarını kendi işinin içine nasıl dahil ettiğinin izinden gidiyor.
Bill Viola – Geçici @ Borusan Borusan Contemporary
14 Eylül 2019 – 13 Eylül 2020
Bill Viola, kırk yılı aşkın süredir insan olmanın gizemlerini bu süreçte hızla gelişen teknolojiyi mecra olarak kullanarak inceliyor. Sergideki on işten dokuzunun üretildiği son yirmi yılda medya sanatları alanında bir öncü olarak öne çıkmanın ötesinde zamanımızın en önemli ve saygı duyulan sanatçılarından biri oldu. Geçici, Viola’nın İstanbul’daki ilk büyük çaplı sergisi. Sergi, 14 Eylül 2019 – 13 Eylül 2020 tarihleri arasında Borusan Contemporary’de ziyaret edilebilir. Küratör: Kathleen Forde
İçimdeki Çocuk @ Abdülmecid Efendi Köşkü
17 Eylül – 10 Kasım 2019
Karma sergi “İçimdeki Çocuk” Ömer Koç Koleksiyonu’ndan bir seçki. Károly Aliotti’nin düzenlediği serginin sanatçıları Murat Balcı, Ronit Baranga, Yto Barrada, Stefano Bombardieri, David Breuer-Weil, Paul Carey, Jean Baptiste Carpeaux, Keith Carter, Loris Cecchini, John Chillingworth, Antoine de Saint-Exupéry, Snyder Dean, Yael Erlichmann, Jan Fabre, Nancy Fouts, Françoise Gilot, Murat Gök, Simon Groves & Tracy Johnson, Mona Hatoum, Ahmet Doğu İpek, Juneau Projects, Clementine Keith-Roach, Lloyd le Blanc, Luc-Olivier Merson, Polly Morgan, Ordinary Architecture, İrfan Önürmen, Pablo Picasso, Patricia Piccinini, Wilfred Pritchard, Elsa Sahal, Michael Schwarze, Erinç Seymen, Carolein Smit, Yaşam Şaşmazer, Sam Taylor-Wood, Hale Tenger, Seyhun Topuz, Mehmet Ali Uysal, Fabio Viale, Bedwyr Williams, Daphne Wright, Erwin Wurm. Abdülmecid Efendi Köşkü‘ndeki sergi 10 Kasım’a dek sürecek.
Çarşamba Topluluğu: Meret Oppenheim ile Randevu @ House of Taswir
18 Eylül – 10 Ekim 2019
Beral Madra’ya saygı duruşu niteliğindeki karma sergi ve performansın küratörleri A.S. Bruckstein Çoruh, Sinan Eren Erk ve Hanna Lehun. Meret Oppenheim, Rebecca Horn, Natela Iankoshvili, Gülçin Aksoy, Tony Chakar ise sanatçıları. Artam Antik A.Ş. Müzayede’de başlayacak sergi İstanbul Bienali’ne paralel olarak düzenleniyor.
Vahit Tuna – Mağara @ Versus Art Project
19-28 Eylül 2019
Versus Art Project sıra dışı bir çağdaş sanat sergisine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Grafik tasarımcı ve sanatçı Vahit Tuna’nın 5’inci kişisel sergisi ‘Mağara’da, yapay zekânın opera olduğuna karar verdiği sesleri opera sanatçısı yorumluyor. İki bölümden oluşan enstalasyon 19-28 Eylül günlerinde sanatseverleri ağırlayacak. “Mağara” sergisinde ayrıca seslerin kaydedildiği 250 plak satışa çıkacak. Plaklarda opera sanatçısı Ayşe Yakut Somer’in yorumu, Tuna’nın yapımına yıllardır devam ettiği imajlardan kaydedilen sesler ve bestelediği dört dakikalık ‘Horizon’ adındaki parça da yer alacak.
Atonal 9 Solo @ Barın Han
19 Eylül – 17 Kasım 2019
Çemberlitaş’taki Barın Han, 9 sanatçının solo sergisinin yer aldığı, Bengü Gün küratörlüğünde bir seçkiyle hayata yeniden döndürülüyor. Atonal 9 Solo‘da yer alan Cins, Eda Soylu, Emre Zeytinoglu, Fulya Çetin, İrfan Önürmen, Merve Denizci, Metin Ünsal, Numan Okutan ve Rafet Arslan, 21. yüzyıl dünyasında ideal yaşam diye bize sunulan şeyin aslında ne olduğu sorusuna yanıt arıyor. Ve bu 9 sanatçının hayatta kalma pratikleri ile oluşan atonal bir önerme sunuyor. Her şey bu kadar tam ise neden 21. yüzyıl bireyleri bu korkunç eksiklik hissi, dikkat dağınıklığı ve gelecek korkusu içinde?